Merhabalar
Umarım kurgumu beğenirsiniz.
Keyifli okumalar hepinize..
İnstagram hesabım: Vantegkookie
Yorum yapmayı unutmayın ve beğenirseniz sevinirim.
"Tanrım ben kulun Kim Taehyung beni yolundan ayırma asla. Tüm güzelikler insanları bulsun. Herkesinin içine iyilik işle."
Amin.
Taehyung her gece uyumadan önce yaptığı duayı bitirdikten sonra gözlerini açtı. Bu dua on üç yaşına kadar babası tarafından ona söylenip durulmuştu. Kendini boşlukta hissetmeye devam ederek yatağın yanında diz çökmeye devam etti. Onun İnancı sarsılmazdı. Ve o buna ikna olmuştu. onu tamamlamak için ne gerekiyorsa, mümkün olduğunca çabuk ortaya çıkacağını umuyordu. Her şey için doğru zamanı bekleyerek ve görevlerini yerine getirerek Tanrı'nın kusursuz bir kulu olarak kalıp kalmayacağından şikayet etmeye ya da sorgulamaya cesaret edemedi.
Taehyung uzun bir süre düşünmeye devam etmişti. Düşüncelerinden tek kişilik yatağın beyaz çarşafından, yansıyan ve görüş alanına giren dolunaya kaydı.
Taehyung hayatında neyin eksik olduğunu merak etti, Tanrı aşkına tamamlanmış olmalıydı ona göre hayatındaki her şey.
Tanrı tarafından yargılanmaya devam etmemek için düşüncelerini susturdu.
Yerden kalktı ve görünmez açısını taşımanın ağırlığını hissederek yatağa uzandı. Ebeveynlerinin günlük sözlerini düşünmeye devam etti.
"Üzgünüm, Tanrım. Bu kadar korkunç bir şeyi düşünmek istemiyordum." diye yalvarmaya başladı. penceresinden gökyüzüne bakıyordu ve gözlerinin yaşlarla dolduğunu hissediyordu. "Kötü düşüncelerin beni tüketmesine izin vermeyeceğim." diyip durdu.
Ağlamaya başladı. Ve sesini bastırmak için yüzünü yastığına gömüp hıçkırıklara boğulmaya başladı. "Bağışla beni tanrım." diyip durmaya devam etti.
Bedeninde veya ruhunda bir eksiklik olduğunu biliyordu. her yeni günde, kendini eksiksiz ve Tanrı'nın mükemmel bir çocuğu hissedene kadar tekrar, tekrar dua etmeye devam edicekti. Hepimiz günahkarız, der babam "hepimiz, ama asla günahın senin bir parçan olmasına izin verme." diyip dururdu bana.
Hayır, Taehyung günahın bir parçası olmasına asla izin vermezdi.
Haçın (hristiyanlık sembolü) oluştuğu anı tam olarak belirleyemiyordu. Belki de ergenliğinin bir aşamasında, çocuklukta ebeveynlerini körü körüne takip etmenin çok basit olduğunu, ancak sonsuza kadar çocuk olmayacağını ve bedeninin ve zihninin geliştiğini hatırladı.
Gelişmekte olan vücudundan garip arzularla birlikte sorularda yükseliyordu düşüncelerinden. Yirmili yaşlarına kadar bu arzusunu engellemek için bir çok şey denemişti.
Her zaman mükemmel bir kul olmam gerekiyordu. Sadece iyi bir çocuk olarak Tanrı'nın yanında sonsuz yaşama sahip bir kul olmak istiyordum.
Korkuyordum.
Taehyung üniversiteyi kazanmıştı ve gitmesine bir gün kala, Daegu'yu terk edip Seul'a eğitim görmeye gideceği için korku içindeydi. Ailesi onun yanında değildi. Ve onların koruması olmadan başka bir şehire gidiyordu. Bu onu hayli korkutuyordu.
Kendi başına nasıl hayatta kalacaktı? Ona görevlerini sürekli hatırlatacak kadar sadık iki ebeyveni olmadan hemde.
"Lütfen Tanrım zayıf düşmeme izin verme." diye dua etmeye başladım. Pencereden kafasını gökyüzüne çevirerek usulca dua etti. "Lütfen. Kaybolmak istemiyorum." diyip durmaya devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CENNET/TAEKOOK
Mystery / Thriller"Bütün iyi çocuklar cennet'e gider." Kim Taehyung çok dindar bir ailenin parçasıydı. Her zaman ilâhi kanunlara uyması öğretildi. Ve o asla bir kuralı dâhi çiğnemedi. İyi bir çocuk olarak büyüdü, çünkü en çok istediği şey cennet'e gitmekti. Ta ki üni...