Giriş

6 0 0
                                    

Kırmızı bir trençkotunun üstüne kapüşonunu çekmiş bir adam.Tek eliyle belindeki katanasını tutarken çevreyi gözlüyordu.Dinahara'ya komşu şehir olan Niriyar'da sakince yürüyordu.Bulunduğu bölge Arkiete'de yaşayan Gallan elçiğinin olduğu devasa bir saray ve saraydan daha da devasa bir arsanın olduğu yerdi.

Kırmızı trençkotlu ve kapüşonlu adam arsanın girişindeki metal kapıların önünde beklerken gözlerine vuran bir ışıkla gökyüzüne baktı.Altın sarısı alevden oluşan iki kanat yüksek hızla ona doğru gelirken yaklaşık beş metre yakınına aşağı inip söndüler.

Ateş kanatlı adam bir uçuş gözlüğü ve kanatlarıyla uyumlu bir kostüm giyiyordu.Kanatlar söndüğü gibi yok olsa da ona uzaktan bakan biri bile onun gücünün boyutlarını hissederdi.Bu adam Anka idi.İntertal'in en son Ekira'sı

Katana taşıyan adam kapüşonunu çıkarttı ve Anka'ya dikkatli bir şekilde baktı.

"Geç kaldın."

Anka sakin ve bir o kadarda yorgun bir şekilde.

"Buraya Tu'dan geldiğimi biliyorsun değil mi?"

Katanalı adam en az Anka kadar bulundukları yerde olmak istemiyordu.Gallanlılara olan genel önyargı dan ötürü değil(en azından Anka için değil) ikiside bütün gün tam üstüne ekstra mesai yapmış, üstüne sonraki gün o gün yaptıklarından daha çok evrak işinin yanı sıra saha işleri olacak olmasıydı.

Katanalı adam kapüşonunu çıkarıdı.Kısa sarı saçlarının altında ki yorgun gözlerini ovaladı.Türünün son örneği olan bir Yıldız Yiyen.Gallan soyunda binlerce yıl kadar önce yok olduğuna emin olunan bir ırkın bir anda ortaya çıkan son örneği.İntertal savaşının kahramanlarından, İntertal'in gelmiş geçmiş en büyük kahramanlarından biri.Yıldız Yiyen, Akilyon-Bulan.

Onlar sohbetlerini uzatmaya başlamak üzereydiler ki önlerindeki kapı otomatik olarak açıldı.Nezaket kuralları gereğince sakin adımlarla ana binanın kapısına olabildiğince yavaş adımlarla yürümeye çalıştılar.

Cam kaplı giriş kapısındaki elinde mızrak tutan ve bir heykel vari hareket etmeyen adamlar kim olduklarını bilmelerine rağmen Anka ve Akilyon'un geçmesini önlemek için mızraklarını birleştirip önlerini kesmeye yeltendiler.

"Durun!Kim olduğunuzu tanımlayın."

Anın gerginliği ortamı germeye başlamıştı ki Anka kahkaha atmaya başladı, ona eşliken Akilyon bile tebessüm etti.O an ikisi için o kadar komikti.

"Bu iyiydi çocuklar.Ama bugün ikimizde yorgunuz."

Anka sözünün üstüne adım atmaya yeltenmeye başlamıştı ki kapıdaki korumalar mızraklarının sivri tarafını birbirine vurup kışkırtıcı bir tutum sergilediler.

"Şansöyle ve yüksek siyasi kişilik Ece hanım meşgul bir insan.Gallan'ın geleceği uğruna gece gündüz çalışır.Bize bir bilgilendirme gelmeden kimseyi içeri almamız gerektiği söylendi."

Anka gibi nüktedan bir kişilik için bu kışkırtma anlamsızdı, karşısındaki iki korumada onu azıcık bile zorlayamayacak olmasının bilinciyle sakin kalabiliyordu.Ama aynı bilince sahip olmasına rağmen Akilyon sinirlenmeden edemedi.

"Bende bir Gallanlıyım.Bizi buraya şansöyle çağırdı ve şimdi bizi içeri alacaksınız."

Korumalar mızraklarını tekrar birbirine vurup kışkırtmaya çalıştı(bunu Akilyon için fazlasıyla da başarmıştılar da.).

"Şansölye ve yüksek siyasi kişilik Ece hanım meşgul bir insan.Gallan'ın geleceği uğruna gece gündüz çalışır.Bize bilgilendirme yapmadan hiç kimseyi içeri almamız gerektiği söylendi."

İntertal 3. NesilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin