-İdiiil kalksana be!Su aygırı gibi uyuyosun!
-Su aygırları uyuyo muymuş?
-Kızım mal mısın uyuyo tabi!Hatta bence hep uyuyo,ben bunca yıl dedemlerle oturup belgesel izledim ve hiçbir su aygırının gözlerini görmedim!
-Hııı tabi..
-Sen beni mi oyalıyosun?
-Babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi?
-Soruya soruyla karşılık verme!
Damlanın diline kim dayanırdı ki?Kalkıp duş aldıktan sonra üzerimi değiştirdim.Sonra da kaykaylarımızı alıp çıktık.Evet bu doğru 8 km. lik yolu kaykayla gitmek biraz havalı oluyor.
-Bu gün Kehribanın dersi var,ne yapalım?
-Bence bu günkü kurbanımız Okan olsun!Her zamanki gibi telefonuyla oynayacaktır derste..Biz de Kehribana söyleriz müdüre filan gider biz de school of party yaparız!
-Güzel fikirmiş!
Bu konuda da anlaştıktan sonra okula geldik.Bir de ne göreyim!Yine bizim İbo bütün okulu toplamış !Bu durumda kafa sıcaklıkları 360 derece çanta ağırlıkları ise 60 kilogram olacak ve herkes büyük bir işkenceye maruz kalacak!Ama sıkıntı yok..Ben İdil,Süper İdil!Damlayı da arkama atıp arka bahçeye gittik tabii ki çevik yapımla arka duvarı atlattık ve uzun yangın hortumunu yerinden çekip suyu fışlattık!
-Whoooooooo!
-Olum bü süper laannn!
-Benc-eee-deeeee!
-Kızım İbonun keltoş kafası ve yüz ifadesine baksana!
-Aynen bu ne yaa..Hayattan soğudum mu sıcaklaştım mı bilemedim:D
Herkesi kurtarmış ben birinci dersi de kaynatmış oldu.Geldik dördüncü ders.İşkenceci Kehribanın dersi..Bu işte bir gariplik vardı..Evet Okan okuldaydı ama telefonu?Yani tek olmuş ve olabilecek aşkı nerdeydi?
-Ştt Okan telefonun nerde lan?
-Dur anlatayım..Kardeşimim ayağı sıcak suya girdi sonra hastaneye kaldırdık,sonra da annem kardeşimin hastanedeki odasındaki akvaryuma bakarken babama hademe çarptı sonra babam da anneme çarptı annemin kafası akvaryuma girdi bunu gören babam telefonumu alıp acili aramaya çalıştı sonra da hastanede olduğumuzu fark edip telefonu istemsizce yere fırlattı e haliyle telefon da kırılmış oldu ama bu akşam yenisini almaya gitcess..
-Lan sen anlatırken ben yoruldum,ödevini yapmamış da öğretmenine bahane uydurur çocuklar gibi anlattın.
-Bence sen pilates yap.
-Ne alaka?
-Hani sen ben anlatırken yoruldum dedin ya pilates nefes alımını düzenliyomuş ben de yapıyorum yani güzel..
-Len salatalık erkek adam pilates yapar mı?Hadi diyelim yaptın insan kilo filan verir be!
-Bak İdil beni kırıyosun ama...
-Tamam len porselen..
Bu iş de yatmıştı.Uff şimdi ben ne yapıcam yaa!İdilde fikirler bitmez!
-Evet çocuklar oturun.
-Zaten oturuyoruz ki hocam..
-Peki o zaman Damla sen kalk yavrucuğum.
En iyisi plana girelim bu konu uzar!
-Hocam Hüsnü hoca evleniyomuş!
-Ne?
Zaten bu "ne" nin altında bir anlam vardı.Kehriban koşa koşa sınıftan çıktı.Ders fokuur fokuur kaynarken biz de Damlayla akşam evde FIFA partisi planladık Okanla Anılı da çağırdık.Güzeldi bu gün lan..
