3.BÖLÜM

419 17 104
                                    

Hızır Ali gece arkadaşlarıyla çıkar,Hızır Ceylan'ın ona tembihlediği ve İpek'in söylediği her şeyi yapar.Kızlarının uyuduğunu da görünce abisinin yanına çalışma odasına gider. Ama çalışma odasında otururken 15 dakikada bir gidip İpek ve Duru'yu kontrol ediyordur.
Yusuf
-Ya oğlum otur artık ikide bir napıyorsun deli gibi?Uyandıracaksın çocukları.

Hızır
-Ne biliyim abi ya içimde kötü bir his var, Ceylan da açmadı telefonunu hala saat kaç oldu.
Yusuf
-E sen alışık değil misin sanki yıllardır göreve gidiyor Ceylan?Arar illa işi bitince olunca.

Hızır
-Öyle tabi de,o gelene kadar ben rahat olamıyorum içim içimi yiyor.Ödüm kopuyor böyle bir gün biri arayacakta kötü bir haber verecek diye.
Yusuf
-Sen kendini kötüye alıştırma,Ceylan güçlü kız öyle sizi kolay kolay bırakıpta gitmez...Ulan yemin ederim yüzümü kara çıkardınız ikiniz, hem de iyi anlamda.

Hızır
-Hangi konuda?
Yusuf
-Her konuda,25 yıl önce biri bana dese Hızır ve Ceylan bu halde olucak diye asla inanmam... Düşündüğümüzden daha kuvvetli çıktınız hepimizden daha iyi ana baba oldunuz.Anam bile farkında bunun,bakma sen onun ileri geri laflarına o da çok iyi biliyor bunu.

Hızır
-Gördüklerimizden daha iyi olmaya çalıştık, her konuda...Yoksa ikimizde ölümüne korkmuştuk Hızır Ali'ye hamile olduğunu öğrendiğimizde, hatta sen de beni ölümüne dövmüştün ikinci kez.

Yusuf
-Amaan boşver,geçti gitti.Devirdiniz koskoca 25 yılı.Endişelenme sende Ceylan da müsait olduğu zaman arar.

———
İlyas şarkıyı bininci kez başa sararken Melih çaktırmadan İlyas'ı taklit etti. Elini onunla aynı ritimde hareket ettirip sessizce mırıldandı.

-Ah sen, bir ölüm kalım meselesi...

İlyas viski şişesini kafasına dikti.

-Şuursuz dedi ya, şuursuz dedi. Bana bana, İlyas'a, İlyas Çakırbeyli'ye şuursuz dedi. Ben şuursuz muyum Melih?

-Değilsin İlyas da, amacın ne şimdi kızı çat diye mutfağa çekiyorsun? Ne dese haklı şimdi, haberi yok sonuçta hislerinden.

-Bana mantıklı mantıklı konuşma Melih. Şu kafada hiç çekemem. Ara ara, şuradan Ahsen'i ara bakalım gelmiş mi operasyondan.

-Şimdi yine mantıklı konuşacağım İlyas ama kız seni ne ilgilendiriyor operasyondan gelip gelmemem dese ne diyeceksin?

-Lan ara diyorsam ara! Ne dersem derim. Ayrıca kız falan da deme, hanımefendimiz hassas bu konuda. Kızımlı mızımlı konuşmayacakmışız onunla. Konuştuğumuz var sanki!

Melih teslim olur gibi kaldırdı ellerini,
-Tamam İlyas, tamam arıyorum ne dersen de.

Birkaç çalıştan sonra telefonun diğer ucunda bir erkek sesi duyuldu. İlyas hemen oturuşunu düzeltti,
-Sen kimsin?
-Asıl sen kimsin?
-Lan bana benim sorumu sorma. Yazmıyor mu adım, İlyas Çakırbeyli ben. Ahsen nerede?

-Pardon İlyas Bey. Ben Ceylan Hanım'ın ekibinden Demir. Şu an hastanedeyiz.
-Ne hastanesi? Hangi hastane? Noldu, Ceylan abla nerede, iyi mi?
-Ceylan Hanım iyi. Operasyonu yaptığımız yerde bir patlama oldu, çok sayıda şehidimiz var.

İlyas'ın sıkıntıyla yüzünü sıvazladı. Sanki o an fark etmiş gibi yüreğine düşen korku tohumunu filizlendirdi bir soruyla,
-Ahsen?
-Ahsen kontrol altında. Patlamanın olduğu yere doğru gidiyordu fakat çok yaklaşmamıştı. Ucuz kurtuldu.

İlyas derin bir nefes aldı,
-Tamam Demir sen şimdi bana konum atıyorsun, kimseye de bu görüşmeden bahsetmiyorsun.
İlyas telefonu kapatıp Melih'e döndü,
-Yürü Melih yürü, hastaneye gidiyoruz.
-Eve haber vermeyecek misin?
-Vereceğim herhalde. Yolda ararım, yürü.

DAVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin