yirmi bir

377 47 67
                                    

Jungkook, istediği dükkan kapanınca dükkan dükkan gezip içki aradığında saat gece 12 idi. Barmen, onun yeterince sarhoş olduğunu söylediği için içki vermemişti.

O da dükkanları gezip içki arıyordu. Fakat elindeki tüm parayı içkiye verdiği için parası yoktu bu yüzden içki de vermiyorlardı.İçki bulamadığı için sinirliydi ve en son kendini Yeonjun ve Soobin'in ev arkadaşlığı yaptığı evin kapısında buldu.

Yeonjun yorgunluktan erken yatmıştı. Uykunun tam ortasında kapı sesleri ile uyandığında içinden bir sürü küfür etti. Uykulu gözlerle ve yavaş adımlarla kapıya yöneldi. Kapıyı açtığında karşısında Jungkook'u görünce suratsız bir şekilde onu içeri alıp kapıyı kapattı.

"İçki var mı?"dedi Jungkook salona girerken. Sarhoş olduğu için tutunarak gidiyordu.Yeonjun yarı kapalı gözleriyle tuhaf tuhaf baktı ona.

"Hayır, Jungkook"diyerek kendini koltuğa atıp gözlerini kapattı.

"Bira var mı?"dedi Jungkook karşısına otururken.

"Bira içki değil mi?"dedi Yeonjun gözleri kapalıyken. Uykusundan yeni uyandığı için kendini hâlâ rüyada gibi hissediyordu.

"Soobin nerede? O biliyordur."

"Uyudu."

"Dolaba bakayım"diyerek mutfaktaki buzdolabına baktı Jungkook. Ama bir tane bile içki bulamadı.

"Neden bir tane bile içki yok"diye bağırdığında Yeonjun birden gözlerini açarak ona dik dik baktı.

"Burası bar değil Jungkook. Öğrenci evi.Hem bence yeterince içmişsin."dedi burnunu kapatarak.

"Hayır, biraz daha içmeliyim. Henüz doymadım."

"Of,"diyerek gözlerini devirdi Yeonjun.

Jungkook mutfaktan çıktıktan sonra salona gitti ve anlamsız bir şekilde çıplak zemine uzandı. Yeonjun,onu böyle görünce şaşkınlıkla oturduğu yerden kalkıp onun yanına gitti.

"Jungkook. İyi misin sen?"diyerek ona dikkatlice baktı endişe ile.

Jungkook acı bir gülümseme ile ona baktı. "Harikayım."

"Hadi kalk."diyerek kolundan tutup kaldırmaya çalıştı Yeonjun. Jungkook kendini geriye çekerek kaldırmasını engelledi.

"H-hayırrrr. Yer çok güzel. "

"J-jungkook beni korkutuyorsun."diyerek endişe ile baktı Yeonjun.

"Evet. Çünkü ben bir hayaletim."diyerek büyük bir kahkaha patlattı Jungkook. Birkaç saniye kahkaha attıktan sonra birden surat ifadesi değişmeye ve ağlamaya başladı.

Yeonjun şaşkınlık ve endişe ile onu izliyordu. Jungkook'u kolundan tutup kaldırdıktan sonra ona sıkıca sarıldı. Jungkook ağlarken Yeonjun onun sırtını sıvazlıyordu. "Sakin ol"diyerek sarılmayı bitirdi.

"B-babamdan *nefesalış* nefret ediyorum"dedi acı bir gülümseme ile.

Yeonjun ikinci şoku yaşadı. Çünkü
Jungkook babasını çok seviyor ve iyi anlaşıyordu.

"A-ama babanı çok seviyordun."

"Hak etmiyormuş."

"Jungkook. Sorun ne?"

"O homofobik."

"Tek sorun bu mu?"

"Hayır. Keşke tek sorun bu olsa ama o-"dedikten sonra sustu. Babasının yıllardır tanıdığı insan olmadığı aklına geldikçe canı acıyordu.

who are you? : taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin