Hoseok
Demek tae yoongi hyung dan hoşlanıyordu. Niyeyse içimde anlamdıramadığım bir kıskançlık oluşmuştu. Tabiki de yoongiye gidip tae yi övmiyicektim.Ders boyunca yoongi yi izlemiştim.Cidden yakışıklıydı (Worldwide handsome sjsjsjsjsh)
Ben sürekli yoongi yi izlediğim halde yoongi bana hiç bakmamıştı. Bana baksın istiyordum. Zil çaldı. Eve gidince utançtan yüzüne bakacağımı bile bile yoongiye yaklaştım ve yanağından öptüm.Arabayla eve giderken Yoongi hyung birileriyle mesajlaşıyor du. Tae nin numarasını ben vermedim. Onun la mesajlaşıyor olamaz değil mi? (olabilir.)) eve varınca yoongi hyung un yüzüne bakmadan odama çıktım. Çantamı bıraktım ve çalışma masama oturdum. Cidden çok ödevim vardı.
1 saat sonra
Kapım çalınmıştı. "gir!" yoongi hyung bir anda odama daldı. Çok enerjik gözüküyordu. Kim bilir belki tae ile sevgili bile olmuşlardır. Bense ders çalışmaktan artık bitkin düşmüştüm. Yoongi hyung koşarak yanıma geldi ve yanımdaki sandalyeye oturdu. Bir anda enerjik davranmayı bırakıp yavaş yavaş kafasını bana döndürüp gözlerimin içine baktı.Nerdeyse 2 dakikadır bakışıyorduk. İkimizde ne diyiceğimizi bilmiyorduk. Bu durumdan çok rahatsız olmuştum. Sonun da yoongi konuştu. "eee daha fazla vakit geçireceğimiz söylemiştin ne yapacağız?"
"aslında ben şuan ders çalışıyorum sende çalışabilirsiniz" dedim. Tam o sırada annemin sesini duyduk. Bizi akşam yemeğine çağrıyordu.
Akşam yemeğinde
"Çocuklar size bir şey söylememiz gerek" ikimiz de minhoo ya garip garip baktık (üvey babam) "çocuklar işim gereği 1 aylığına amerikaya gitmek zorundayım. Annenizde benimle gelicek. Siz tek başınıza idare edebilirsiniz değil mi?"Evet evet idare ederler babası merak etme sen.
Evet nasılsınız. Bu bölüm diğerlerine göre daha uzun oldu. 242 kelime.)
Arkadaşlar bu arada anlamayanlar için minhoo hoseok un üvey babası. Ama yoonginin öz babası.
Hoseok un ise annesi yoonginin üvey annesi.
Yani anlayacağınız hoseok ve yoongi arasında hiç bir kan bağı yok.