Şemsiyeli Adam.

29 6 0
                                    

Yağmur giderek şiddetleniyor, bardaktan boşalırcasına yağıyordu. Sabahki güneşli havaya aldanarak giyindiğim ince kıyafetlerim tamamen sırılsıklam olmuş, ıslanmış olan saçlarım yüzüme yapışmıştı. Yağmurda ıslanmak hoşuma gidiyordu elbette, insan neden sevdiği bir şeyden kaçsın ki?

Soğuk iliklerime dek işlerken ben yine de sakin adımlarla durağa doğru ilerliyordum, kulağımdaki kulaklıklarda en sevdiğim şarkılardan birisi çalmaya başladığında sesini biraz açarak tüm kötü şeylere rağmen aldanmadan yürümeye devam etmiştim. Soğuktan kızarmış burnum ve dolmuş olan gözlerimle yere odaklanmış bir şekilde yürüyorken arkamdan gelip bana şemsiye tutan bedeni fark etmem zor olmamıştı, başımı kaldırdığımda ıslanmamı engelleyen koca bir şemsiye şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırmama neden olurken kulaklığımı çıkartarak arkama dönmüştüm yavaşça. Hiç tanımadığım hatta bir defa bile görmediğim bir yabancı yüzünde hafif bir gülümseme ile bana şemsiyesini uzatmış bir şekilde izliyordu beni. Boyu benden biraz da olsa uzundu, ona bakmak için başımı hafifçe kaldırmam yetiyordu.
Islanmaya başlamış siyah düz saçları, keskin bir yüz hattına sahip yüzü ve hafif çekik gözleriyle bana bakıyordu, burnumu çekerek anlamaz bakışlarla ona bakmayı sürdürürken şemsiyeyi elime tutuşturmuştu bir anda.

"Bu gidişle yataklara düşüp çok fena hasta olacaksın ufaklık."

Şaşkınca karşımdaki bedene bakarken gülümsemeden edememiştim, beni kaç yaşında sanıyordu bu adam, on iki falan mı?

"Teşekkürler, yağmurda ıslanmayı tercih ediyorum, durak pek uzak değil yani şemsiyeye ihtiyacım yok."

Şemsiyeyi yavaşça ona uzatmıştım o ise alma tenezzülünde bile bulunmamış, yanımdan geçip giderken onun gidişini seyretmeye başlamıştım, buna öylece seyirci kalamazdım benim yüzümden hastalanmasını istemezdim elbette.
Hızlı adımlarla zor da olsa ona yetişmiş, kolumu kaldırarak onun da şemsiyenin altına girmesine yardım etmiştim.

"Böyle yaparak kendimi kötü hissetmeme neden oluyorsunuz."

Bakışları beni bulduğunda hafifçe gülümsemiştim.

"Neden tanımadığınız birisine şemsiyenizi veriyorsunuz ki?"

Adam hafifçe gülümseyip şemsiyeyi elimden alarak rahatlıkla ikimizin de üzerinde durabileceği bir şekilde şemsiyeyi tutarak önüne dönmüştü, bıkkınca nefes vererek önüme dönerken kendi kendime konuşup duruyordum, hem konuşmayıp hem de şemsiyesini verip gitmeyi seçiyordu, fazlasıyla tuhaftı bu adam.
Durağa geldiğimizde adımlarımı yavaşlatarak ona dönmüştüm.

"Şemsiye için teşekkür ederim."

Hafifçe tebessüm etmiştim. Durağa doğru ilerlerken bir anda bileğimi kavrayan el durmama neden olmuştu, karşımda bileğimi tutmuş olan adama bakmıştım.

"İsmin ne senin?"

Meraklı bakışlarımı onda gezdirirken o ise donuk bakışlarla beni izliyordu, gelen otobüsle elimi yavaşça çekmiştim, otobüs önümüzde durduğunda ise hızlıca otobüse ilerlemiş, kısa bir süreliğine arkamda bıraktığım bedene dönmüştüm.

"İsmim Safir."

İçtenlikle gülümserken otobüse binmiş cam kenarında boş olan bir koltuğa oturmuş ve ellerimi saçlarıma götürüp karıştırmıştım, bakışlarım hâlâ beni izlemekte olan bedene kaymıştı. Şemsiyesini tutmuş hiç gözünü ayırmadan beni izliyordu. Meraklı bakışlarımı onda gezdirirken otobüsün hareket etmesiyle o adam giderek uzağımda kalıyordu. Önüme dönüp derin bir nefes almıştım. Aralık camdan yüzüme çarpan rüzgarla gözlerimi kapatıp başımı cama yaslamıştım, gözlerimi kapattığım ilk anda aklıma gelen şey onun gözleri olmuştu, bana olan donuk ama içimi ısıtan o bakışları aklımdan çıkmazken öylece hayallere dalmıştım.
Ben kendimi o kadar kaptırmıştım ki evime bir kaç durak sonra inebilmiştim, otobüsten indiğimde sadece sokak lambalarının aydınlattığı yolda ilerliyordum, yağmur şiddetini azaltmış fakat hava bir hayli soğumuştu. Ellerimi hırkamın cebine koyarken saçlarımın ıslanmasını engellemek için kapüşonumu takmıştım, artık ezbere bildiğim o küçük mahalleye geldiğimde eve ilerlemiş sırt çantamdan anahtarımı çıkartarak kapıyı açmıştım, içeriye girdiğimde salonda oturan ailemi görünce gülümsemiş, ayakkabılarımı çıkartıp içeriye girmiştim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 28, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gökteki Yıldızlar. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin