who are you? : taekook

otuz beş

Bu zamana kadar hikayeden sıkılmayan ve yanımda olan herkese teşekkürlerr.
İyi okumalar:")
Kötü olduysa özür dilerim:"(

Beomgyu, şaşkınlığını üzerinden attıktan sonra ne yapacağını düşünüyordu. Jungkook'a anlatmak iyi bir fikir olmazdı çünkü daha olayı tam olarak bilmiyordu bile.

Telefonun çalmasıyla düşünmeyi bırakıp kimin aradığına baktı. Numara kayıtlı değildi bu yüzden ilk başta açmak istemedi fakat arayan kişi ısrarcı olduğu için daha fazla bekletmek istemeyip telefonu açtı.

"H-hey!"

"Kimsin?"

"Ben Jennie, Taehyun'un ablasıyım. Yaklaşık yarım saat önce bana kedisini bırakmıştı. Ama şu an biraz hasta ve bebeğim yüzünden evden çıkamıyorum. Veterinerlik okuduğunu duydum. Bana yardımcı olabilir misin?"dedi kibar bir şekilde.

"Öncelikle tanıştığıma memnun oldum. Nerede olduğunuzu söylerseniz yardımcı olabilirim."

"Japon restoranı karşısında oturuyorum."

"Şey bana biraz uzak kaçıyor ama benim orada oturan sınıf arkadaşım var isterseniz ona söyleyebilirim."

"Apta-"

"Anlamadım?"dedi Beomgyu merakla.

"Şey siz gelseniz olmaz mı? Ben başkasına güvenemem şimdi."

"Tamam geliyorum. Ama uzak olduğu için biraz gecikebilirim. Ben gelene kadar kediciğe iyi bakın."

"Sorun değil. Bekliyorum."

####

Beomgyu, telefonu kapattıktan sonra yola çıktı. Yarım saatte japon restoranının karşısındaki binaya gitti. Kapıyı çaldığında karşısında genç, uzun boylu, esmer ve güzel bir kadın açtı kapıyı.

Gülümseyerek ona 'hoş geldin' dediğinde, Beomgyu aynı şekilde karşılık verdi ve onu içeri aldı.

"Luci nerede?"

"Pardon luci kim?"diyerek gülümsedi Jennie.

"Ked-"

Beomgyu, gördüğu silah ile korkmuştu. Donuk bir suratla Jennie'nin gözlerine baktığında onun şeytani bakışları yutkunmasına sebep olmuştu.

Jennie, şeytani bir şekilde güldükten hemen sonra aniden suratı düştü ve aşağılayıcı bakışlarını attı.

"Ah Beomgyu. Çok safsın bebeğim. Hemen inandın mı?"dedi saçıyla oynarken.

"Sen. Se-"

"Zeki olduğunu sanıyordum veteriner çocuk.Ama sen baya saf çıktın."

Jennie, aşağılayıcı bir şekilde bakmaya devam ederken Beomgyu gözlerini silahtan ayırmıyordu. Beomgyu tepkisiz kaldı ve hiçbir şey demedi.

Jennie, onun bu sessiz halini biraz garipsese de şeytani bir şekilde gülmeye devam etti. Cebinden çıkardığı mermi ile silahı doldururken konuştu.

"Niye konuşmuyorsun? Dilini mi yuttun?"dedi son mermiyi doldurup susturucu taktı. Denemek için yan tarafindaki aynaya ateş edince Beomgyu korkudan hareket edemedi.

"Yoksa sadece hayvan dilinden mi anlarsın?"diyerek güldü alaycı bir şekilde.

"Böyle söyleyince laf soktuğunu mu sanıyorsun? "

Jennie, göz devirdikten sonra ıslık çaldı ve mutfaktan iki adam çıktı.

"Ben dışarı çıkıyorum. Ben gelene kadar onu da diğerleri gibi bağlayın."diyerek onların yanından ayrıldı Jennie. İki adamdan biri, şeytani bakışlarla Beomgyu'a doğru yürürken diğeri kapıda bekliyordu.