The Winter Wind | Yizhan

Bölüm 21: Kargaşa

Xiao Zhan kavga etmek için kaşınıyordu.

Fakat o gece geç saatlerde başrol kadının evine dalana dek bunu fark etmemişti. Kameralar kayıtta, Xiao Zhan odaklanmış vaziyetteydi. Belki de fazla odaklanmıştı çünkü başrol kadının kocasının çenesini yumruklama anı geldiğinde, biraz fazla abartmıştı.

"Ona nasıl dokunmaya nasıl cesaret edersin?" Gözyaşları gözünü yakıyor, yerdeki adam ona şok içinde bakıyordu. Xiao Zhan'ın aklı o zaman başına geldi, göğsünde yanan ateş sonunda kendini göstermiş fakat yönetmen henüz sahneyi kesmemişti.

Xiao Zhan muazzam bir öfkenin alevlendiğini adamın gözlerinden gördü. Adam ayağa kalkmış ve gerçek anlamda kavga başlamıştı.

Kontrollü bir kavga olması gerekiyordu ama şimdi ikisi yumruklarına o kadar çok öfke ve sinir katıyorlardı ki bütün set donup kalmıştı.

Kimse tek kelime bile etmemişti, kısa sürede ikisi de yerde nefes almak için hızlı hızlı soluyorlardı, hırpalanmış ve acıdan sızlar vaziyetteydiler.

Xiao Zhan'un dudağının kenarı kanıyordu ve karnıyla omzuna o kadar ağır yumruklar yemişti ki neredeyse hareket edemiyordu. Diğer oyuncu da en az onun kadar harap gözüküyor ve Xiao Zhan'a o kadar öfkeli bakıyordu ki yönetmen, ikisi birbirini öldürmeden önce, sonunda sahneyi kesti.

Xiao Zhan yüzünü yana çevirdi, gözlerine dolan yaşları hızlıca silmek amacıyla yüzünü kollarının arasına gömmüştü. Sonrasında ayağa kalktı ve hala yerde oturan adama doğru ilerledi.

"Özür dilerim," Xiao Zhan af dilemiş, elini uzatmıştı ama adam dik dik bakıp uzattığı eli itti.

"İyi bir şekilde yapmak istediğini biliyorum," demişti, "Fakat fazlaca abarttığını düşünmüyor musun?"

Xiao Zhan buna nasıl cevap vereceğini bilmiyordu. Makyaj asistanları hasarı kontrol etmek için çabucak onlara yönelmiş ve Xiao Zhan'ın şansına yönetmen de gelip oturan adama elini uzatmıştı.

"Chen laoshi," dedi. "Xiao Zhan elinden gelenin en iyisini yaptı, sen de öyle. Harika bir sahne çektik, morlukları da kafanıza takmayın, yakında solarlar. Çekim takvimini de değiştireceğiz ki böylelikle önümüzdeki birkaç gün, ikinizin de hırpalanmış gözüktüğü sahneleri çekebilelim. Makyaja neredeyse hiç gerek yok."

Yönetmen Xiao Zhan'ın yüzündeki kesiğe göz atmış ve gülümsemekten kendini alamamıştı. "Xiao Zhan," diye seslendi beğeniyle ve ona doğru baş parmağını kaldırdı. "Sen harika bir seçimsin."

Makyaj asistanı yüzündeki yarayı incelemeye devam etmişti ama Xiao Zhan'ın oturması gerekiyordu, o yüzden evin tenha bir yerine gitmiş ve öyle de yapmıştı.

Sonra Nini göründü, ciddi biçimde endişelenmiş görünüyordu. "Harika ama gereğinden fazlaydı. Adama o kadar sert olmak zorunda değildin. Odanın karşı tarafından çenesinden çıkan sesi duydum. Ayrıca omzun!"

Xiao Zhan zar zor dik duruyordu, acı bedeninde yankı yapıyordu ama ihtiyacı olan şey buydu, ya da o kendisine böyle söylüyordu. Şu an yapmak istemediği şey ise konuşmaktı, o yüzden gözlerini kapattı ve yalnızca nefes alıp verdi. Bir süre sonra, yaralarına bakılmış ve acı azalmaya başlamıştı o yüzden durumu normale dönüyordu. Bu günlük çekimler bitmişti bundan dolayı setten Nini ile çıktı. Fakat o mini karavanına ulaşamadan, arkasından birinin seslendiğini duymuştu.

"Xiao Zhan! Xiao Zhan!"

Durmuş ve Mi Mi'nin aceleyle ona doğru geldiğini görmüştü. Onunla konuşacak halde değildi ama bu gece zaten bir oyuncuyu gücendirmişti ve bunu huy haline getirmek istemiyordu.