Mekan hazırlığıyla Feris ilgileniyordu. Her şeyin kusursuz ve harika olması gerekiyordu. Yılın en iyi erkek oyuncu ödülünü tabii ki de biricik oyuncusu Barış'ın almasını istiyordu, bunun için her ikisi de çok çabaladı. Feris organizatörle sürekli irtibata geçiyor, isteklerini tek tek söylüyordu.
"Aloo Esra Hanım merhabalar, yarım saat içinde attığım konuma gelmenizi rica ediyorum bu akşam benim için çok önemli, her şey bana ve oyuncuma yaraşır şekilde olmalı aksini hiç istemem. Eğer olurda ettiğim rica dikkate alınmazsa sizi inanılmaz kötü bir organizatör olarak tanıtırımm bunu yapmam sadece iki dakikamı alır. Hah işte bu güzel haber bekliyorum byy!"
***
Dicle akşamki ödül töreni için Feris'le iletişim halindeyken bir yandan da kahvaltı hazırlıyordu.
"Barışş, Barışş aaa kime diyorum kalk artıkk Barışşş!!!"
"Dicleee! Hala uyanmadı mı yoksa o uykucu?"
"Hayır uyanmadı Feris Hanım sanki akşam ben ödüle adaymışım gibi heyecandan uyuyamadım bile birde dönüp Barış'a bakıyorum fosur fosur uyuyor çok rahat beyefendii"
"Dicle beni iyi dinle ilk olarak Barış'ı uyandır, ajansa gitmeden halletmen gerek Cansu Dere'nin sinema filminin şartlarını düzenleyip dizinin senaristine yönetmenine yapımcısına artık kime ulaşırsan yolla eğer bir şartı bile yok sayılırsa Cansu yokmuş öyle söyle, son bir şey Aras'la olan sözleşmeyi yenilemeni ve gelen teklifleri değerlendirmeni istiyorum bunlar için sadece yirmi iki dakikan var Dicle! Yirmi iki dedim dikkatini çekerim sana özel verdim ahahahayy. Barış'ı uyandırman dahil değil. Anlamadığın bir şey var mı?"
"Hayır yok, yok Feris Hanım her şeyi anladım sizin yardıma ihtiyacınız var mı?"
"Aslında var ama ben Gülin'i ya da Meral'i çağırırım sen Barış'la kal ve onu en harika haliyle buraya getir senin kıyafetin hazır di mi?"
"Evett Feris Hanım her şeyimiz hazır bizim, siz dikkat edin lütfen fazla yormayın bedeninizi ve bebeğinizi"
"Bugün yorulmak serbest bana canımın içi oyuncum aday bu ödüle ki eminim ödülü de alacak, haydiii az laf çok iş"
"Görüşürüz Feris Hanım kolay gelsin"
"Sanada canım"
Dicle kahvaltıyı hazırlayıp Barış'ı uyandırmak üzere yatak odasına doğru ilerledi. Kapıyı yavaşça açtı, Barış kapıya arkası dönük şekilde yatıyordu. Dicle Barış'ın bu kadar uykucu olmasına hayret ede ede yanına ulaştı.
"Barışş sevgilimm uyan artık hadi bak kahvaltı hazırladım birlikte güzelce kahvaltımızı edelim"
"Beş dakika daha"
"Yaa Barışş ne beş dakikası ya ben seni uyandırmaya gelmişim özenle kahvaltı hazırlamışım sen beni hala bekletiyorsun burda ayıp ama ya"
"Öpersen kalkabilirim belki"
Barış işaret parmağıyla yanağını gösterip duruyordu, Dicle gülerek Barış'ın yanağını öptü.
"Yeterli mi Barış Bey tatmin oldunuz mu?"
"Hayır olmadım Dicle Hanım ilerleyen dakikalarda daha fazlasını isteyebilirim hazır olun"
"Ahyy! Barış çocuk gibisin akşam tören var ödül alacaksın dediğin şeye bak hadi kalk!"
"Sinirlenince çok tatlı oluyorsun. Tamaaamm kalktım kızma"
Barış elini yüzünü yıkamak için lavaboya giderken, Dicle çoktan çayları dökmüş salona getirmişti. Barış salona gelmiş kapının pervazına yaslanmış Dicle'yi izliyordu.
