Seziler.

194 1 1
                                    

Düşündüren .

İki yeni vampir ile tanıştım, bunların ailesinin öldürüldüğünü görüp onlrı kurtardım. Onlara Cullen klanına katılabileceklerini söyledim. İlk önce tereddüt ettiler. '' Hey karar verirken evde bekleyebilirsiniz, sizi bir günlüğüne bile ağırlayabiliriz. '' dedim. '' Peki '' dedi kız olan. '' Hayır '' dedi erkek tedirgince. '' Ailem öldü '' '' Bende senin kadar zor durumdayım ama böyle yapmıyorum değil mi. '' '' Gençler aileniz tam ölmemiş onları kurtarabiliriz. '' dedim. '' Genç olup olmadığımızı nereden biliyorsun, ben kaç yaşındayım haberin var mı ! '' dedi. '' Hayır kaç ? '' sakinliğim onu rahatsız ediyordu. '' 74 yaşındayım pislik herif ! '' '' Tamam ben 112 yaşındayım. '' '' O üzgünüm. '' ''Hadi ama gelin sizi öldürmeyiz.... durun biraz. Aileniz yok ! '' Çocuklar korktular, onları eve götürdüm. Crlisle'a ne olduğunu anlattım. Onları kabul etti, ancak bir şart koyduk, kendi aramızda. '' Jacop. '' '' Evet Edward. '' '' Reneesme'yi al ve buradan götür, koru onu. Yeni kişilere güvenene kadar. '' '' Burger King'e falan mı gidelim yani nasıl götür ? '' '' Ben seni arayacağım. Dur onu Charlie'ye götür. '' anladığını umuyordum. Bella geldi, önce elmaya uzandı sonra bana bakıp güldü. Sonra: '' Eski alışkanlıklar değişmiyor. '' dedi. Bana bakıp suratını astı. '' Edward bir sorunmu var ? '' içimi çekerek. '' Evet, Jacop bir süreliğine Reneesme'yi Charlie'ye götürdü. '' '' Anlamadım neden ? '' '' Barry ve Kyle'dan korumak için. '' '' Edward onların iyi olduklarını söylemiştin ! '' '' Evet ama kana susamışlıklarını bilmiyorum. ''  '' Tanrım, Edward bu kararı ortak almalıydık. '' Sakinleşti. '' Özür dilerim saçma bir şey için bağırmamalıydım. '' dedi ve beni yanağımdan öptü. Balkona çıktım, Jacop'u gelirken gördüm. Jasper'ın arkamda olduğunu çok geç farkettim. '' Dostum bu defa geç kaldın (!) '' dedi ama yüzünde dalgacı tipi yerine tedirgin tipi vardı. '' Ne oldu Jasper ? '' aklını okudum. '' Alice bir savaş mı gördü ! Koş ! '' '' Sakin ol onun gördüğü kış ayında. Biz yazın başlarındayız. '' '' Bunun farkındayım Jasper. '' Jacop hemen yanımıza zıpladı. '' Ne oldu Edward, sanki savaş çıkacakmış gibi bakıyorsunuz. '' '' Evet aslında savaş çıkacak. '' Yüzündeki ifade değişti, somurtmaya başladı. Jasper: '' Ben sizi yalnız bırakayım. '' dedi. Jacop: '' Nasıl olur Edward, bu yüzden mi Reneesme'yi götürmemi istedin ? '' '' Aslında hayır, yeni çocuklar yüzünden. '' '' Kendini koruyabilecek kadar güçlüdür o Edward. '' '' Biliyorum ama riske de atamam. '' Yüzümdeki ifadeden anladı, ne kadar sıkıldığımı. '' Tamam, Bella biliyormu ? '' başımı salladım. Her taraftan baskı beni öldürüyordu. Jasper ve Emmet sabahtan akşama kadar eğitim yapıp, kendini geliştiriyordu. Jacop'a kurtları karıştırmamasını söyledim, beni anlıyordu. İlk defa Jacop'u bu kadar sevdim. Reneesme aramızı düzeltmişti. Carlisle: '' Edward, anlıyorum kendini sorumlu hissediyorsun. Ama böyle devam edemez, sakinleşmelisin. '' '' Hayatımda ilk kez bir şeyden bu kadar eminim. '' ''Bella'yı korurken aynısını duymuştum. '' '' Aynen ama bu defa sadece Bella değil, yalnız Bella mazi oldu. Artık Bella ve Reneesme var. '' '' Hadi ama aşağı gel sabahtan beri oradasın. '' kafamla tamam işareti verdim. 

Acı !

Bella artık bana yaklaşmaya çekiniyordu. Onu kaybetmek beni üzüyordu. Birşey diyecek gibi oldu ve bana doğru geldi ve: '' Edward artık bize ne oluyor anlayamıyorum, hep böyle kalmayacağız diye umuyorum. Bir süre Reneesme'yi görmeye gideceğim. Şu sıkıntılı halin biterse gelir beni alırsın. '' kızgın değil üzgündü. Ben: '' Bella dur gitme. '' '' Üzgünüm Edward ama sen kendine gelmezsen savaşa kadar beni göremezsin. '' '' Bella bu beni daha kötü yapar dur ! '' Yanıma geldi dudağımı öptü hemde uzun bir süre. Biraz sonra yoluna devam etti. Gitmesi beni mahvetti. Yutkunmakta zorluk çeken insanlar gibi zorlandım. Ayakta duramıyordum, düşücekken Charlisle beni tuttu. Önce beni röntgen odasına götürdü, hiç bir şey yoktu. Zihinsel olduğunu söyledi acı çekiyordum. Bella'nın aklını okumaya çalışıyordum işe yaramayacağını biliyordum. Reneesme'nin aklını okudum, Bella'da güçsüz düşmüştü. İkimiz arasındaki bağ gücü olacağını düşündüm. Sakin olup Bella'yı almaya gidecektim. Jacop'a '' Jacop Bella'yı getirmeme yardım edermisin ? '' '' Tamam, hadi gidelim. '' '' Sağol Jake. '' kafa salladı. Gidiyorduk. İleride ağaç yıkıldı, koştuk hemen. Ne olduğunu anlamak için. Jet denen adam oradaydı. Bize döndü, koştu koştu ve kenarda duran çöp kutusunu bize fırlattı. Ben hızla koştum ama Jacop'a çarptı. Jake yere düştü, ben savaşa devam edecektim ama orada yoktu. Jacop: '' Reneesme ve Bella'ya gidebilir. O an ölmüş gibi hissettim. Korkuyordum ve hareket edemiyordum, vücudumdan aşağıya kaynar su dökülü. Ki oraya gittiğimizde daha kötü oldum, olduk. Jacop bağırıyordu ben de sinirlendim ve ağaçları yıkmaya başladım. Bella........ diye bağırıyordum.             

                                       Birinci bölüm bu kadardır

Alacakaranlık efsanesi DÜNYA SAVAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin