Yeni Bir Yer

76 5 2
                                    

Hava güzel ve güneşliydi .
Sıradan bahar günlerindeydik . Mayıs ayının terapi gibi gelen günlerinde ben nedense çok mutlu oluyordum . Aslında mayıs günlerini sevmemin nedeninden birisi de yaz ayına geçiş ayı olan mayıs ayında , havalar ne çok soğuk olur ne de sıcak .
Oturma odasında oturuyordum . Sabah uyanmanın bana verdiği ağırlıkla camdan dışarıya bakıyordum . Güneş tam yüzüm vuruyordu . Yüzüm ısınmıştı . Bir yandan ısınırken bir yandan kuşlar kulaklarımı okşayarak cıvıldaşıyorlardı . Hem kuşlar hem de yüzüme vuran o sıcaklık bana terapi gibi gelmişti . Ve cidden çok rahatlatıcıydı . Gözlerimi kapattım ve bu yaz neleri yapabileceğimi düşündüm . Şu anlık aklıma bir şey gelmiyordu . Ama içimden bir ses bu yazın güzel geçeceğini söylüyordu . Bu rahatlatıcı ve huzur veren terapinin ne kadar süreceğini bilmek güçtü açıkçası . Çünkü annem geliyordu . Bunu o yürürken terliklerinin çıkardığı sesten anlamıştım . Bu sesi duyunca terapinin sonuna geldim . Kuş sesleri sanki yok olmuş , güneş beni bırakmıştı . Camı hafifçe kapattım ve elimdeki kahveyle öylece oturdum .
Taşındığımız yeni yer bana pek samimi gelmiyordu . Bu yüzden dışarı çıkmam olanaksızdı . Tanımadığım kişiler vardı doğal olarak . Sonuçta yeni bir yere taşınmıştık ve benim açımdan alışmak kolay değildi . Ben birilerine kolay kolay ısınmam ınlardan ilk hareketi beklerdim . Yoksa arkadaşlığım yürümezdi . Ama sanırım burdakiler de benimle aynı fikirdeydi . Heralde artık ben ilk hamleyi yapacaktım . Eğer ilk hamleyi yapmazsam emin olun bunalımdan çıkamazdım .
Annem elindeki ıhlamurla karşımdaki koltuğa oturdu . Ona dikkatli baktığımda biraz kilo aldığını fark ettim . Yanakları tombullaşmıştı ve gerdanı biraz büyümüştü . Annemin saçlarının önüne akların düşmesi beni üzüyordu . Git gide yaşlanıyordu ve küçüklüğümden beri tek hayalim annemin genç olarak kalmasıydı . Ama küçüktüm işte aklım ermiyordu . Ama artık öyle bir şey olmadığını biliyordum . Birgün yaşlanacak ve ölecekti . Birden böyle şeyler düşünmek için kendimi yormamam gerektiği aklıma geldi . Kendi içimde bu konuyu kapattım .
Annem pembe sabahlığının altına terliklerini giymişti . Rahat gözüküyordu . Bardağındaki ıhlamurdan bir yudum aldı . Dudaklarını yaladıktan sonra gözlerini kısarak :
- " Günaydın küçük hanım . Bakıyorum bugün erken kalkmışsın . " dedi . Gözlerinin kenarı gülünce kırışıyordu . Ve gözlerini kısınca yeşil gözleri parlıyordu . Bu görüntüsünü çok seviyordum . Ona , her insana yakıştığı gibi , gülmek çok yakışıyordu . Bende kahvemden yudum aldım ve :
- " Evet . Sanırım uyuyamadım ya da bugünlük böyledir . " dedim . Dudaklarını birbirine bastırdı . Gözü çiçeklerindeydi . Onlara uzun süre baktı . Yeniden annemi süzdüm . Kahverengi saçlarına basit bir topuz şekli vermiş kulağındaki babamın ona verdiği küpeleri eksik etmemişti . Babama gelecek olursak , işi nedeniyle Almanyaya gitmişti . İki veya üç hafta sonra dönecekti .
Annem öksürdü ve bardağın ağzında parmağını gezdiriyordu . Bana bakmadan :
- " Ee kızım alıştın mı bari buralara ? " dedi . Sanırım o da benim buraya alışmadığımı anlamıştı . Saçımın ucundaki dalgalara bakarak :
- " Malesef alışamadım . Buradakiler çok soğuk davranıyorlar . " dedim . Bardağını aldı . Tam odadan çıkacekken bana döndü ve :
- " Sen de ilk hamleni yaparsan emin ol çok iyi anlaşırsınız benden söylemesi . " dedi . Ve bana gülerek göz kırptı .
Aslında annemin dedikleri çok doğruydu . Ama onun dediği kişilikte birisi değildim . Acaba öyle miydim ? Belkide kendime fazla ön yargıda bulunuyorumdur . Böyle düşünüp dışarı çıkmaya karar verdim . Koltuktan kalktım ve beni biridi zorluyormuş gibi kapıya doğru ilerledim . Tam kapıyı kapıyı açacekken annem yanıma geldi . Elinde eski oturduğumuz yerden aldığım hırka vardı . Gülümsedi ve :
- Küçük hanım dediklerimi tek tek uygula . Bak bakalım işine yarayacak mı yaramayacak mı ? " dedi . Yanağından öptüm . Hırkamı aldım ve dışarı içimdeki heyecan gibi bir duyguyla dışark çıktım . Son bir kez dönüp anneme baktım . Kollarını kavuşturmuş bana gilümseyerek bakıyordu . Ona bakarak el salladım ve evden uzaklaştım .
Buraları az çok biliyordum . Babamın eski çalıştığı yer burasıydı . Ara sıra gelir bürosunu karıştırırdım . Küçüktüm ve yanaklarım tahmin edemeyeceğiniz kadar tombuldu . Yaramaz sevimli bir kızdım . Etrafımdaki büyüklerden ilgi görerek büyümüştüm fakat şımarık değildim . Bu yönümü seviyordum çünkü ben şımarık insanlardan ezelden beri nefret etmişimdir . Kendimle küçük çaplı bir gurur yaşadım .
Acaba yeni arkadaşlarım olcak mıydı ? Yoksa evde oturup duran kızlar gibi mi olacaktım . Umarım arkadaşlarım olur çünkü ben öyle kızlardan olmak istemiyorum .
Yürürken bir grup gördüm . Çok eğleniyorladı sanırım . Hepsinin yüzü gülüyordu . Birden gözleri bana döndü . Kaçmak istedim ama aptallık yapacağımı biliyordum . Sadece onlara bakmayıp yanlarından geçtim . İnanın o grupta olmayı çom istiyordum .
Böyle yürümenin bana faydası olmayacağını anlamıştım . Gördüğüm ilk banka oturdum .
Saatlerce bekledim . Hiç kimse yanıma gelip " Ne yapıyorsun " veya " Selam " gibi kelimeler kullanmadı . Annemin dediklerini harfi harfine yapamazdım . Çünkü genellikle hiçbir şeyi beceremeyen birisiydim . Burda durmanın çare olmayacağını anladım . Eve gidecektim . Kendimce böyle karar vermiştim .
Eve doğru gidiyordum . Gruptan birisi selam , dedi . İnanın hiç bu kadar heyecanlanmamıştım . Çocuğa baktım ve gülümsedim . Sanırım yeni arkadaşlarım olacağına kendimi sabitlersem ... Neden olmasın ?

ÖRÜMCEK AĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin