𝙀𝙣𝙙𝙡𝙚𝙨𝙨 𝙆𝙞𝙨𝙨𝙚𝙨 / [ChanLix]

Gece'nin 2. En Güzel Sahnesi

Herkes akşam yemeği için hazırlanmıştı. Evden diğerleri gittiğinde sadece Chan ve Felix kalmıştı.

"Felix, hazırsan çıkalım mı?"

"Bir dakika geliyorum."

Felix odadan çıktığında o kadar güzel görünüyordu ki, Chan ağzı açık bir şekilde ona bakmıştı.

"Çok güzel görünüyorsun."

Felix utanarak başını eğmiş ve dudaklarına dişlerini bastırmıştı.

"Teşekkür ederim.."

Chan, Felix'e elini uzattığında o da elini tutmuştu. Beraber evden çıkarak arabaya binmişler ve akşam yemeği için Hyunjin'in evine gelmişlerdi. Kapıda birçok araba vardı Chan ne olduğu anlamayarak inmiş ve ardından Felix'in kapısını açmıştı. Arabadan inen Felix onun ardından eve girip gördüğü kalabalık ile gerilerek nefesini tutmuştu.

"Sadece biz olacağız sanıyordum."

"Ben de ama kampüsten birçok kişi burda. Anlaşılan Hyunjin bir duyuru yapacak ya da sadece bir davet düzenliyor."

İkisi beraber ilerlerken onları gören arkadaşlarının yanına gitmişlerdi. Jisung, Felix'in çillerinin kapalı olduğunu gördüğünde dudaklarını büzmüştü.

"Neden kapattın yine çillerini!?"

"Bunun sebebini biliyorsun."

Jisung kapatıcıyı bir peçete yardımı ile temizlerken Chan onu bileğinden tutmuştu.

"Çillerini kapatmalı, o manzara sadece bana özel olsun istiyorum."

"Sen cidden aşıksın. Ama çoktan silindi."

Felix gözlerini Chan'e dikmişti. Chan ona gülümseyerek bakıp kolunu yavaşça onun beline sararken Minho gelip çekmişti.

"Bang Chan kaşınıyor musun sen?"

"Lee Minho, kaşısana."

İkiside gülmüştü. Yanlarına gelen Hyunjin ve I.N el ele tutuşuyorlardı.

"Ben demiştim bu çocuk bir duyuru yapacak diye."

"Sadece sevgilim olduğunu herkes duysun istiyorum." Hyunjin dudaklarını Jeongin'in saçlarına bastırıp gülümsemişti.

"Onların ne işi var burda?" Changbin karşı masasında Chan'e bakan Woojin ve Suha'yı göstermişti.

"Jack getirmiş geldiklerinde kovmak istedim ama sorun çıkmasını da istemedim özel günümüz mahvolursa çok üzülürüm."Hyunjin ağlamak takliti yapmak için ellerini suratı ile kapatmıştı.

Felix gördüğü Woojin ile elinin birini karnına koyup üzerindeki kazağı hafifçe sıkmıştı. Woojin kaşlarını kaldırıp ona bir gülümseme sunmuştu, Felix rahatsız olmuş bir şekilde abisinin arkasına saklanıp kurumuş dudaklarını dili ile nemlendirmişti.

"Felix, ben burdayken o sana bir şey yapamaz."

Suha yüzsüzce onların yanına gelerek kolunu Chan'in omzuna koymuştu.

"Selam millet, nasılsınız? Ah, sen şu bizi öpüşürken gören çocuk değil misin?" Suha eli ile Felix'i gösterip yapmacık bir tebessüm sunmuştu. Chan onun kolunu itmiş ve gözlerini kapatıp nefes alarak sakin kalmaya çalışmıştı.

"Ah, sen de şu sevgilisini başkaları ile yatıp kalkarak aldatıp, sonra yeniden sevgilisine dönmek için yalvarıp, onunla öpüşüp, daha sonra aldattığı kişi ile yeniden birlikte olan kız değil misin?" Jisung nefesi kesilene kadar cümlesini Suha'nın gözlerine bakarak söylemişti. Minho ona şaşkınca bakıp kıkırdamış ve saçlarını karıştırmıştı.