Çalan alarm ile birlikte uyanmış, yaklaşık 10 dk yeri izlediken sonra hazırlanmaya başlamıştım. Oldukça yavaş hazırlandığım için olacak aşağıdan Jimin'in sesi gelmeye başlamıştı. Jimin ile aynı evi paylaşıyor olmak bazen yorucu olsa bile genellikle eğlenceli hissettiriyordu.
Onu ikiletmemiş ve hızlıca aşağı inmiştim. Sonunda tamamen hazır olduğumuz zaman ise evden ayrılabilmiştik.
Yolda karşılaştığımız eski sınıf arkadaşlarımız ile biraz sohbet ettikten sonra sonunda okula varabilmiştik. Jimin 2 yıldır saplantılı olduğu çoçuğu gördüğü gibi kolumu sıkmış ve gülümsemeye başlamıştı. Onun bu halleri beni güldürmüş ve kolumu kurtardığım gibi sınıfımı aramaya çıkmıştım. Jimin ise bir süre daha orada kaldıktan sonra tekrar peşime takılmıştı.
Sınıfımı bulduğum sırada derin bir nefes almış ve içeri girmiştim. Sınıfa göz gezdirmek istemiş ve bulunduğum yerden konuşan ikili, üçlü grupları izlemeye başlamıştım. Herkes sanki birbirini yıllardır tanıyormuş gibi samimi görünüyordu ve ben yine kendimi yalnız hissediyordum. Elimin terlediğini hissetmiş ve buna bir son vermek adına boş bir sıraya geçip kafamı sıraya gömmüştüm.
Sesler boğuklaşmış, düşüncelerim tamamen silinmişti. Yanımda bir hareket hissedinceye kadar.
Kafamı kaldırdığım sırada göz göze geldiğim çocuk bir süre yüzümü inceledikten sonra hiçbir şey söylememiş ve öylece yanıma oturmuştu.
Kendimi daha stresli hissediyordum şu an. Yerimde rahatsızca kıpırdadıktan sonra böyle olmayacağını anlamış ve Jimin'i bulmak ümidiyle dışarı atmıştım kendimi.
Etrafta göz gezdirdiğim sırada Jimin bana seslenmiş hızlıca yanına gitmiştim. Gözleri parlıyordu ve sebebini sorduğumda ise heyecanla anlatmaya başlamıştı.
¨Sen sınıfına girdikten sonra, sınıfımı aramaya başladım ve tam o sırada Yoongi yanıma gelip yardım edebileceğini söyledi. Birlikte sınıfımı bulduktan sonra ise göz kırpıp gitti.¨
Jimin'in söylediklerine ve söylerken parıldayan gözlerine gülmüş ve uzun bir süre Jimin'in oldukça garip ama tatlı olan hayallerini dinlemiştim.
Zilin çaldığını duymuş ve sınıfa tekrar dönmüştüm ancak sınıfa girdiğim sırada çantamın başka bir sırada olmasını beklemiyordum.
Sorgular bir şekilde baktığım sırada az önce yanıma oturan çocuğun yanından bana sırıtan kıza göz devirmiş ve uzatmak istemediğim için çantamın koyulduğu yeni sıraya geçmiştim. Ders başlayacağı sırada yanımda duran çantanın sahibi olan kızıl saçlı çocukta yerine yerleşmiş ve kısa bir selamlaşmadan sonra derse dönmüştü.
Ders sırasında herkes kendini tanıtmaya başlamış ve nedense yine ellerim terlemeye başlamıştı. Yerinde zıplayan bacağım ise beni daha fazla zorluyordu. Tam bu sırada yanımda oturan kızıl saçlı çocuk kulağıma doğru konuşmaya başlamış,
¨Sakin ol! Eğer istersen senden önce ben konuşurum.¨ demişti. Sonrasında ise güven vermek istercesine elini elimin üzerine koymuş ve güümsemişti. Tam bu sırada o çocuğun bizi izlediğinden haberim bile yoktu.
Biraz sonra sıra bize geldiğinde gözlerimin içine bakmış ve ayaklanıp konuşmaya başlamıştı.
¨Jung Hoseok...¨
Çok uzun sayılmayan ve adından sonrasını algılayamadığım kızıl saçlı çocuk konuşmasını bitirdiğinde sıra bana gelmiş ve son kez göz göze geldikten sonra ayaklanmış ve konuşmaya başlamıştım. Sonunda öylesine bir şeyler anlattıkttan sonra oturmuş ve sınıfta göz gezdirirken o çocukla göz göze gelmiştim. İkimizde gözümüzü çevirmiyor ve birbirimize bakmayı sürdürüyorduk.
Sonunda sıra ona geldiğinde gözlerini benden ayırmış ve ayaklanıp sadece adını söylemekle yetinmişti.
¨Kim Taehyung¨
Ben ve bütün sınıfı şaşırtan şey ise sesini çok iyi kullanıyor olmasıydı. Sadece ismini söyleyip oturmasına rağmen herkes arasında konuşmaya başlamıştı. En azından artık 1 numaralı düşmanımın adını biliyordum.
Okul çıkışına kadar anlam veremediğim bir şekilde beynimin içinde yankılanan sesi ve gözümün önüne gelen görünüsü ile uğraşmış ve eve dönerken Jimin'in anlattıklarına bile odaklanamamıştım.
Eve döndüğümüz gibi odama çekilmiş ve bedenim yatakla buluştuğu an derin bir nefes almıştım. Neden gözlerine takıldığım hakkında bi fikrim yoktu ama neden ona sinir olduğum gayet açık bir şekilde ortadaydı. Yanıma otrmuş ve beni oturduğum yerden kaldırmıştı, üstelik bir kız için.
Yatakta biraz oyalandıkan sonra kısa bir duş almış ve şimdi ise telefon ile oynuyordum. Tam o sırada bir bildirim gelmiş ve gözlerim sonuna kadar açılmıştı.
kth_jj
¨Yarın eski yerine dön Jeon.¨
***
Yeni bir fic ile geldim.
Aq lisesi hiç güzel geçmiyor diye lise konulu yazıyoruwm.
Oy ve yorum atın bari de sevinsin bu yavrucak :)
