2. BÖLÜM

558 17 124
                                    

Özlem&Yusuf
-NE?!
Özlem
-Baba ne demek evlenmek?Kimle?Nerde? AYRICA NE ZAMANDIR BİRİYLE GÖRÜŞÜYORSUN?

Ünal o meşhur kahkahasını atar telefonun başında tüm masa onu cevabını bekliyordur.
Yusuf
-Ünal hasta etmesene adamı bir cevap ver.
Ünal
-Siz marabalar tanımazsınız...Ama Ceylan Hanım bilir,sağ olsun o tanıştırmıştı bizi. Yoksa bu kadar zarif bir hanımefendiyle mümkünatı yok tanışamazdım.Kendisine de teşekkürlerimi iletiyorum burdan.

Masadaki herkes bakışlarını Ceylan'ın üzerine çevirir.Ceylan herkesin sorgulayıcı bakışlarına maruz kalır.
Ceylan
-Ben sizi kimle tanıştırdım Ünal Bey? Hatırlamıyorum öyle birini?

Ünal
-Eftelya...Eftelya Hanım'dan bahsediyorum. Bir ara karşılaşmıştık,siz de bir devlet meselesi için onunlaydınız.
Ceylan'ın içtiği çay boğazına kaçar,öksürmeye başlar.Hızır da sırtına vurur.

Ceylan
-Bir..Bir saniye!Ünal Bey şu an da lütfen bana aynı kişiden bahsetmiyoruz diyin.
Ünal
-Tamda aynı kişiden bahsediyoruz Ceylan Hanım...Düğüne beklerim,çocukları da öpün benim için kapatmam lazım şimdi.Seni ararım Özlemcim.Hepinize iyi günler.

Ünal telefonu kapattıktan sonra şok dalgası hala devam eder.
Handan
-Yusuf senin böyle birinden haberin var mıydı?
Yusuf
-Valla bende sizinle duydum Handan, benim de bir şey bildiğim yok.

Özlem kafasını Ceylan'a çevirir.
Özlem
-Ceylan Abla?
Ceylan
-Herkes neden bana bakıyor acaba bende şimdi duydum?
Alpaslan
-Teyze kim ki bu kadın?Nerden tanıyorsun?

Ceylan
-Yunanistan Başkonsolosu...yakın zamanda emekli oldu diye biliyorum.
İlyas
-Oha
Duru da İlyas'ı çok sevdiği için onu tekrar eder.
Duru
-Oha

Ceylan
-Duru!
Hayriye İlyas'ın ensesine vurur.
Hayriye
-Doğru konuşun ha bu çocukların yanında.
İlyas
-Tamam ana ya ne vuruyorsun.

Yusuf
-Yok bu adam bilerek yapıyor bunu...İçinde var şovmenlik,Allahtan düğün günü arayıp söylemedi.
Ceylan
-Ben tanıştırdım ama yani iki dakika falan konuştular,ayrıca böyle bir amacım da asla yoktu...

Özlem ayağa kalkar.
Özlem
-İzninizle ben bir babamı arayayım.Sormam gereken tonla soru var çünkü.
Handan
-Tabi kızım.
Özlem gider,Yusuf'un işaretiyle Alpaslan da karısının peşinden gider.

Hızır
-Ceylan valla senden korkulur.
Ceylan
-Ya benim konuyla alakam yok diyorum size. Ben de çok tanımıyorum kadını.
Hızır Ali
-Hadi ordan anne bizi yeme basbayağı aracı olmuşsun işte.Hem neden kabul etmiyorsun ki bir hayra vesile oldun sonuçta.
İlyas
-Vallahi tam anamın gelini...Ünal'ı iki dakikada baş göz etmiş.

Hızır tam çayını yudumlarken İlyas'ın lafına gülmeye başlar ve o güldükçe bütün masa bu anın keyfini çıkarır.En sonunda Ceylan da dayanamaz onlara katılır.

Kahvaltıdan sonra Alpaslan Özlem'i biraz da olsa sakinleştirir ve bahçeye geri döner.Beyler bahçede oturup konuşurlarken hanımlar içerde çaylarını yudumluyordur.Özlem de yanlarına gelir.Hatice dayanamaz lafa girer.
Hatice
-Eee Özlem babanı aradın mı?Ne dedi?Kimmiş bu kadın?

Özlem
-Bilmiyorum Hatice Abla bu sorularının cevabı maalesef bende yok...Çok istersen sen ara babamı kendin sor.Çünkü bana tek söylediği tanısan çok seversin oluyor.Nasıl seveceğim onu da bilemiyorum gerçi,soy ismini bile bilmiyorum kadının...

Özlem sinirle bir çırpıda bunları sayarken, Ceylan çayını yudumlar ve herkes sessiz kalınca ortamı izler ve,
Ceylan
-Thedorakis...Soy ismi yani...
Handan
-Gerçekten mi Ceylan...Sırası mı?
Ceylan
-Ne var abla Allah Allah sadece söyledim.

DAVAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin