play with fire, hyunho. ✓

play with fire!!

"Secret love, my escape!
Take me far, far away.
Secret love, are you there?
Will you answer my prayer?
Please take me anywhere but here.
Anywhere but here!"

___________

Derslerden dolayı sadece okulda yüzünü görebildiğim sevgilime mesaj atmaya karar vermiştim.
Son sınıf olduğumuzdan dersleri sıkı tutuyorduk. İstediğimiz üniversite ikimizinde aynıydı.
Bu sebep, daha çok çabalamamız için bizi hırslandırıyordu. Test kitabını masanın üzerine bırakıp telefonumu komodinin üzerinden almıştım.

hyunjin:
sevgilim?

cennetim:
efendim güzelim?

hyunjin:
müsait misin?

cennetim:
senin için her zaman
müsaitim güzel bebeğim benim

hyunjin:
ben seni özledim min..

cennetim:
gelmemi ister misin?

hyunjin:
okulun oradaki parka gidelim mi?

cennetim:
orası senin için uzak
ben geleceğim 💗

hyunjin:
minho..
seni seviyorum 💗

cennetim:
ben de seni seviyorum bebeğim
ÖPTÜM KOCAMAAN 💘💖💞💝💕

hyunjin:
gelince öpersin kocamaan 😋

cennetim:
evet bundan emin olabilirsin

hyunjin:
hadi bekliyorum seni

cennetim:
koştum koştum!!

________

İkili bu tatlı konuşmanın ardından aniden heyecana kapılmıştı. Birbirlerini çok seviyorlardı ve her an bunu dile getirmekten çekinmiyorlardı.

10 dakikanın ardından Hyunjin'in evinin kapısı çalmıştı. Hyunjin koşar adım girişe gidip kapıyı açmıştı.
"Hoşgeldin!!"
Minho derin nefesler alarak soluklanmaya çalışıyordu.
Buraya koşarak geldiği her halinden belli oluyordu.

Hyunjin, Minho'nun elini tutup evin içine çekmişti.
Salona geldiklerinde kendilerini ikili koltuğa atmışlardı.
"Neden koşarak geldin?"
Minho miniğine bakıp içinden 'iyi ki koşmuşum.'
diye geçirmişti.
"Seni özlediğimi söylemiştim Hyun."
Hyunjin gülüp gözlerini Minho'dan kaçırdığında bu Minho'nun oldukça hoşuna gitmişti.
Hyunjin'in ince belinden kavrayıp, kucağına çekmişti.
Sınav stresinden dolayı zaten zayıf olan sevgilisi, daha fazla zayıflamıştı.
Gözlerini, Hyunjin'in gözlerine çıkarıp sevimli bir şekilde gülümsemişti.

Hyunjin'i öpmek istiyordu fakat o, o kadar güzel ve zarif duruyorduki Minho bundan çekiniyordu.

Hyunjin bunu anlayıp Minho'nun aklını kaçırmasına neden olan dudaklarına kapanmıştı. Öpüşmeleri ne kadar yavaş olursa olsun etkilenmelerine alıkoyamamışlardı.
Öpüşmelerine devam ederlerken ikilinin telefonları çalmıştı. Ayrılıp telefonlarına baktıklarında arkadaşlarının aradıklarını görmüşlerdi. İkili ilk birbirine bakıp sonra telefonları açmışlardı.