I can't sleep -Sunki-

..........

Flashback

"Selam!" Yan sınıfa yeni bir öğrencinin geldiğini duyduğu gibi sınıfa koşmuş, yeni öğrencinin sırasında almıştı yerini Sunoo. "Ah doğru, beni tanımıyorsun, değil mi? Ben Kim Sunoo! Sen de.." dedi Sunoo, karşısındakinin sözünü devam ettirmesini beklerken.

"Nishimura Riki. Ama sen Niki de."

Yanındaki çocuğun tatlı olduğunu düşünmeden edemedi Niki.

Flashback end

Morgdaki bedene bakarken aklına gelen anı ile hafif tebessüm etti.

Flashback

"İyi ki doğdun hyung. Doğum günün olduğunu bilseydim daha güzel birşey yapabilirdim, üzgünüm."

Sunoo karşısında ki papatya çayırına bakarken gülümsemesini durduramıyordu. "Bunlar.. Çok güzeller!" Niki rahatlamışçasına bir nefes verdi ve arkasına sakladığı şeyi Sunoo'nun başına koydu. "Bir arkadaşım öğretti.." Hemen cebinden aynasını çıkardı ve başının üstündekine baktı.

Papatyadan bir taç..

"Niki.. Bu, bu çok güzel! Hayatımda geçirdiğim en güzel doğum günü! Çok teşekkür ederim." Elma yanaklı hızlıca kendisinden uzun, ama genç çocuğa sarıldı.

"Ama neden papatya? Çoğunluk gül verilir." Diye sormadan da edemedi.

"Bana göre papatya güzel ve yeni bir başlangıcı temsil eder. Mesela papatya sayesinde baharın gelişini anlarız, bahar demek yepyeni bir başlangıç demek. Sen de benim başlangıcımsın. Hayatımı güzelleştirdiğin için teşekkürler Kim Sunoo. Umarım ki bu papatyalar 17 yaşının güzel geçmesini sağlar." Güzel ve anlamlı açıklaması ile Sunoo'nun kalbini tekrardan çarptırmıştı.

"Ne diyeceğimi bilmiyorum.. Niki sen mükemmel birisin. Kelimeler anlatmaya yetmez seni. Senin gibi mükemmel birini tekrar bulabileceğimi sanmıyorum."

Niki bu anı bekliyormuş gibi dudaklarına yapıştı elma yanaklının. Ama bu öpüşmede şevk veya hırs yoktu. Görülebilecek en masum öpücüktü bu. Sanki zarar görmesinden korkuyormuş gibiydi Niki.

"Benimle çıkar mısın Kim Sunoo? Papatyam olur musun?"

"Evet çıkarım Niki-shi"

Flashback end

Elleri dudaklarına gitti. Bir daha dokunamayacaktı o dudaklara. Bir daha sahip olamayacaktı o kalbe. Bir daha duyamayacaktı o güzel kıkırtıları..

Flashback

"Sunoo hyung, ne oldu sana böyle?!" Sevgilisinin kanayan dudağını silerken endişe ile sormuştu Niki. "12. Sınıflılar. B-bana ibne dediler.. Sonra da dövdüler." Sunoo hıçkıra hıçkıra anlattı olanları.

Niki'nin daha öpmeye kıyamadığı bu güzel yüze yapılan şey affedilmezdi. Öpüşürken bile dikkat ederdi o dudaklara, "aman kanamasın, Sunoo'mun canı yanmasın" her zaman bunu düşünürdü.

"Hepsine dünyayı dar edeceğim!" Gözleri kararmıştı adeta. "Hayır sevgilim, olmaz! Onlar çok güçlü, canının yanmasına izin veremem." Sunoo'nun dediklerini görmezden gelerek hızla 12. Sınıfa gitti.

…

"Ben sana demiştim uğraşma onlarla diye!" Sunoo dolu gözleri ile Niki'nin morarmış gözüne merhem sürüyordu. "Ne yapsaydım yani, sevgilimi bu kadar dövmüşler, yanlarına mı kalsaydı? Hem benim böyle göründüğüme bakma, hepsini ben yaptım." Niki'nin sırıtarak söylediği şeyleri anlamaya çalışıyordu Sunoo. "Nasıl kendin yaptın?"

"Şöyle ki, ben bunların hepsini dövdüm tamam mı? Sonra da disiplinlik olmayayım diye kendimi de dövdüm ve nefsi müdafa olduğunu söyledim~!" Sunoo gözlerini sonuna kadar açmış şaşkınlıkla ona bakıyordu. Şaşkınlığın yerini öfke alınca Niki'nin koluna vurdu. "Aptal, neden kendine vuruyorsun?!" Niki gülümseyip dudağına ufak ve hafif bir öpücük kondurdu. "Senin için herşeyi yaparım bebeğim"

Flashback end

"Benim için herşeyi yapacağını söylemiştin Niki.. Benim için uyanamaz mısın..?"

…

O uyanmadı.

Sonsuz bir uykuya daldı o, bir daha uyanmayacak.

Kimse ona uyumadığı, daha doğrusu uyuyamadığı için kızamayacaktı..

Öldüğünde huzurla uyuyabilir sanıyordu, ama arkasında böyle bir enkaz bırakmışken nasıl uyusun ki?

Herşeyden çok sevdiği kişinin canını bu kadar yakmışken nasıl uyusun ki?

Bir daha dudaklarına dokunamayacağını anladığında nasıl uyusun ki?

İkisi de acı çekti. Ta ki Sunoo bu acıya katlanamayıp Niki'nin yanına gelene kadar.

Bu bölümü yazmak çok zordu. Çoğunlukla final bölümünü yazmak çok zor olur zaten.

Duyguyu fazla hissettiremedim gibime geliyor, eğer öyleyse hepinizden özür dilerim.

Bu kitaptaki Niki bir nevi benim. Sadece onunkini biraz daha abarttım.