Hikayeni yazmaya başla
-feminization
-sub yoongi!
-dom namjoon!
-yoongi'nin aşağılanma fantezisi var.
-namjoon ise aşağılamayı seviyor 😊
"Yoongi hyung çok şanslı. Sen bir insanın sahip olabileceği en tatlı erkek arkadaşsın!" dedi Jimin Namjoon'a arkadan yaslanırken. Namjoon almış olduğu iltifatla biraz utanmıştı. "Hayır, hyungie de çok tatlıdır." Diye itiraz etti. Jimin güldü ve omuz silkti "O senin yanında fazla suratsız. Aşk gözünü kör etmiş olmalı." Dedi dalga geçerek. Jimin'in Yoongi'yi ne kadar sevdiğini biliyordu, bu yüzden sözlerinde gerçekliğin olmadığını da biliyordu. Jimin bildiğimiz gibiydi işte.
İkilinin geldikleri alışveriş merkezinde yılbaşına yaklaşmış olduğumuzdan olsa gerek bir sürü yeni yıl süslemeleri vardı. Jimin de çoğu genç gibi yeni yılı arkadaşlarıyla partileyerek kutlayacağı için kıyafet alışverişine gelmişti ve Namjoon ile beraber vakit geçirmek için bir fırsat doğmuştu. "Ay hadi gel şu mağazaya girelim." Diye çekiştirdi Jimin Namjoon'u.
Esmer olan başını kaldırdığında girdikleri mağazanın iç çamaşır mağazası olduğunu gördü. "Ne yapacaksın burada." Jimin yüzünde neredeyse şeytani sayılabilecek bir sırıtışla Namjoon'a baktı. "Bir parti sekssiz olmaz. Kendime güzel iç çamaşırları bakacağım. Belki senin de işine yarayan şeyler olur." Dedi ve göz kırptı esmer oğlana.
Namjoon yanaklarının ısındığını hissetti.
Dışarıdan bir gözle bakıldığında Yoongi ve Namjoon'un ilişkisi çok yumuşak ve vanilya görünürdü. Namjoon, hyungunun üzerinde titrer ve ağzından çıkıcak olan lafı dikkatle dinlerdi. Ancak ikili baş başa kaldığında dinamikleri oldukça hızlı değişirdi. Namjoon, Yoongi'yi becerirken o kadar da yumuşak ve sevimli sayılmazdı. Jimin Namjoon'dan uzaklaşarak dikkatini çeken bir iç çamaşırına yöneldiğinde Namjoon'da sıkılarak ayakta dikiliyordu. Adımlarını mağazanın içinde gezdirirken gözüne içerideki vitrinde mankenin üzerinde sergilenen bir iç çamaşırı takımı takıldı. Cansız mankenin üzerinde sergilenen; lila rengi tülden yapılmış iç çamaşırı duruyordu.
Üst kısmı sadece süs niyetine yapılmış bir parça gibiydi. Karpuz kesim kolları ve yakasının ortasına işlenmiş fiyonk iç çamaşırına hem sevimli hem de seksi bir hava katmıştı. Gözlerini çamaşırın alt kısmına indirdiğinde, yine lila tülden dikilmiş saydam bir kumaştı. Bu sefer kemer kısmı iki tane fiyonkla süslenmiş ve iç çamaşırına sevimli bir hava katmıştı.
Namjoon istemeden de olsa Yoongi'yi bu çamaşırın içinde hayal etti.
Sevgilisinin beyaz tenine ne kadar tatlı olurdu lila rengi. Yoongi'nin mahrem bölgesini tüm açıklığıyla gösterecek olan bu kumaş, erkek arkadaşını çok utandırırdı. Namjoon bundan oldukça emindi "Eğer o mankene daha fazla bakmaya devam edersen seni sapık sanacaklar." Dedi Jimin alayla. Jimin'in kendisiyle konuşmasıyla, kafasındaki fantezileri bir kenara atıp gerçekliğe dönen Namjoon arkadaşına utanarak omuz silkti.
Namjoon terbiyesiz fikirleri bastırmaya kendini meşgul ederek çalışarak Jimin ile sohbet etmeyi denedi:
"En azından kendin için bir şeyler beğendin mi?"
Jimin'in yüzündeki muzip gülümseme birtakım şeyleri ortaya koyar nitelikteydi. Küçük olan Namjoon'un koluna girdi ve ince parmağını cansız mankene doğru uzattı. "Bunu Yoongi hyunga satın alsana."