Sadece Yaşa w/RM (Bitti)

Sana söylemek istediklerim-3 (son)

Your thoughts are what's killing you

Seninle o konuşmam bana yetmişti biliyor musun? Daha fazlasını hiç istemedim. Ama sen harika biriydin ve ben istemesem bile yanımdaydın. Her zaman hem de. Ben kalbimi istediğin an avuçlarına bırakabilecek bir durumdaydım. Sen ise sadece kalbimi attırmak istemiştin. Bir dini görüşüm olsaydı ya da tarikatlara inansaydım sana tapardım biliyor musun? Sen benim kutsalımdın çünkü. Seninle tanışana hayır seni görene kadar yaşadığım her şeyi silip atmıştın. Elimi tutman, yanımda olman, beni öpmen hatta yanımda öylece durup nefes alman bile beni hayata döndürebilecek şeylerdi ve sen bunların hepsinden daha fazlasını yaptın. Seni sevmemi, aşık olmamı sağladın. Ve sen de beni sevdin. Beni sevdiğin için sana ne kadar teşekkür etsem az. Bana yaşattığın duyguları sana açıklayabilmem mümkün bile değil. Seni çok sevdim. Seni çok seviyorum. Seni hep seveceğim. Hayatım o kadar kötüydü ki asla gülemeyeceğimi düşünürdüm çünkü çocukluğumdan beri bu hep böyle olmuştu. Hayalim yoktu, tutkum yoktu, uğruna yaşamak isteyeceğim biri ya da bir şey yoktu. Rüzgarlar beni ne tarafa yönlendirirse oraya gidiyordum. Kendi iradem yokmuş gibiydim. Hayatın acımasız davrandıklarından biriydim çünkü. Adımı bile Cordelia vermişlerdi. Adımdan nefret ederdim. Kimsenin ağzından çıkmasın isterdim. Beni bok gibi hissettirmekten başka bir işe yaramazdı. İnsanların isimleri çok önemlidir çünkü kişinin kaderini de belirler, kişiliğini de. Ve bana gidip Cordelia ismini vermişler. Bu ismi sevmem mümkün müydü ki?

Senle tanışana kadar olmadığını düşünürdüm. Ama sen bana adımı bile sevdirdin. Bunca yıl nefret ettiğim ismi nasıl oldu da bana sevdirdin Joon? Hayatımı ikiye ayırdın. Senden öncesi ve senden sonrası diye bir ayrım var artık. Bir de seninle olduğum araf.  Senden öncesi korkunçtu. Araf o kadar güzeldi ki yüz kere daha hayata gelsem böyle bir araf yaşayamam. Normalde arafın boşluk olması gerekirdi ama senin sayende o boşluk öyle güzel doldu ki ilk defa yaşadığımı hissettim. Ve senden sonrası... Aslında sen çok acımasız birisin. Senden nefret ediyorum. Herkese mi böyleydin yoksa sadece bana mı söylesene Joon? Herkesin hayatına girip her şeyi peri masalı yaptın mı? Bunlar bana özel miydi? Öyleyse şu an nerede bu masal? Kabusun içine tekrar düştüm. Hayır ben kötü bir rüyadaydım ve senin yüzünden kabusun içine düştüm. Buradan nasıl çıkılır ki. Çıkmak istemiyorum. Kabusun içinde parçalara ayrılmak ve yok olmak istiyorum. Bu kabus beni yiyip bitirecek Namjoon, ikimiz de bunu biliyoruz.
O gün senin için ne kadar ağladığımı biliyorsun. Ağlamamdan nefret ederdin ve ben araftayken hiç ağlamazdım. O gün araftan çıktım işte. Ondan sonraki bir hafta hiç uyuyamadım ve devamlı ağladığım için peydahlanan baş ağrım geçmiyordu. O kadar şiddetliydi ki kafamı duvarlara vurduğumu hatırlıyorum. Sen artık yoktun. Kimse için iyi olmama gerek yoktu ben sadece senin için iyi olmak istiyordum. Gittin. Ailenle gittin.
Bana geri döneceğine söz verdin biliyorum sen tutmayacağın sözleri vermezsin ama ailenin gözlerinde bu sözü bozmak için ne gerekiyorsa yapacaklarına dair olan inancı gördüm. Neden böyle olduğunu bilmiyordum. Onların beni sevdiğini düşünürdüm ama seni benden ayırdıklarına göre benden nefret ediyorlarmış.
Kendime zarar vermemden nefret ettiğini söylemiştin. O zamandan beri hiçbir şey yapmamıştım. Ama artık sana verdiğim hiçbir sözü tutamayacağım, özür dilerim. Aylardır seni bekliyorum baktığım her yerde seni görüyorum ama artık dayanamıyorum. Biri elini kalbime sokup sıkıyor sıkıyor sıkıyor. Nefes alamıyorum. Ciğerlerim çalışmayı durdurmuş gibi nefes alırken kendi kendimi desteklemem gerekiyor. Ailem iyi hissederim diye dağ evine gönderdi beni. Ben de bir şartla kabul ettim: onlar gelmeyecek. Şu an yalnızım. Az önce hepsini aradım konuştum. Arkadaşımı da aradım. Onunla da konuştum. Uzun bir süre kimse beni aramasın diye hepsini aradan çıkardım. Şimdi sadece ben ve her zaman düşündüğüm sen varsın. Eğer geri dönersen ve bu gece yapacağım şeyden haberin olursa sakın üzülme tamam mı? Senin bir suçun yok. Ahh neler söylüyorum böyle...
Beni unutma. Beni unutmana dayanamam çünkü ben birazdan seni asla unutmak istemediğim için seninle birlikte öleceğim. Sen hayatıma girmeseydin belki biraz daha dayanabilirdim.
Sen günlerimin harika geçmesini sağladın. Ben sensiz devam edemem çünkü seni sevdiğim gibi kimseyi sevemem. Sen benden uzaklaştın ve orada durup benim yanmamı seyrettin. Ben senin için kül olmaya çok istekliydim. Buna kendim karar vermemiş olsam ve sen benden böyle bir şey istesen hemen yapardım. Çünkü ben seni bu hayattaki her şeyden çok sevdim.
Sen bana giderken seni dinleyeceğimi düşünerek "Sadece... Yaşa." dedin. Özür dilerim. Denedim ama artık yapamam. Sensiz yaşamam imkansız.
Buraya seninle de gelmiştik bu nedenle evin her yerinde de seni görüyorum. Artık hazırım. Benim zamanım birkaç dakika içinde dolacak. Beni unutma. Başkalarını sevme. Ya da sev ama lütfen beni unutma. Senin canını acıtmak asla istemem ama unutulmak da istemem. Araf dönemimizi hatırla. Asla olduğun kişiyi kaybetme. Sen yine insanların hayatına neşe getirmeye devam etmelisin çünkü senin dokunduğun her hayat güzelleşiyor.
Telefonumu kim bulursa umarım bunu sana ulaştırır. Belki kanlar içinde kalıp bozulur ama umarım biri bunu kurtarabilir. Sen kırmızı rengini çok seversin. Kendimi tamamen kırmızıya boyadım. Hem de en gerçek rengine. Hayatıma girdiğin için teşekkür ederim. Senden nefret ediyorum dediğim yerlerde ciddi değildim ben seni çok seviyorum. Namjoon keşke yanımda olsaydın. Keşke hiç bırakmasaydın beni. Öyle olsaydı şu an bu halde olmazdım.
Sadece yaşa, Namjoon.
Ölmek istemiyorum.
Seni seviyorum.
-Cordelia

Medya: Red Swan
Görsel: kimin bilmiyorum