The BODYGUARD ➹ +18 TaeKook

2.BÖLÜM 💥Σ(°д°ﾉ)ﾉ

HOŞGELDİN (:

GÜZEL OKUMALAR..

BU BÖLÜMLE BERABER KÜÇÜK KÜÇÜK YAKINLAŞMALAR BAŞLAYACAK, GÜZEL DÜŞÜNCELERLE ...

İyi Okumalar^^

--------------------------------------------------------------------------

Ani hareketiyle korkup dengemi zor sağlamıştım fakat boğazımdan çıkan 'hii' sesine engel olamamıştım. Gözlerimi zorla gözlerine çıkarıp belimdeki kıpırdayan parmaklara aldırmamaya çalıştım. Yüzündeki rahat ifade ile sırıtışı görmüştüm.

''Artık burdasın. Benimlesin. Seni benden kimse ayıramayacak ! ''

Ani hareketiyle kendime gelmeye çalışırken gözlerim açılmış şekilde esmer bedene bakıyordum. Başı oturduğum(!)uzdan beri bizi izleyen sessiz bedene dönünce ben de Jungkook'a dönmüştüm.

''Jungkook , biz yokken burada Taehyung' a bakması için Min Yoongi'yi çağırmanı istiyorum. Sana ihtiyacım oluyor ,biliyorsun. Güzelim , Jungkook da benim gibi bu evin efendisi sayılır yıllardır beraber çalışıyoruz. Benim korumam , en yakınım, ona sonsuz güvenebileceğimi biliyorum. '' Jungkook'un koruma olabileceğini düşünmemiştim hiç. Aslında vücudu çok müsait. Güçlü bir bedeni var fakat olası silah saldırıları olur mu diye düşünmeden edemedim. Başım esmer bedene döndü hafif, ani hareketimle dudak dudağa gelebilirdik.

''Koruma? bu gerekli mi ?''

''Gerekli tabiki de, ne kadar iyi(!) insanlarda olsak haliyle yerimizi almak isteyen düşmanlarımız oluyor. Çatışmalara girdiğimiz bile oldu, daha doğrusu Jungkook beni korudu.'' başından beri sessizce bizi izleyen Jungkook' a döndürdüm gözlerimi. Aralanan dudaklarıyla bakışlarım oraya kaydı ve bu sırada kalçama giden eli hissedip irkilmiştim. Buradan acilen kalkmalıydım !

''Bana güvenebileceğini biliyorsun Namjoon , senin yanında olduğumda bile gözüm onda olacak '' . Sözleriyle gözlerim gözlerine tırmandı . Karnımda hissettiğim burkulma ile gözlerimi kaçırdım.
Demek saatlerdir yanında olupta adını bilmediğim esmerin adı Namjoon 'du .

Kalçamı sıkan elleri hissedince kucağında sektim ve hızla oradan kaldım.

Ani hamlemle bakışlar bana dönünce bahneler sıralamaya başladım.Çatılan kaşları görünce kekelememeye çalışarak sessizce konuştum.

''Şeyy, ben susadım da biraz. Rica etsem alabilir miyim ?'' . Çekingen sesime karşı düzelen kaşları iyi gittiğimin habercisiydi. Yavaşca ayağa kalkıp önümde durdu . Arsız gözleri bedenimi süzerken sertçe çekildim , burnunu saçlarıma bastırdığını hissettim ve o an Jungkook ile göz göze geldim. Düz çizgi haline gelmiş dudakları ve duygu barındırmayan gözleri ile karşılaşınca içim soğumuştu.

''Ben odaya geçeceğim bebeğim, Kook sana yardımcı olsun. Jungkook ? '' . Küçük bir baş sallama ile derin bir nefes alıp ayağa kalktı ve ben o an nefesinde kendimi boğmak istedim.

Bedenimden çekilen eller ile yavaşca yukarı çıkan adama bakmayı kesip mutfak olabileceğini tahmin ettiğim yere doğru adımlamaya başlayınca arkasından sessiz adımlarla ilerlemeye başladım.

Karanlık mutfağı aydınlatan ışığı yakıp dolaplara yönelince etrafı süzme ihtiyacı hissettim. Ferah ve açık yeşil tonları kullanılmış duvarlar çok hoşuma gitmişti . Orta büyüklükte bir yemek masası ve büyük buzdolabına yapışık geniş tezgah bulunuyordu.

''Buradan alabilirsin bardakları , ve orda da sürahi. Rahat olmaya çalış. " diyip yavaşca ortada bulunan masaya ait sandalyeye yavaşca oturdu. Böyle bir ortamda nasıl rahat olabilirim diye haykırmak istesem de sessizce başımı sallamakla yetindim. Gösterdiği dolapları açıp bardaklara uzandım.