üç🔞

1.8K 125 54
                                    

oldukca gergin hissediyorum ama hayirlisi artik doemdkeke bu kadar beklettigim icin uzgunum iki haftadir hastaliktan surunuyorum ancak kendimi toparlayip yazabildim😔💗 hatalarim illaki vardir kontrol ettim ama kusura bakmayin:( neyse iyi okumalar!! medyayi sarkiyla birlikte okumanizi tavsiye ediyorum🌼 yorum yapmayi unutmayin🙏🏻🙏🏻

ay bir de namjin icin daha fazla sey okumak isterseniz twitter hesabimi takipte kalmanizi oneririm!! kisa sure sonra bir namjin au yazacagim💛


***

(cinsel icerik uyarisi!🔞)



Otoparktaki arabanın içerisinde Namjoon ve Hoseok'un gelmesini bekliyordum. Üzerimi değiştirmemiş, makyajımı dahi sildirmemiştim. Saatlerdir kameraların önündeydim. Başım, inceden kendini belli eden sızılarla ne kadar şiddetli ağrıyacağının sinyalini verirken parmak uçlarımı şakaklarıma bastırdım. Küçük çaplı daireler çizerken bastırmaya devam ettim. Eve gittiğimiz zaman Namjoon'dan bana güzel bir masaj yapmasını isteyebilirdim. Elleri sihirliydi, sonsuza kadar savunabilirdim. Hiç şüphesiz ki gittiğim bütün masaj salonlarında onun kadar iyisini görmemiştim. Dokunduğu yerler uyuşuyordu ve ben minik bir serçe kadar hafifliyordum. Saatlerce yaptığım çalışmalar bedenimi mahvederken akşamında evimize gidiyor, sevgilimin kolları arasına giriyordum. O, bana masaj yaptıktan sonra saatlerce çalışmamın bedenimdeki yorgunluğun ağır izlerinin varlığını unutuyordum.

Gözlerim filmlerle kaplı camın ardından otoparka çevrildiğinde pusuda bekleyen kameraların lenslerini fark ettim. Elbette ki kameraların varlığından haberdardım. Namjoon arabaya bindiği sırada dikkat çekeceğimizi biliyordum. Hiçbir şekilde umrumda değildi. Hareketlerimin sonuçlarını düşünmekten nefret ediyordum. Namjoon'la ilişkimizi gizlememiz gerektiğinin bilincindeydim. Bu, içinde bulunduğumuz durumdan sıkılmadığımı göstermiyordu. Sevgilim sadece benim aksime kariyerime daha fazla önem gösteriyor, kariyerim için geri planda olmayı kabul ediyordu. Bu duruma canının sıkıldığını biliyordum fakat Namjoon böyleydi. Benim iyiliğim, onun üzülmesinden önce gelirdi. Kalbimi küçük, yaralı bir kelebekmiş gibi sahiplenmişti. Dokunmaktan, sevmekten dahi korkuyordu. İncinmemden nefret ediyordu. Bana olan sevgisi karşısında zırıl zırıl ağlamak istiyordum. Dediğim gibi, kariyerim söz konusu olduğunda kendini geri çekerdi. Ben ise onun üzülmesinden nefret ediyordum. Şirkette benim haricimde kimse ona emir veremezdi. Namjoon benimdi, iş ve sevgililik arasındaki etik çizgisini koruyamadığımızın farkındaydım. Ah, pardon. Ben koruyamıyordum. Benim aksime Namjoon, herkese karşı oldukça saygılıydı. Özverili bir çalışandı ve işinde en iyisi olmak için çabalamaktan bir saniye olsun vazgeçmiyordu. Yine de bir ay önce benden hoşlandığını söyleyip beni öpmeye kalkan Yejoon'un hamle yapmaktan korkmasını isterdim. Namjoon'un varlığını bilmesini isterdim. Herkesin öyle. Çünkü görüp görebileceğiniz en mükemmel insanlardan biriydi. Lafın gelişi söylemiyordum ya da ona aşık olduğum için, ki canımı istese tereddüt etmezdim, gözüme herkesten daha iyi gelmiyordu.

Patronum, şirketin ceosu Bay Son bile fırsatını bulduğu her vakitte Namjoon'a sahip olduğum için çok şanslı olduğumu, sektörde o olmadan bir ay bile dayanamayacağımı söylüyordu. Vurdumduymaz ya da yaptığı hiçbir şeyin sorumluluğunu almayan biri değildim. Söz konusu kişi Namjoon olmadığında. Çünkü Namjoon, bildiğim tüm tanrıların varlığını unutturabilecek biriydi. Her şeyden önce o kadar kibardı ki onu ne kadar çıldırtsam da çizgisini bozmuyordu. Bana dünyadaki en hassas varlıkmışım gibi davranıyor, korkarak dokunuyordu. Çabalarımın karşılığını illaki alıyordum. Sert olması hoşuma gidiyordu. İnkar edemezdim. Ve bu gece onu her zamankinden çok daha zorlamıştım. Aptal Yejoon da tuzu biberi olmuştu her şeyin. Namjoon'un bana o konuda kızmayacağından emindim. Geri çekilmek için fırsat bulamamıştım. Milyonlarca insanın karşısındayken de itemezdim onu. Namjoon'un bundan çok giydiğim kıyafetler için çıldırıyordu, biliyordum.

bodyguardHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin