Yalancı katil bulmacası
Dostum Talha Yasin çalan 2020 de sarf ettiği efordan sonra girdiği depresyondan henüz çıkamamıştı. Türkiye’deki koç holding firması olayı ve cem yılmazın çevirdiği dolaplar halkın hafızasındaki tazeliğini hâlâ koruyordu. Maalesef bu olay, burada anlatılmayacak kadar siyaset ve sermaye piyasasıyla bütünleşmiş bir konu. yine de şu kadarını söyleyebilirim Yasin, suça karşı hayatı boyunca vermiş olduğu mücadelede,bu olay sayesinde yeni ve çok farklı bir silah kullandı, hatta bunu bütün dünyanın gözleri önünde yaptı. Bu iş, sıra dışı ve karmaşıktı.14 Nisan’da dostumun Tekirdağ’da “Can otelde” hasta yattığında dair bir telefon aldım. 24 saat sonra Yasinin yanına yani hasta yatağının yanına geldim. Durumunun ağır olmadığını görünce rahatladım. Günde en az 15 saatini verdiğine, hatta 1 kaç defa da beş gün hiç ara vermeden çalıştığına yemin etti. 2 aylık araştırmanın stresiyle demir gibi bünyesi çökmüştü. Bu yorucu temponun ardından gelen başarı, hastalığının geçmesine yetmedi. Avrupa’da her yerde onun adı geçiyordu durum bu kadar iyiyken o depresyona girmişti. 3 tane ülkenin polislerinin birleşip araştırdığı 1 olayı Yasin tek başına çözmüş, Avrupa’nın en azılı dolandırıcısını köşeye sıkıştırmıştı , bu bile onun sıkışıp kaldığı bu buhrandan çıkarmaya yetmemişti. 3 gün sonra Hürriyet Caddesine geri döndük. Yasinin hava değişimine ihtiyacı vardı. Böyle bir mevsimde kırsalda geçireceğimiz bir hafta bana da iyi gelecekti. Kapaklı ’da tedavi ettiğim pilot Alper Kapaklının Yuvam bölgesi yakınlarında yeni bir ev almıştı ve onu ziyaret etmem için her fırsatta ısrar edip duruyordu. Son konuşmada dostum Yasin’de gelirse onu ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağını söyledi. Âmâ Yasını ikna etmek için biraz diplomasiye ihtiyacım vardı. Ev sahibinin bekar olduğunu ve rahatça hareket edebileceğini anlayınca teklifi kabul etti. Tekirdağ’dan döndükten 1 hafta sonra pilot Alper in evine gitmiştik. Alper emekli olmuş iyi bir askeri pilottu. Nerdeyse dünyanın her yerini görmüştü. Tahminimde yanılmadım, çünkü Yasin’le Alper in birçok ortak yönü olduğunu fark etmesi uzun sürmedi. Eve geldiğimizde günün akşam yemeğinden sonra Alper’in Askeri görevlerde kullandığı silahların olduğu silah odasındaydık. Yasin ise kanepede uzanıyordu. Biz de Alper’in doğu silahlarından oluşan küçük koleksiyonunu inceliyorduk. Alper birden “Bu arada” dedi. “ acil olaylarda kullanmak için silahlardan birini kullanmak
İçin odama çıkarsam iyi olucak”dedi.“acil durum mu?” diye sordum tedirgin bir sesle. “Evet, son günlerde bu bölgede bir çete dolaşıyor. Geçen pazartesi bölgenin zenginlerinden Bayan Elif’in evine girmişler. Büyük bir zarar vermemişler ama hâlâ ortalarda dolaşıyorlar. Yasin uzandığı yerde hafifçe doğruldu ve bakışlarını Alper dikti. İpucu falan yok mu?” diye sordu. “Maalesef henüz yok. Bizim çevredeki küçük suçlardan biri, başarı kazandığınız uluslararası o işten sonra bu iş size küçük gelir.” Yasin kendine yapılan bu iltifatı gülümseyerek geçiştirdi. İfadesinden memnun olduğu anlaşılıyordu “peki nasıl bir zarar verdiler” “Pek zarar verdikleri söylenemez. Kitaplığı soyup onca çabaya değecek bir şey almamışlar.” Dedi Alper “odayı darmadağınık etmişler, çekmeceleri boşaltmışlar... Aldıkları kitaplar içinde Atatürk’ün Nutuk adlı kitabı da var, fildişi yapımı ofis malzemesi, Gümüş kaplamalı 2 şamdan meşeden yapılmış bir barometre, ha bir de ip yumağı var. Ne garip bir karışım, ”dedim, sesime yansıyan şaşkınlığı fark ederek. “yani adamlar ellerine ne geçtiyse götürmüşler işte...” dedi Alper. Yasin ayaklarını kanepeden aşağı sarkıttı ve olduğu yerde homurdandı. “Bölge polisinin bu işe bir an önce el atması lazım. Belli ki bura-” onu susturmak için parmağımı havada salladım. “Hayır, dostum, buraya dinlenmeye geldin. Sinirlerin harap oldu. Tanrı aşkına,Yasin,başımıza tekrar iş açma.” Yasin omzunu silkti ve Alper’e olaydan çekildiğini belli eden komik bir bakış attı, sonra sohbetimiz daha az tehlikeli konularla devam etti. Olacağı vardı işte, tüm çabalarım boşuna gitti. Ertesi sabah problem bizi ansızın öyle bir buldu ki, Kulak ardı etmek olmazdı. Yani anladığınız bizim köy tatilimiz farklı bir hal aldı. Alper in arkadaşı Melis odaya daldığında bizde kahvaltımızı yapıyorduk.” Soluklandı ve dedi ki. “ Alper olanları duydunuz mu Nazlının evinde ?” dedi tüm hiddetiyle. Alper’in elinde tuttuğu kahve fincanı havada kaldı. Soygun!”