Zombi İstilası

Savunma

Kaz dağlarının eteklerinde , kimsenin olmadığı yollarda yolculuk devam ederken , saat akşam dokuz sırasında benzin istasyonun dan aldıkları adam ;
-Sizin yolculuk nereye
Diye sordu.
Batuhan;Bursaya gidiyoruz , ailelerimizi bulmaya.
-Böyle bi arabayla Bursa'ya gitmekmi ?
-Nesi varmış arabanın ?
-Bursa kalabalık bi şehir , oradaki zombi sayısı butadakinin 10 katıdır. Böyle bi arabayla oraya giderseniz emin olun bursa sınırından giremezsiniz
Ne yapmalıyız ? diye ekledi Polat.
-Sizi evimde bir gün misafir edebilirim. O sırada da arabanızı kuvvetlendirmek için biraz çalışırız dedi.
Üç arkadas da önce zaman kaybı olarak düşündü bunu ama daha sonra adamın dediklerini düşünüp onayladılar.
Bigaya geldiklerinde saat onbiri geçiyordu. Etraf sakin di. Yollardaki cesedlere aldırış etmeden devam ediyorlardı yola. Kimi yerden çığlık sesleri geliyordu. Adam evini tarif etti. Arabayı durdurduktan sonra burasımı senin evin ? Dedi batuhan.
-Neyi varmış ?
-Hiç. Hiç bişeyi yok sadece sordum.
Ev müstakil tek katlı bi evdi. Bahçesi çamur içinde , etrafı demir tellerle çevrili. Pencerelerinden bazıları kırık tı bu kırıkları da gazete ile kapatmışlar
Adam dua ederek kapıyı çaldı. Bir süre bekledi kimse açmadı tekrar çaldı içerden bir fısıltı geldi
-Kim O
-Benim kızım aç kapıyı baban
Kız
-Babacımmm
Diye bağırıp açtı kapıyı. Hemen içeri girdiler.
-Bak kızım bu abilerin getirdi beni buraya. Bu gece bizde kalacaklar. Annen nerde
Kız ağlamaya başladı ve
-Markete gitmişti baba ve gelmedi dedi
Üç arkadaş fazla oylamadan gerekli alet edevavatı aldıktan sonra arabanın başına gectiler. Arabanın yan camlarını tahtayla kapadılar. Önünü ise önüne gelen zombiyi delik deşik edecek şekilde tasarladilar.
Tam işleri bitmişti saat sabaha karşı 4 tü erkut kucağındaki tahta parçalarını yere düşürunce. Etraftaki homurtular artmaya başladı . Erkut hemen arabaya doğru koştu. Polat
-Arabayı denemeye ne dersiniz
Dedi ve arabayi çalıştırıp Zombilerin üstüne sürdü.
Batuhan
-Polat senin amına koyayım. Eğlence sırası değil ve bir bilgisayar oyununda değiliz anla artık bunu.
- Yeter artık bırak şu ciddiyeti
Diyip gaza bastı polat. Önlerine çıkan sekiz zombinin üstüne sürdü sert bi şekilde çarptı . Zombiler arabanın önünde asılı kaldı ancak araba birden durdu . Batuhan iyice sinirlenip
-İyi bok yedin polat şimdi ne yapıcaz . Varmı bi fikrin
Polat suskunluğunu korudu. Zombiler üstlerine gelmeye devam ediyordu. Arabanın üstünden gürültüler gelmeye başladı. Anlaşılan bi zombi arabanın arkasından üstüne tırmanıştı. Erkut kapıyı tam açarken etraflarinin çevrili olduğunu fark etti. Evden ise dörtyüz metre kadar uzaklaşmış lardi. Hepsi bi ağızdan
-Hasiktir!!
Batuhan dikkatlerini başka yöne çekmek için camı hafif araliyip yolda ictikleri kola şişesini fırlattı. Ama bu bi işe yaramadı camı kapatıp silahını çıkardı. Polat ise
-Ateş etme yoksa daha fazlası toplanır
-Zaman kazanmaliyiz çıkarın silahlarınızı
Silahlarını çıkarıp etrafındaki zombileri kafalarından vurdular. Arabadan inip ana yolda kalmış arabaların arasından eve koşuyorlardı . Tam o sırada arabanın içinden bir el uzanıp Batuhanı yakaladı. Erkut hemen silaha sarılıp zombinin kafasına iki el ateş etti. Batuhan teşekkür etmeye bile vakit olmadığını bildiği için koşmaya devam etti. Evin önüne geldiklerinde ise evin kapısı açıktı. Salonun hemen ortasında kan izleri vardı ve belliki kurtulmak için yada başka birisi tarafından odaya suruklenmisti izi takip ettiler içeride ise onları 4 tane zombi bekliyordu. Batuhan hemen birisinin kafasına elindeki demir sopayı sapladi. Erkut ile polat ikişer el ateşle otekileri öldürmeyi başardılar. Erkut küçük kızı vurduğu için biraz huzunlenmisti ancak Batuhan omzuna vurup
-Topla kendini o sadece bi zombiydi.
Erkut kendine geldikten sonra gidip kapıyı kapanmıştı anlaşılan birkaç gün daha burdalar dı.