Euphoria

89 16 59
                                    


Merhabalar...

Nasılsınız bakalım

Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın.

"Cehennemde yanacaksın Jeoon Jungkook'"

"Ben cehenneme inanmıyorum."

Jungkook'un Yugyeom ile yaptığı kavgayı tekarar düşünmeye başlamıştı. Jungkook için rahatsız ediciydi.

Yugyeom'un patavatsız sözleri kavgaya yol açmıştı ve aylar önce üniversitenin yakınındaki bir sokakta gerçekleşmişti kavga, Jungkook, Yugyeom'u bir çöp kutusuna koyması ve Jungkook'un büyük bir göğüs ağrısıyla yurda dönmesiyle sona ermişti. Elbette Yugyeom'un karşılık verişleri onuda yaralamıştı.

Jungkook, alkolün etkisinde olduğu için bunları düşünüp duruyordu. Fakat düşünmeyi bırakıp gerçek dünyaya dönmüştü. Barmenin kibarca sunduğu bardağı görmezden gelerek votka şişesini kafasına dikmişti.

Yüksek sesli müzik artık Jungkook'a bir anlam ifade etmiyordu, sadece büyük bir gürültüydü onun için.her yer onun için çok kafa karıştırıcıydı. arkasında ki dans pistinde eğlenen kişileri bile bulanık görmeye başlamıştı bile..

Bulanıklığı ve alkolden dolayı baş dönmesi nedeniyle Jungkook barmenin isim etiketini bile okuyamıyordu. Barmen ise Jungkook'un kendini kaybedişinin farkına varıp ona küstakça bakışlar atıyordu. Jungkook bunu umursamayıp içkisini tekrar kafasına dikti. O kadar sarhoş olmuştu ki artık alkol boğazını dahi yakmıyordu

Jungkook normalde güzel erkeklerle yatma fırsatını kaçırmazdı, fakat keyfi yerinde olmadığı için ilgilenmedi bununla.

Bu düşünceyle gülümsedi.  "Anı" yaşamak o hep böyle düşünürdü. Ama bugün hiç olmadığı kadar zihinsel anlamda kötüydü.

Jungkook içkisinden bir yudum daha aldı. Daha sonra içkiyi tezgaha bıraktı. Son içkisinin sonuna geldiğinde şişeyi çevirmeye başladı. Bu kadar çok içtiğine inanamıyordu. Şişenin çıkardığı sesten rahatsız olup çevirmekten vazgeçti.

Kasvetli bakışlarını görmek için kafasını kaldırdı ve karşısında ki yansımasına baktı. Kahverengi saçları dağılmıştı. Yüzü ise çok soluktu.
Üstünde sweatshirt, siyah pantolon ve aynı renkten spor ayakkabıydı, birisini etkilemek için yurt odasından çıkmıştı, ama zaten o hareket dahi etmese dikkat çekerdi. :)

Artık doğru düşünemiyordu alkolün etkisinden. Bu yüzden oturduğu mavi sandalyeden kalktı, ayağını yere bastırdığında dengesini kaybetti ve masaya tutundu.

"İyi misin?" Baremen Jungkook'un elini masanın üstünden tutarak söylemişti.

Jungkook elini çekmiş ve "Beni rahat bırak." demişti barmene.
"seni yemem."demişti barmen.
O sırada tekrar Jungkook'un elini tutmak istiyecekken. "Bırak onu orospu çocuğu." demişti Kim Seokjin Jungkook'un arkadaşı onu kurtarmıştı.

Jungkook'tan Daha uzun boylu ve daha büyük olan çocuk, Jungkook'un omuzlarını tuttu ve onu dengeledi.  Bol yırtmaçlı bir kot pantolon ve beyaz bir gömlek giymişti, sade ama yine de zarifti giyinimi. Kim Seokjin'in doğal olarak üstün bir aurası vardı, sanki her zaman en iyisi o olacakmış gibi.  (tamam nasıl anlatacağımı bilemedim ama anlarınız siz aman)

"Yine mi başını belaya sokuyordun." Seokjin onu azarladı.

"İnsanların benden nefret etmesini sağlayan benim Seokjin." demişti Jungkook onun sorusunu es geçerek.

"Ah Jungkook, sarhoşsun bu yüzden düzgün düşünemiyorsun." demişti Seokjin.

"Kimse sevmiyor işte." diye bağırdı Jungkook. "Sen hariç Hoseok, beni seviyorsun sen." Jungkook en yakın arkadaşlarından biri olan Hoseok'u işaret etti. Jung Hoseok, göğsünün bir bölümünü gösteren, sadece iki düğmesi kapalı beyaz yıldız desenli bir kot çeket ve gri bir şort giymişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 10, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

CENNET/TAEKOOK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin