New York...
Levi Foster ağır adımlarla evine doğru ilerliyordu. Gözü posta kutusuna takıldı ve içindeki mektup ve çikolatayı alarak asansöre bindi. Levi haftalık Adsız Oburlar toplantısının olduğu günden, perşembelerden nefret ederdi. Ve bu akşam kendini özellikle huzursuz hissetmişti çünkü yolda iki tane ekmek arası çikolata yemişti. Adsız Oburlar grubunda çikolata yemek kurallara aykırıydı. Margaery Betterworld' un garip bakışları yüzünden bu gece dahada katlanılmaz geçmişti.
Levi sözde olmayan işaretleri anlama konusunda pek iyi değildi. Flört ona koşmak kadar yabancıydı. Levi çoğu insanı kafa karıştırıcı bulurdu. Ama Levi'nin bilmediği şey akşamının dahada kafa karıştırıcı ve gizemli olmak üzere olduğuydu. Lauren'in mektubunu 4 kere okudu. Ve sonra, yeni ve sıkıntılı birşeyle karşılaştığı zaman genellikle yaptığını yaptı; Duvarın bir köşesindeki tabure çıkıp, titreyerek önüne bakıyordu. Levi'nin kırılgan ruh hali bir kez daha kararsız kalmıştı. Ve 18 saat camdan baktıktan sonra sonunda kararını verdi. Lauren'a mektup yazacaktı.Sevgili Lauren Grace Gray,
Adsız Oburlar toplantımdan sonra saat 09:17' de açıp okuduğum mektubun için teşekkür ederim.
Kilo vermeye çalışıyorum çünkü psikoloğum Dr. Bernard Hazeloft, sağlam kafa sağlam vücutta bulunur diyor. Kafamın o kadarda sağlam olmadığını söylüyor.
Resimde kendini tasvir edişin oldukça ilginç. Hiç Avustralya' dan biriyle tanımamıştım.
İlk olarak sorunu cevaplayacağım. Ne yazıkki Amerika'da bebekler kola kutularının içinden çıkmazlar. 4 yaşında bunu anneme sorduğumda bana bebeklerin, hahamların yumurtladığı yumurtalardan geldiğini söylemişti. Eğer yahudi değilsen katolik rahibelerin yumurtladığı yumurtalardan, bir ateistsende pis ve yanlız fahişelerin yumurtalarından. İşte Amerika'daki bebekler burdan gelir.
Evimi bir balıkla, ünlü bilim adamlarının isimlerini verdiğim birkaç tane salyangozla, Bay Bisküvi adında bir papağanla ve de son olarak Koku adlı bir kediyle paylaşıyorum. Koku, kedinin muzdarip olduğu ağız kokusunun kısaltması. Bir grup çocuk, havalı tüfekle gözünü çıkarttıktan sonra beni eve kadar takip etti. Evcil kangurun var mı ?Ben doğduğumda babam, annem ve beni köyde terk etmiş. Annem ben 6 yaşındayken amcamın silahıyla kendini öldürdü.
Ekmek arası çikolata sever misin ? Tarifini ben buldum. Sanada bir tane gönderebilirim.
Gençken Bay Avroli adında görünmez bir arkadaş yarattım. Psikoloğum artık ona ihtiyacım olmadığını söyleyince , oda bir köşeye oturup kitap okumaya başladı.
Geçen hafta 128 tane sigara izmariti topladım. New York'ta insanlar hep yerlere çöp atıyor. İnsanlar neden kanunları çiğnerler hiç anlamıyorum. İzmaritler kötüdür çünkü denize sürüklenebilirler. Ve sonra balıklar onları içip nikotin bağımlısı olabilir. Şaka yapıyorum tabikii, çünkü sigaranın suyun altında yanması imkansızdır. Ayrıca balıkların çakmak koymak için cepleri yoktur.44 yaşındayım. Aynı renkte ve bedende 8 tane eşofmanım var. 171 kiloyum. 1 metre 80 santimlik ağaç kadar uzum. Loto oynamayı severim ve 9 yıldan beri aynı numaraları oynarım, bu numaralar; 3,5,6,9,11,12.
Hayatım boyunca birçok işte çalıştım. İlk işim metroda jeton toplamaktı. İkinci işimse, Yiddel'in Yahudi Şarküterisinde, Kugel eriştelerini paketleyen makinede çalışmaktı.
Yahudi olarak doğdum ve Tanrı'nın sadece hayal ürünü olduğunu kanıtlayan kitaplar okuyuna kadar, Tanrı'ya inanırdım. İnsanlar Tanrı'ya inanıyor çünkü o evren nasıl oluştu, solucanlar cennete gider mi, yaşlı kadınların niye mavi şaçları var gibi zor sorulara cevap veriyor. Ateist olmama rağmen kafamı sıcak tuttuğumdan hala takkemi takarım.
Üçüncü işimse, hediyelik eşyalara logo basan bir şirket işiydi. Ben frizbi baskı makinesinde çalıştım. Frizbi insanların birbirine fırlattıkları yuvarlak, plastik bir disk. Aslına bumerang gibi, ama geri dönmüyor.
Dördüncü işim jüri vazifesi için çağırılmamdı. Çok fazla maaşı yoktu ama bedava kurabiye ve kahve vardı. Juri, toplumun hiçkimseyi öldürmemiş, üst düzey üyeleriydi. Kendi süpriz doğum günü partisinde bütün arkadaşlarını öldüren bir adam için son listeye girmeyi başardım. Ne yazıkki seçilemedim çünkü benim bir bakıma akıl hastası olduğumu anladılar. Hiç yelken kanata bindin mi ?
Beşinci işim çöp toplayılıcılığıydı. İşim çöp atanların arkasından temizlemekti ve kimseyle konuşmak zorunda değildim. Bazen galaksiler arası bir robot gibi davranırdım. Bir keresinde polis beni sorguya aldı ama kendimden başka kimseye zarar vermeyeceğime karar verince beni serbest bıraktılar.
Girdiğim altıncı iş Amerikan ordusunun kırtasiye malzemeleri bölümündeydi. Çünkü sayılarla aram iyiydi. Ordunun kaç tane tükenmez kaleme ihtiyacı olduğunu hesaplamak zorundaydım. Birgün bir güvenlik kontrolü yaptılar ve bana herhangi bir terörist grubuna üye olup olmadığımı sordular. Onlara New York bilim kurgu hayranlarına üye olduğumu söyledim. Bunun sayılmadığını söylediler. Ama yinede beni kovdular. Neyseki onlara bir zamanlar komünist olduğumu söylemek aklıma gelmemişti. Hiç komünist oldun mu ? Hiç karga yada ona benzer büyük bir kuş tarafından saldırıya uğradın mı ? 9 yaşındayken bana bir karga saldırmıştı ve kafama 3 dikiş atılmıştı. Ama şimdi baharda, üzerine göz resmi çizdiğim bir kask giyiyorum. Neden bilmiyorum ama insanlar kaskımı taktığım zaman bana gülüyor.
Çok mutlu gibi görünüyorsun ve muhtemelen karides gibi kokuyorsundur. Bildiğim kadarıyla Avustralya' da bir sürü karides vardır.
Hızlı okuyabilir misin ? Kendi kendime bir göz bir sayfaya olmak üzere, bir seferde iki sayfa okumayı öğrendim. Sana prezervatif fabrikasındaki yedinci işimden bahsetmememe rağmen artık gitmek zorundayım.
En kısa zamanda bana yaz.Amerikalı Arkadaşın,
Levi Archie FosterKişisel Not: Şu fotoğraf kulübelerinde çekilmiş bir fotoğrafımı gönderiyorum.
Kişisel Kişisel Not: Dolgun Kiraz için teşekkür ederim. Ve çikolatayı benim kadar sevdiğim içinde çok sevindim. Hiç krem şanti yemedim ama bu hafta tadına bakacağım.
Kişisel Kişisel Kişisel Not: Hiç prezervatif kullanmadım.