deepthroat!
bareback!
powerbottomyoongi!
softdomhoseok!
blowjob!
handjob!
saliva as a lubricant!
Kelime sayısı: 3505
Jung Hoseok tahta geçmeden önce her zaman krallığı yönetmenin ne kadar zor olabileceğini düşünürdü. Şimdi bu düşüncelerin ne kadar çocuksu olduğunu anlıyordu.
Hoseok 25 yaşında tahta geçtiğinde etrafındaki insanlar ona şöyle demişti:"Kendine çabucak bir eş seçmelisin. Bu tahtın yükü yalnız hayatında sana ağır gelecek. Yükünü hafifletecek bir kadın bulmalısın." Ama ne yazık ki kudretli kral Hoseok'un ilgisi kadınlardan yana değildi. Her ne kadar balolarda soylu kadınlarla vakit geçirip onları güldürse de hiçbir kadın kalbinin kapılarını aralamayı başaramamıştı. Meclisteki Lordlar, krallarının ne zaman kendine bir eş seçeceğini kendi aralarında konuşuyor, aristokrat kadınlar konken partilerinde kendi aralarında fısıldaşıyorlardı:
"Kral, oğlanları seviyormuş!"
Hoseok'un kral olarak bu dedikoduları durdurması gerekirdi, ama bunu yapmak istemiyordu. Halkına getiremeyeceği bir kraliçe için umutlandırmazdı. Hayatı, Min Yoongi ile tanıştığından beri farklı bir hal almıştı. Yoongi, hayallerinin erkeğiydi. Geceleri ona sevgi sözcükleri fısıldayan, dudaklarını nazikçe öpen, kokusu bir çiçeği andıran nadide bir parçaydı.
Yoongi ile küçüklükten beri kurdukları dostluk ergin çağlarında bambaşka bir şeye dönüşmüştü. Prensin onu odasına gizlice aldığı gecelerde artık birbirlerine masallar anlatmıyorlar, ayıp sayılabilecek fıkralar mırıldanıp gülüşüyorlardı. Artık Yoongi, Hoseok'un yanı başında onun için hazırlanmış olan yatakta değil, geleceğin kralının koynuna yatıyordu. Bu yakınlığa tensel temaslar ve çarşafın altında verilen öpücükler eklenince Hoseok ve Yoongi'nin ateşte kavrulan bir odun parçasına dönmesi şaşırtıcı olmamıştı. Yoongi büyüyüp krallığına hizmet etmek için orduya katılmak adına Hoseok'u geride bıraktığında, kalbi kırık oğlanın toparlanması pek zor olmuştu.
Yoongi orduda kendini parlak bir zırh gibi göstermiş ve üstlerinin dikkatini çekmişti. Böylece Yoongi'nin de üstlerinden biri olması gecikmemişti. Hoseok'tan uzakta vakit geçirse bile bulunduğu konumdan memnun olması Hoseok'u da mutlu ediyordu. İyi bir partner olarak Yoongi'nin kararına saygı duymaktan başka çaresi yoktu.
Yoongi ile aralarına zaman denilen tatsız şeyin girmesi iki aşığın birbirine olan özlemlerini de ikiye katlamış, buluştukları ve beraber vakit geçirdikleri her an daha kıymete binmişti. Genelde ordudaki üstler meclis toplantısına katıldığından Yoongi ayda bir ya da iki kez sarayda olurdu. Bu, ikili için kaçınılmaz bir fırsattı.
Hoseok, her ay düzenli yapılan meclis toplantısını kapıda onu bekleyen hizmetkarları eşliğinde terk ederken ince ve temiz ellerini şakaklarını okşamak için kullandı. Şakaklarında gezinen ellerin kendisine ait değil de Yoongi'ye ait olmasını her şeyden daha çok isterdi.
Toplantıda sevgilisi yoktu, ancak olmamasının nedenini merak etse de varlığı Hosoek'u daha da endişelendirirdi. Gündem Yoongi'nin hoşuna gidecek şeyler değildi. Çok kısa bir süre sonra tanrı sanki onun dileğini duymuş gibi Yoongi'yi karşına çıkarmıştı. Karşıdan tatlı bir enerjiyle gelen Yoongi genelde bulunduğu sert zırhının içinde değildi. Bunun yerine, onu yumuşak ve neredeyse zararsız gösteren, pamuklu, gösterişten uzak kıyafetlerin içindeydi.
