hoseok: lan
oğlum sana bir haller olmuş ne oldu böyle
ne bu storylerindeki che guevara sözleri isyanlar kocaman LIBERTE yazmışsın noldu özgür değil misin baban ev hapsi mi verdi devrim falan filan ne oluyor
söyle bakalım derdini kankana
solcu mu oldun yoksa solcu birisini mi tavlamaya çalışıyorsun
jungkook: AHH AH
çok dertliyim hobim
hoseok: ne derdi
jungkook: AŞIK OLDUM
yanıp tutuşuyorum aşksal manada. kalbim patlayacak artık
hoseok: oha ne ara
neden söylemedin hiç
illa sorucaz mı söylemen için oğlum ben senin EN YAKIN ARKADAŞIN değil miyim ulan niye en son benim haberim oluyor her şeyden
jungkook: en son değil ki tek sen biliyorsun
anlatmadım daha kimseye. kimse anlamaz ki derdimi.
hoseok: ee kimmiş bu devrimci nereden buldun
jungkook: okuldan 🥺
dur her şeyi baştan anlatıyorum
şimdi bu sene okula yeni birisi geldi tamam mı. gelmiş yani ilk başta farkında değildim gelen kişilerin çetelesini mi tutuyorum ben nereden bileyim gelen herkesi. işte benimki de gelmiş meğerse. takıma girdi ilk o zaman gördüm tanıdım.
ama bir görsen öyle tatlı öyle güzel bir insan ki... içim gitti görünce
yeşil montu vardı üzerinde onu ilk gördüğümde. ben onun yeşil montlu elinde noodle olan haline vuruldum be hoseok. işte o zaman anladım bizim ilişkimizin çok zorlu olacağını
ben biraz şımarık biri olduğum için ilk başlarda hiç bakmadı bana doğrusu. ilgisini çekemedim. birkaç kere konuşmaya çalıştım ama geçiştirdi beni. çok kibardı, bana olan dümdüz bakışları bile benim için bir RÜYA gibiydi ama ilgisini çekemedim işte.
biraz içine kapanıktı ve savunduğu düşünceleri başkalarına anlatmak dışında çok fazla konuşmuyordu. ama yine de öyle güzel bir ENERJİ yayıyordu ki... gittikçe ondan hoşlanmaya, onun peşinde dolaşmaya başladım.
her gün bambaşka şekilde ona olan ilgimi göstermeye çalışıyordum. ona çizdiğim çiçek resimlerini hediye ediyordum, antrenmanlarda ayakkabısının bağcığını bağlıyordum, yemekhanede en güzel elmayı ona ayırıyordum ve sabahları onun sınıfına gidip yanına uğrayıp GÜNAYDIN diyordum. (bunların hepsi bir hafta sürdü) ama olmadı... bizim ilişkimiz onun bana geri "günaydın jungkook" demesinden ileriye geçemedi...
bu yüzden farklı bir şeyler denemek istedim. en azından onunla konuşacak birkaç konumuz olsun ilgisini çekeyim istedim
bir gün che guevara denen bir adam hakkında kitap okuduğunu gördüm ve gidip o kitaptan alıp okumaya başladım. az çok öğrenmiştim nelerle ilgilendiğini. benim canım bir tanem devrimciymiş.
bilirsin benim ailem çok fazla öğretmedi böyle şeyler bana. o yüzden şu yaşıma kadar haberim olmadı bu şeylerden.
onu tanıyıp o konularla ilgilenmeye başlamayana kadar hiç detaylıca düşünüp kafa yormamıştım toplumun haline. daha önce hiç gelir eşitsizliğini, çalışanların haklarını, özgürlüklerini, ihtiyaçlarını, yaşadıkları haksızlıkları, ya da ailemin nasıl kapitalizme destek çıktığını ve beni de bu dünyada her şeyden habersiz büyüttüklerini düşünmemiştim.