Sabah kalktığım gibi kendimi terlemiş olduğumu farkettim. Hyunjin beni o kadar sıkmışki soğuktan sıcaklaşmış.
Düşündüğüm şeye kıkırdarken Hyunjin gözlerini açmıştı. Gördüğüm kırmızı gözlerden korktuğumu düşünmüyordum.
"Günaydın" (H)
"Günaydin"
İkimizde yataktan kalktık. Hyunjin'e baktığımda hiçte yorgun ve uykulu gözükmüyordu. Boşverip kendimi banyoya attım ve küvetin suyunu açtım. Küvette su dolarken bende üstümü çıkartıyodum.
Banyodan çıktığımda direk dolaba ilerledim ve mavi bir şort beyaz bir uzun tişört giyip salona ilerledim.
Hyunjin'e baktığımda kaşları çatık bir şekilde telefonla konuştuğunu gördüm. Sormayı düşünmedim çünkü benden sinirini çıkarır diye korktum. Tam oturacağım sırada;
"Kalk ve odana git akşama kadar çıkmıyosun" dedi, dedi ama bağırarak. Bense sadece kafamı sallamakla yetindim. Odaya geldiğimde odamda Hyunjin'in bana aldığı ayıcığı elime alıp en sevdiğim kitabı okumaya başladım. Ne kadar vakit geçtiyse acıktığımı fark ettim.
Merdivenlerden yavaşca aşağı indim ve salona bakındım. Hyunjin orada gözükmüyordu. Bakışlarımı mutfağa çevirip oraya girdim. Ramen, noodle ve makarna dolu dolaba baktım ve elime kimchi ramen aldım. Sıcak su ısıtmaya başlayıp dolaptaki gimbaptan aldım. Su ısındıktan sonra suyu ramen'a döktüm. İçeri geçip yemeğe başladım.
Yemek bittikten sonra çöplerimi atıp salona geçtim. Rastgele bir kanal açıp izlemeye başladım. Biraz daha izleyip saate baktığımda 00.43 olduğunu gördüm. Neden bu kadar geç kalmıştı ki?
Endişelip elimi direk telefona atmıştım. Hemen Hyunjin'in numarasını tuşlayıp aradım ama kapatmıştı sonrada bir mesaj geldiğini gördüm.
Whatsapp
Bugün eve gelmicem bana aramaya yazmaya kalkışma (00.46)
Neden ama?
(Görüldü 00.47)
------------------------------------------------------------
Telefonu kapattığımda sanki bir şey yapmış gibi kalbimin sıkıştığını hissettim. Ağrıyı daha fazla çekmemek için iç çekip yatak odasına gittim. Üstümü değiştirmeden dağınık olan yatağa ilerleyip içine girdim. Gözlerimi kapattığım an uykuya dalmıştım yorgunluktan.
Sabah kalktığımda gözlerimi küçük bir şekilde araladım ve saate baktım. Okula geç kalmıştım. Bir of çekip elime telefonu alıp banyoya geçtim. Telefonu açıp Hyunjin'den bildirim gelmiş mi diye baktım. Hyunjin hariç herkezden bildirim gelmiş resmen. Telefonu bir kenara bırakıp elimi yüzümü yıkadım.
Banyodan çıkıp salona indim. Salonda göz gezdirdim hyunjin orda mı diye ama orda değildi. Birkere daha of çekip mutfağa geçtim. Kendime küçük kahvaltı hazırladım ve yemeğe başladım. Yemeği yerken Hyunjin'i aramak istedim ve elimi kenarda olan telefona uzattım. Telefonu alıp Hyunjin'i tuşladım ve aradım.
"Ne var, niye okula gitmedin"
"Nerden biliyosun okula gitmediğimi"
"Aynı okulda okuyoruz farkındaysan"
"Tamam da dün niye gelmedin? "
"Seni ilgilendirmez küçük şimdi kapat ders başlıcak"
Tavırına göz devirip yemeğimi yemeğe devam ettim. Neden böyle davranıyo ki. Aklıma Chan geldi. Hyunjin onla çok takılmazdı. Ama arasam hemen açar ve bir şeyi anlatırdı. Hemen Chan'ı tuşlayıp aradım.
"Ne var, beni ne hadle arıyosun Felix"
"Hey ben ne yaptım? "
"Hyunjin'i aldatmışsın Felix"
"Ne diyosun sen?! "
------------------------------------------------------------
Ehe çok iyi bir yerde kestim. Aslında böyle kaos yapmamın sebebi kitabın uzaması. Kitap çok kısa veya çok uzun olmasını istemiyorum. Ama merak etmeyin kaos sadece 2-3 bölüm(YUH) sürer ehehe neyse bay(◍•ᴗ•◍)
