1: Neden O?

1.3K 88 29
                                    

Yine uyuşuk bir okul günü. Kantinde oturuyorum. Kantinin en uç köşesinde. Kalabalıktan hoşlanmadığım için kalabalığa en uzak yerlerde otururum hep. Arkadaşlarım da anlar bu durumu.

Çok kolay arkadaş edinemem aslında. Ama liseye ilk başladığımız gün önümdeki sıraya oturan çocuk sayesinde - veya yüzünden - beklemediğim şekilde bir arkadaş grubunun parçası oldum. Hepsinin de iyi insanlar olması benim şansım olsa gerek.

Ah evet, önüme oturan o çocuk. Atsumu Miya. Her zaman neşeli, gülümseyen, şerefsizlik parayla olsa yine de yapabilecek kapasiteye sahip biridir. Yerine göre sinsi mi sinsi yerine göre de kedi gibi uysal olmayı bilir. Çoğu zaman güvenemezsiniz belki ama en kötü anınızda omzunu size açan biridir.

Okulun ilk günü önümdeki sıraya oturduğunda ve arkasına döndüğünde başıma geleceklerden habersiz tuhaf tuhaf ona baktığımı hatırlıyorum. "Oha ne kadar güzel saçların var!" demiş ve hayranlıkla saçlarıma bakmıştı. Daha sonra aynı hayran bakışları kaşımın üzerindeki iki bende durmuştu ve "Oha piercing gibi duruyor muhteşem!" demişti. İlk defa bu kadar açık şekilde iltifat aldığım için çok garip hissetmiştim ve açıkçası utanmıştım da..
Atsumu ise.. Arsızdı ve asla utanması yoktu.

Sonraki günler hep arkasına dönüp benimle konuşmaya devam etmişti. Ben kısa cevaplar versem de bozulmuyor aksine daha bir hevesle konuşuyordu. Onun bu tavrı kendimi ona açmama sebebiyet vermişti. Nasıl oldu bilmiyorum. O güne kadar edindiğim arkadaşlar bir elin parmağını geçmezdi. Ama Atsumu beni çözebilmişti ve ben onun yanında rahat hissetmeye başlamıştım.

O beni anlıyordu ve bana hep anlayışlı davranmıştı. İlk dönem hep arkasına dönmüştü ama ikinci dönem yanımda oturabileceğini söylemiştim. Benim gibi obsesif kompülsif bozukluğu olan bir temizlik hastası için bu büyük bir adımdı.

Diğer insanların aksine onu evime, odama alıyor,  evine gidip geliyordum. Maskemi yanında çıkarmamda bir sorun yoktu. Kolunu omzuma attığında çok ağzıma girmediği sürece onu itmezdim. Çünkü.. Çünküsü yok aslında. Sadece onunla rahat hissediyordum.

Zamanla diğer arkadaşlarıyla da tanıştırdı beni. Onlardan tabi ki çekiniyordum ve durumumu anlatmıştım. Onlar da çok anlayışlı davranmışlardı ve cidden bu ortam güzeldi.

Atsumu'nun bir de ikizi vardı,Osamu. İkisinin kavgalarını izlemek çok eğlenceliydi. Benim kardeşim olmadığı için azcık kıskanıyor olabilirdim ama Atsumu bugüne kadar lisede geçen üç yılımızda başımın etini bir küçük kardeş gibi yiyerek bu eksikliği hissettirmemişti. Ah.. Kardeş mi?

Geçen yıla kadar böyle düşünüyordum. O benim sahip olmadığım kardeşimdi. Ama sonra işler değişti. Her zaman yanında olma isteğim onu başkalarından kıskanmaya dönüştü. Sevgililer gününde dolabına bırakılan çikolatalar beni deli ediyordu. Ona  aşk itirafı yapmak isteyen ama çekinen kızlar ya Osamu'ya ya bana gelirdi. Eh, ben bana gelenlere Atsumu böule şeyler düşünmüyor der postalardım. Çünkü istemiyordum. Daha sonra tüm bu hareketlerimin altında yatan anlam beni boğmaya başlamıştı.
İçimi dökmek için bir günlük tutmaya başlamıştım.
Her şeyi yazıyordum ama her şeyi.
Atsumuyu. Ona karşı değişen duygularımı.
Hızlanan kalbimi.
Ona sarılma isteğimi.
Onu öpme isteğimi.
Sadece bana bakması ve sadece bana gülmesi isteğimi.
Şu an kantinin kapısından giren ve oturduğum köşeye doğru kocaman gülümseyerek gelen sarı kafalı aptal çocuk. Neden dengelerimle bu kadar oynadın ki?

Özel bir şey yapmadın bile. Ama olan oldu.
En yakın arkadaşıma aşık oldum ve o karşımda gülerek kocaman açtığı gözleriyle bana bir şeyler anlatırken bunu yüzüne söyleyememek çok zor.

**************

Sakuatsuyu sevin sevdirin💜

school 2021 - sakuatsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin