What's This Feeling?

1.1K 73 116
                                    


***

What's this feeling, In the deep in my soul? It's gonna be so exciting

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

What's this feeling,
In the deep in my soul?
It's gonna be so exciting.

***

Kaeya, daha önce hiç bu kadar ağır bir uykuya dalmamıştı. Güneş ışığı, perdeleri kapalı pencerelerin kenarından yüzüne sızarken gözlerini zar zor açıp etrafı izledi. Kendine gelmesi epey zaman almıştı. Her yeri ağrıyordu ve doğrulacak gücü kendinde zor buldu.

Doğrulduğunda etrafına baktı. Kendi odasındaki koltukta uzandığını fark etti, onun varlığıyla birlikte. Albedo sandalyeye oturmuş, kollarını göğsüne bağlamış şekilde başını yere eğmişti ve Kaeya onun yüzünü görmese de hala uyuyor olduğunu farz etmişti. 

Yavaşça üzerindeki battaniyeyi üzerinden savurdu ve ayağa kalktı. Üstünde sadece iç çamaşırları vardı. 

Albedo'nun yanına yaklaştı ve onu omzundan dürttü. "Albedo?"

İlk başını kaldırıp yarım gözlerle ona baktı. "Hmm?" Yeni uyandığı için sesi kalın çıkıyordu.

"Ben uyandım, sen de uyanmayacak mısın? Kahvaltı hazırla bana."

"Neden...?" Dedi rahatsızca. Hafifçe kaşlarını çatmıştı .

"Çünkü ben öyle istiyorum Albedo? İstersen bana verdiğin zehri hatırlatayım sana?" Gülümsedi ona bakarak.

Albedo başından beri suçlu hissettiği için onun dediğini yapmak zorunluluğu içinde hissetti ve gözlerini ovuşturup ayağa kalktı. 

Albedo mutfağa giderken Kaeya yattığı koltuğa geri gidip oturdu ve üzerine battaniyeyi sardı. Yemek yapmayı bilmediği için zehir mevzusu tamamiyle bahanesiydi. Dışarı çıkıp yemek söylemek istemiyordu sadece.

Onu beklerken pek bir şey yapmadı, uykulu olduğu için tekrar gözlerini yumup battaniyenin altına yumuldu. Albedo da hızlıca küçük bir sandviç hazırlamıştı. Kağıt havluya sarıp ona getirdi.

Gözlerini kapamış olduğunu gördüğünde onu dürttü. "Gün yeni başlıyor Kaeya." dedi sakince.

Kaeya gözlerini açtı ve başıyla onaylayıp doğruldu. "Biraz kestirmek istedim ne kızdın? Teşekkür ederim ayrıca." Elindeki sandviç alıp kemirmeye başladı.

"Kızmadım sana. Afiyet olsun." O yerken alnına götürdü eline, Kaeya durup ona odaklanmıştı.

"Ateşin yok en azından. Yine de ben kendini zorlamamanı tavsiye ederim. Belli olmaz, neticede kalıcı hasar bile bırakmış olabilir."

Kaeya dediklerine çok takılmamıştı. O elini çektiğinde de ekmeği yemeğe devam etti ve konuştu aynı zamanda. "Bir şey olmaz bana, çok sağlıklıyım."

Albedo ona ölü gözlerle baktı. Kesinlikle iyi olmadığından emindi, o kesin.

Albedo üstünü başını aynaya gidip düzeltti. Sandalyede yatmaktan kıyafeti kırışmıştı. "Ben gidiyorum o zaman, barlara falan gitmeni tercih etmem."

Biraz acelesi var gibi gözüküyordu nedense Kaeya'ya. Sormak istedi ama soramadı çünkü merak ediyormuş gibi gözükeceğini düşündü, ki ediyordu gerçekten.

Albedo son kez ona bakıp; "Tamam değil mi?"

Diye teyit etmek istedi. Kaeya'dan da olumlu yanıt alınca hızlıca çıktı. Sanki burada olmak istemiyormuş gibi bir tavır sergilediğini düşünmüştü.

Buna üzülmeden edemedi. En başında sorun sende değil miydi zaten? Kendisine bakmakla yükümlüydü ve hortlak falan da değildi... Bu kadar hızlı çıkmasının sebebini düşünmeden edemedi. Eğer iş içinse... Bir işe nazaran tercih edilmemesi onu çok kırardı.

Yine de pek olasılık yoktu Albedo açısından. İşkolik ve sosyopat bir adam boş zamanında ne yapardı? Tabii ki yine iş.

------

Sucrose, Albedo'nun kucağına oturmuş, onun dudaklarına yapışmışken Albedo onun kalçalarında ellerini gezdiriyordu.

Albedo nasıl öpüşüleceğini biliyordu tabii ki, ona ustaca karşılık verirken gözlerini bile yummadı. Daha önce de böyle olduğu için Sucrose artık yadırgamıyordu.

Sucrose hafifçe çekilip üzerindeki hırkayı ve korseyi hızlıca çıkarttı. Yumuşak ve küçük göğüsleri ortaya çıkınca daha da heyecanlanıp Yanakları kızardı.

Albedo tepkisizce onun göğüslerine dokundu iki eliyle. Avuçlayıp okşadı, Sucrose'un reaksiyonunu izliyordu. Bir şey değiştirmemişti yine. Aynıydı ama neden Kaeya'da farklıydı? Bunu düşünürken buldu kendini.

Sucrose sonra pantolonunu da kalçalarından sıyırdı. Artık sadece onun bir iç çamaşırı vardı üstünde Albedo tam olarak giyinik olsa da.

Albedo onu kucağına alıp masaya yatırdı. Hızlıca döndürdü ve iç çamaşırını indirdi. Sucrose onun bu hareketine şaşırmış ve heves olarak algılamıştı. Kalbi küt küt çarpıyordu. Albedo da gözlerini kısmıştı. Sadece bu hissiyatı Kaeya'da farklı yapan neydi onu merak ediyordu. Kaeya'yla yaparken ilk seferiydi. Sonra birkaç kere daha yaptı şu birkaç günde çünkü o hissiyatı bir kere daha tatmak istiyordu.

Neydi onu Kaeya'da farklı yapan ki? Erkek olması mı? Vücudunun farklı olması mı? Genetik bir yatkınlık mı? Psikolojik bir takıntı mı? Neydi?
Bunun cevabını arıyordu.

Bunun içinde istediği varlıktan kendini uzak tutarak, o varlığın sahip olduğu en özel şeyi özleyecek ve özlediğinde anlayacaktı neyi istediğini. O zaman da isteğini yok etmek için elinden geleni yapacaktı. Albedo sadece deneylerle ve tablolarla uğraşmak istiyordu.

Bunun için insanları kullanmak onun için hiçbir şeydi, ahlak anlayışına sahip miydi onu bile bilmiyordu.


| Deney |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin