Midoriya uyurken Bakugo başını Midoriyanın göğsüne koymuştu ve söylenmeye başlamıştı:
B-Beni ne kadar korkuttun bebeğim,haberin var mı senin? Ne kadar telaşlandım-ne kadar üzüldüm-ne kadar ağladım bu kısa sürede şu 3 saat bana 3 asır gibi geldi. Seni suçlamıyorum tabiki ama bir daha böyle yapma olur mu? Beni bu şekilde korkutmaya hakkın yok. Ya da var mı? Sonuçta benim yüzümden oldu bütün bunlar. Ama sakın keşke karşılık vermeseydim falan diye düşünme tamam mı? Emin ol bunu yapman beni daha çok üzüyor. Hem bu konu aramızda çok dönmedi mi? Yetmez mi artık bu konuyu konuştuğumuz? Ha sevgilim? Yetmezmi? Olan duygularımı yeşerttin bu seni gururlandırmıyor mu ya da benim sana şuan eski aptal zamanlarımdaki gibi zorbalık yapmamam seni mutlu etmiyor mu? Şu an duymuyosun belki ama suratına karşı bunu söyleyemem. O yüzden fırsat varken söyliyeyim *bu sırada ağlıyordur* . Ben seni hep sevdim aslında ama bilirsin işte. Anne,baba,çevrem ve içimdeki kendini beğenmişliğim... Ben seni kıskandığım için öyle yapıyodum. Ama ben seni hep sevmiştim. O aptalca sana zorbalık yaptığım zamanlar o kadar içim içim yiyorduki sevgi mi anlayacak mısın diye? Bu benim sevgimdi sonuçta. Ben sana sözde sevgi gösteriyordum bana göre sevgi buydu ama o gün. Urarakanın sana açıldığı gün aşkın öyle bir şey sevginin böyle bir şey olmadığını anlamıştım. Yanlış anlama hala o sümüklü Urarakayı sevmiyorum. Hala o kızdan nefret ediyorum. Seni çok seviyorum. Umarım bir gün bunu suratına söylemekte nasip olur...
Bu sırada burnundaki sümükleri,gözlerindeki göz yaşlarını elinin kenarıyla silerken kafasına havaya kaldırdı. Şaşırmıştı. Çünkü Midoriya gözleri yaşlı bir şekilde Bakugoya bakıyordu. Bakugo içindeki utanç duygusu ile başını elleri/kollarının arasına alarak kafasını eğdi. Midoriya biraz dik konuma geldi ve nazikçe Bakugonun ellerini tutup kafasından ayırdı. Bakugo gene kendini tutamamış göz yaşları sel gibi akarken,Midoriya ise Bakugo daha fazla üzülmesin diye ağlamamak için dişlerini sıkıyordu. Ama Bakugonun odaya bıraktığı hıçkırık ile o da ağlamaya başladı. İkiside ağlarken Midoriya,Bakugoya sarıldı ve
-Bende seni çok seviyorum civcivim. Bundan sonra sana söz veriyorum bir daha o şekilde düşünmeyeceğim. Tabiki beni mutlu ediyor ve gururlandırıyor ama ne biliyim. İyi hissetmiyorum kendimi.Ama söz bir daha bu konu dönmicek aramızda.
Midoriyadan
Kacchanı çok üzmüşüm anlaşılan. Ben nasıl böyle biri oldum? Nasıl başardım Kacchanı üzmeyi? Demek o kadar seviyor beni. Her dediğimi kafasına takacak kadar ve daha fazlası... AH!Mitsuki-chan onu unuttum
-Ka-kacchan Mitsuki-chan burda mı,geldi mi?
-Hayır bebeğim gelmedi. Aramadım daha. Aramamı ister misin?
-Oh hayır. Telaşlandırmak istemiyorum. Yani benden şu an nefret etmiyorsa eğer-
Midoriyanın sözünü kesen, Midoriyanın aşık olduğu Kacchanın dudakları olmuştu. Kahve tadını andıran...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİÇ SANMIYORUM
FanfictionDeku beni mi seviyor? Hiç sanmıyorum... Baku beni mi seviyor? Hiç sanmıyorum... 👉🏻Bu berbat kitabım nasıl okundu bu kadar bilmiyorum yaklaşık 2 senedir de wattpad de kurgu yazmıyorum bence bunu okumak yerine ucube veya diğer kiribakuyu okuyabilirs...