Sweet Love - Kooktae-

Mucizelerle Dolu Hayat -Final-

İyi okumalar💜💜💜

Taehyung'un ağzından;

İşten yorgun bir şekilde eve istemeyerek geldiğimde her yer karanlıktı. Koridorun ışığını açtığımda yanmadı.

Aish! Yine lamba patlamış! Bir ara değiştirmeliyim...

Sessiz adımlarla salonun önünden geçmeye çalışırken babamın ismimi seslenmesi ile olduğum yerde kaldım.

"Kim Taehyung içeri gel!"

İçeri girip ona baktım. Elinde bira şişesi karşısında bir futbol maçı oynarken bana bakıyordu.

Babam ve ben bu evde ikimiz yaşıyorduk ve kesinlikle iyi anlaşamıyorduk. Annem hastalığından dolayı öldüğünden beri babam bana karşı iyice kötüleşmişti. Dövüyor, elimden paramı alıyor, aç bırakıyordu.

Her gün bunları yaşamaktan bıkmıştım bir kaçış planım vardı ve uygulayacaktım.

"Bugün maaş günün ayın otuzu paraları koy." diyip sehpayı gösterdi.

Ancak bugün ayın otuzu değil yirmi yedisiydi. Üç gün vardı maaşımı almama. Bilinen meşhur bir kafede hem garsonluk, hem bulaşıkçılık yapıyordum. Bir de depoya gelen malları taşımakla meşguldüm.

Bütün gün bunlarla uğraşıyor canım çıkıyordu. Eve gelincede babamdan dayak yemek ben bitiriyordu.

"A-ama baba bugün ayın yirmi yedisi yani üç gün var. Söz veriyorum. Alır almaz sana getireceğim."diyip başımı eğdim. Ancak o ne dediğimi anlayamayacak kadar sarhoştu.

Ayağa kalktı ve hışımla bana gelip sertçe tokat attı. Başım yana savrulurken yanağım yanıyordu, dudağım ise çoktan patlamıştı.

"Bir de bana yalan söylüyorsun ha! Şerefsiz seni!"

Kıvırcık saçlarımdan asılmasıyla canım acırken konuşmaya çalıştım.

"Baba lütfen yalan söylemiyorum ben."

Beni birden ittirmesiyle yere düşerken canım çok acıtmıştı.

"Gözüm görmesin seni küçük sürtük. Defol!" bağırdığında zorla yerden kalkıp odama gittim ve kapımı kilitledim. Acıyan dudağımı küçüm aynam yardımı ile ıslak mendille temizledim.

Yanağımda parmak izi vardı ve eminim moraracaktı. Benim yarın Seoul'deki ünlü bir manken ajansı ile görüşmem vardı. Jimin sayesinde bulmuştum bu işi. Manken ajansında Hyung'u çalışıyordu. Bu sayede bir şansım olmuştu. Çok sevinmiştim bu işe çünkü kabul edilirsem. Seoul'e götürülücek. Ev ve arabam ajans tarafından sağlanılıcaktı. Korumalarım olacaktı ve en önemli babamı bir daha görmeyecek bu şiddete mağruz kalmayacaktım.

Bu yüzden yarın daha iyi gözükmek için üstümü değiştirip yattım hemen. Yarın zinde uyanmalıydım.

***

Sabah erkenden kalkmış güzelce hazırlanmıştım. Aslında feminen giyinmeyi seviyordum ancak babam görürse kesin beni öldürürdü. Ayrıca kendime alışveriş yapamıyordum çünkü maaşımı direk babama veriyordum. Kaç yıldır aynı ayakkabı, aynı kıyafetler...

Yine de içlerinden en güzelini aldım. Beyaz bir gömlek dar kot pantalon. Bol gömleği dışta bırakıp birkaç düğmesini açıp annemden kalan mor kalp taşlı kolyeyi taktım. Saçlarım kıvırcık halinde güzeldi onları ellemedim.

Yüzüme ise morlukları kapatmak için kapatıcı sürüp gözlerime şeftali tonları farımı sürdüm. Dudaklarıma kirazlı nemlendiricimi sürdükten sonra mor converslerimi giydim. Siyah küçük sırt çantamı takıp sessizce kapıyı açtım.