3

3.6K 31 3
                                    

Arabayı durdurduktan sonra çantamın askısını çıkarıp tasma gibi boynuna göre ayarladım. Ne çok sıkı ne çok gevşek, hareketlerini kısıtlayacak şeyin boynunu tutan tasma değil de o tasmanın ipini tutan kişinin olduğunu hissettirerek. Tasmanın ucunu elime dolayıp yerime kuruldum. Yan koltukta cama yaslanıp onu da tasmasından çekiştirerek aynı şekilde oturttum. Bir süre durup yüzünü inceledim,elime doladığım çanta askısını sallayıp tepkisini anlamaya çalışıyordum. Beklemediği anda çekiştirip afallamasına sebep oldum. Şaşırmış bir şekilde bana bakınca istediğim reaksiyonu almış olmanın zevkiyle kahkaha attım. Bir ayağımı göğsüne bastırıp diğeriyle yüzünü okşamaya başladım. Yavaş yavaş dudağına geldiğimde tabanımı öptü. Sinirlenip ayağımla yanağına vurdum.
B: Sana öp dedim mi?
Böyle bir tepki beklemediği yüzünden okunuyordu
B: Sana soruyorum, öpebilirsin dedim mi ben sana!?
K: Hayır
B: Hayır ne?
K: Demediniz efendim
B: Bir daha emir almadan hiçbir işe kalkışma, duydun mu beni?
tasmasını çekiştirerek sarsılmasına sebep oluyordum. Ben çekiştirdikçe yüzü değişiyordu, çantanın askısı boynunu sürtüp canını yakıyordu belli ki. Tam da istediğim gibi..
K: Emredersiniz efen...
cümlesini tamamlamasına izin vermeden ayağımı ağzına soktum. Bir anda yaptığım ve fazla baskı uyguladığım için boğazına kadar girmişti ayağım. Ayağım küçük olduğu için yarısına kadar alabilmişti ağzına. Bunu görünce daha da keyiflenmiştim ve daha fazlası için bastırmaya başladım. Ben bastırdıkça o öğürüyordu ama çekmiyordum, kaçmasına izin vermiyordum. Çıkarmaya çalıştıkça vuruyor ve tasmasından çekiştirip canını acıtıyordum. Arabanın camıyla ayağım arasında cebelleşen 1.80 ,yapılı ve her kızı peşinde koşturabilecek yakışıklılıkta bir erkek vardı. Ben ise bu erkeğin tasmasını elime dolamış ayağımı boğazına sokarak "Düzgün aç şu ağzını" diye bağırıyordum. Bunu düşündükçe daha da coşuyor daha fazla girsin diye bastırıyordum. Gözünden yaş gelene kadar bastırmaya devam ettim. Bu şekilde ağlatmayı çok seviyordum. Yaş geldiğini görünce "sonunda başardın aptal" diye kahkaha atıp çektim ayağımı. Ayağımı çektiğim gibi öksürmeye başladı, kızarmış suratını ve sanki boğazı yırtılıyor gibi öksürüşlerini izledim. Bir süre sonra "yeter abartma" diyerek omzundan ittirip dik oturmasını sağladım. Her tarafı tükürük olmuş ayağıma bakıp "salyanı bulaştırmışsın her yere" diyerek üstüne silmeye başladım. Olanı biteni aptal aptal izliyordu sadece. Sinirimi bozmaya başlamıştı. Kafasına vurup "eğ başını" dedim. Anlamaya çalışır gibi baktığını görünce "salak mısın eğsene şu başını" diyerek saçlarına uzandım. Saçlarından çekip istediğim pozisyona soktum. Ayaklarımı başının hizasına kaldırıp saçlarına sürtmeye başladım. Tükürükler zaten geçmişti amacım aşağılamaktı. Hızlı hızlı sürtüp sarsılan başına arada vurarak söyleniyordum. Karşımda ki görüntü o kadar zevk veriyordu ki bana kendimi kaybetmiştim.Uzun bir süre başına ayaklarımı sürtüp bacaklarım ağrımaya başlayınca alnını parmak uçlarımla itip başını kaldırdım. Yüzüme bakmıyordu, donmuş bir şekilde hep aynı yere bakıyordu. "Konuşsana nereye bakıyorsun?" dedim. Sonunda yüzüme bakabilmişti beyefendi.
B: Ne bu, niye böylesin?
K: N-nasılım ki?
B: Mal gibi
K: ...
B: Ya öff neyse sus tamam
diyerek daha fazla keyfimi kaçırıp beni pişmanlığa sürüklemesine izin vermeden gitmeye karar verdim. Tasma olarak kullandığım çanta askımı kısa bir uğraştan sonra boynundan çıkarttım. Kızarmış boynuna baktım, tırnaklarımla kızarıklıkların üstünden geçtim. Kanatacak kadar bastırarak sürtmek istiyordum tırnaklarımı ama kendimi frenledim çünkü karşılıklı rıza olup olmadığını anlayamamıştım. Geri çekilip çoraplarımı ve ayakkabılarımı giydim, üzerimi düzeltip yurda bırakmasını söyledim. Yol boyunca hiç konuşmadık. Yanlış bir karar verdiğimi düşünmeye başlamıştım. Kimseye zorla istemediği bir şey yapmazdım halbuki. Nasıl kendimden geçmişsem görememiş yanlış yorumlamıştım demek ki. Yurda varınca hiçbir şey demeyip hızla indim arabadan. Arkama bakmadan yurduma girip olanları unutmak istiyordum sadece. Odama girer girmez rahatmak için sıcak bir duş almaya karar verdim. Ne yapmam ne düşünmem gerektiğini bilmiyordum. Düşünmemeye karar verdim. Bu kadar kafamı yormamı hak etmiyordu da zaten, kimdi ki o canımı sıkmasına izin verecektim.


"Hikayeye devam edecek misin?", "Neden yazmıyorsun?", "Yeni bölüm ne zaman?" gibi sorular sormayın. Canım sıkılınca yazıyorum sadece.

Olayların gelişme süreci beni sıkıyor direkt konuya girmek istiyorum. Fetişi ceza, ödül ve aşağılamaya dahil ettiğim anları yazmak hikaye yazmaktan daha cazip geliyor, bu yüzden hızlı gelişmiş olabilir hikaye ya da bu gereksiz ayrıntı kısımlarında hata olabilir. Zaten amacım popüler bir hikaye yazmak, beğeni-takipçi toplamak vs değil. Amacım düşüncelerimi bir nevi günlük niyetine buraya yazıp toplamak.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 16, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin