"Kacchan iyi misin?"
"Sanane?"
"Ama iki saattir boş-boş duvara bakıyorsun"
Sessizlik.
"Dur bi halina bakayım ateşin var galiba"
Elini tuttu.
Sessizlik.
"Deku! Hemen elimi bırak!"
"Yanlış bir şey mi yaptım? Üzgünüm"
"Benimle çok ilgilenme tamam mı?"
"Ama Kacchan, kötü gözüküyorsun!"
"Siktir git artık Deku. Hem sen niye yarım piçin yanında değilsin? Git şu malla flörtleş"
"Kacchan neden böyle diyorsun?"
"Sana aşık olduğu için olabilir."
"Todoroki-kun sadece arkadaşım."
"Senin ben yalanını sikeyim, sen öyle görebilirsin. Neyse siktir git başımdan."
Sessizlik.
Ve o gitti.
Yarım piçin yanına üzgün bir şekilde gitti.
Ama onunla biraz konuştuktan sonra eski Midoriya oldu.
Ve o, düşündü.
Onda olup ta kendisinde olmayan ne vardı?
Bir tarafı beyaz bir tarafı kırmızı saçlar?
Saçları gibi buz ve ateş özgünlüğü?
Soğukkanlılık?
Midoriya onda Kacchan'da bulmayıpta neyi buluyordu?