5

40 13 18
                                    

17 ekim, 2016

Jimin üzgündü. Çünkü, daegu'da yaşayan hyungundan tam iki yıldır haber alamıyordu. Öylece salonda oturuyordu. Biraz önce eline aldığı kitaba boş bakışlar atarken, sonunda açmaya karar verdi. Kitabın 17. Sayfasında kurumuş bir papatya vardı. Jimin'e bir yıl önce bırakılan papatya... Yapışmıştı kuru sayfaya, elini tüy hafifliğinde gezdirdi üzerinde jimin.

Biraz sonra, çalan evin zili ile hızlıca koltuktan kalktı. Kapıya doğru koşup açarken, aklında bir dolu düşünce kol geziyordu. Kapıyı açıp, postacıya karşılaşınca düşünceler yerini meraka bırakmıştı.

"Park Jimin?" Postacı sorarcasına konuşmuştu. Jimin hızla kafasını sallayıp, "buyrun benim?" Derken bedeninde sadece merak duygusu vardı.

"Size bu zarf. İmzalar mısınız şurayı." Postacının gösterdiği yere imza atıp, postacıya el sallayarak eve giren jiminin kalbi çok hızlı atıyordu.

Yavaşca koltuğa oturup, zarfı açtı. İçinden bir papatya kolyesi ve mektup vardı. Kolyeyi eline alıp, yavaşça okşarken, aklına gelen zarfla kolyeyi sehpaya bırakmış. Hemen zarfı almıştı eline.

Merak ediyordu, çünkü kimsesi yoktu onun. Annesi onu terk etmiş, babası ise bir trafik kazasında ölmüştü. Bir kardeşi yoktu. Kimsesi yoktu onun, ne arkadaşı nede bir sevgilisi. Sadece hyung'u vardı işte. Onunlada bir kaç yıl önce öğrenci gezisi için gittiği daegu'da tanışmıştı. Ne kadarda jimini bsşından savsa, jimin telefon numarasını ve adını öğrenmişti.

Şimdi elinde duran zarfta belkide hayatını değiştirecek şeyler yazıyordu. Belki de bir miras kalmıştı, bir sürü belkiler ile açtı zarfı.

Şöyle başlıyordu,

Bu zarf eline ne zaman ulaşır bilmiyorum, fakat jimin dedim ya hayatım bana fazla diye, çok fazla. Senin benim hayatıma dahil olup, yükümü kucaklamanı istemedim. Biliyorum sevgisiz, huysuz, ve kaba davrandım sana. Ama bunlar seni kendimden uzaklaştırmak içindi. Seni Seviyorum küçüğüm. Ve bu hastalığın çaresi yok. Öleceğim, yarın bir ameliyata giriyorum. Şimdiden sana bunu gönderiyorum ki, ölürsem öldüğümü bil. Eğer her yıl olduğu gibi veremezsem mesajlarına cevap, ben dünyada artık yokumdur. Seni gerçekten seviyorum. Bunu yazarken gözlerim dolu, ama olsun yolumuz çizilmiş bir kere gitmemiz gerekir. Verdiğin tüm değerlere iç bunu okuduğun gece, o gece ben arafta seni izliyor olacağım. Lütfen kendine iyi bak.

-Hyungun, 20 ekim, 2014

Ağlayarak bitirdi jimin bunu. Ölmüştü o. Dedi içinden, ölmüştü ve ben bunu nerdeyse iki yıl sonra öğreniyorum dedi... O gece içti, bir bardak kırmızı şarabı dikerken başına. Biliyordu, izliyordu hyungu onu...

Verdiğimiz tüm değerlere içelim, unutalım.

papatya, yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin