İlk Tanışma

11 3 0
                                    

İlk kez bu okula gelmiştim kimseyi tanımıyordum ve ilk kez kendimi bu kadar gergin hissediyordum, sınıfa girdim ve boş bir sıraya oturdum. Yanıma bir çocuk oturdu burası benim yerim dedi ve özür dileyerek okula yeni geldiğimi oturacak bir yer olmadığı için buraya oturduğunu söyledim - hmm, dedi kendi kendine çok hoş bir sesi vardı, içimi dolduran bir ses,belkide geceleri o güzel ninnilerin sesiydi Kendimi kaptırmışım galiba gözlerinde ama haklıydım da çok güzeldi gözleri kahverengiydi, bir toprak misali ki kendimi gömülmüş gibi hissediyordum, birinin kolumu dürtmesiyle kendime geldim bu o çocuktu neden gözlerime o şekilde bakıyorsun diye sordu cevap veremedim ilk gündü ve biraz değişik hissediyordum utandım kendi kendine - T-tamam şimdilik buraya oturabilirsin. dedi ve teşekkür ederek oturdum yanına...

Ders başladı, biraz gergindim ama yanımda o çocuk olduğu için biraz rahat hissediyordum. Öğretmen beni tahtaya kaldırdı ve sınıftakiler ile tanıştırmaya başladı -Merhaba arkadaşlar bugün aramızda yeni bir arkadaşımız var. Diyerek söze başladı çok gergindim ne de olsa 2. Dönemde gelmiştim sınıfa ve kimseyi tanımıyordum öğretmen gerginliğimi farketmiş olmalı ki bana - sakın gerilme ve sakın birilerinden korktuğunu belli etme yoksa herkes üstüne gelir. Diyerek fısıldadı kulağıma - t-tamam dedim kekeleyerek. Boş bir yere oturabilirsin dedi ben kararsız bir bakış attım ve Mert'in yanına geçmeye ne dersin dedi meğer yanına oturduğum çocuğun adı Mert'miş ismini söylemeye niyeti yoktu öğrendiğim iyi oldu dedim içimden ve oturdum yine aynı yerime biraz daha rahatlamıştım sanki sessiz bir şekilde dersi dinlerken
-Eee ismimide öğrendin sıra sende, adın ne? Dedi
- B-benimmi y-yani şey ee benim adım Nisa. Dedim
-Tanıştığıma memnun oldum da sen hep böylemi konuşursun
-N-nasıl?
-Böyle işte diyerek güldü
-N-neden gülüyorsunki biraz gerilmiş olabilirim ilk günüm. Dedim ve değişik bir mimik yaparak sırıttı ve önüne döndü, zil çaldı ben kimseyi tanımıyordum ve sınıfta kalmayı tercih ettim biraz uykuluydum ve kafamı kollarımın arasına koyarak öylece bekledim yanıma biri oturdu gözlerim kapalıydı bi an durduğum pozisyonu bozdum ve dik bir şekilde oturdum yanımdaki bi kızdı merhaba diye gülümseyerek selam verdi merhaba dedim
-sen yeni gelen kızsın değilmi? Diyerek tatlı bir şekilde sordu.
-evet dedim ilk defa kekelemeden konuştum sanırım alışıyordum yavaş yavaş
-benim adım Sevim dedi
-benim adım da Eda dedim
-Tanıştığıma memnun oldum Nisa, sana okulu gezdirmemi istermisin.  Diye nazik bi şekilde sordu
-olabilir aslında dedim
Kızın değişik bir samimiyeti vardı sanki yalandan bir samimiyetti ama tatlıydı. Bana okuldaki yerleri gezdirdi aklımın kaldığı tek yer müzik odasıydı çünkü, okul ile ilgili araştırma yaptığımda müzik odasınında olduğunu görmüştüm;
- müzik odası var diye okumuştum ama nerde acaba diye sordum
- ah evet var, ama orda Mert'ler vardır ya hiç uğraşamam şuan ama odanın olduğu yeri gösterebilirim dedi
-olur. Dedim
(demekki Mert değişik bir tipti uğraşamam filan ne oldu ki acaba aralarında) dedim içimden
Müzik odasının kapısının önüne geldik ve durduk.
-ş-şey ya burası her teneffüs burda çalışma yaparlar. Dedi Sevim
- hmm, içeriye girebilirmiyiz? Diye sordum değişik bir şekilde bakarak bi anda yüzü düştü, o tatlı samimiyeti yoktu iyimisin? diyerek sordum ve bi anda arkamda birinin olduğunu hissettim. Sevim kolumdan tutarak hadi gidelim zil çalacak zaten dedi. tamam dedim ve sınıfa girdik dediği gibi oldu biz sınıfa girer girmez zil çaldı, oturdum yine yerime ve Mert sınıfa girdi, yanıma oturdu parmak uçları kızarmıştı buna niye dikkat ettimki ben şimdi diye geçirdim içimden rahatsız davranıyordu
-İyimisin? Diye sordu.
Sırıtarak -hayret düzgün konuştun dedi
- sanırım biraz daha rahatladım. Dedim
Yine gülerek - alışırsın ya. Dedi eline ne oldu diye sordum. Ve parmağına dokundum aniden oldu ve bir refleks yaparak elimi geri çektim biraz utanmıştım...
-Müzik odasını gördünmü? Diye sordu
- Evet, hatta bu tenefus gittik Sevim ile dedim anlamamış gözler ile
-Hmm dedi ve bi anda sanki aklına yıllardır uğraştığı bir soruyu bulmuş gibi tekrardan - hee sen Sevim'in yanındaki kızsınn dedi harfleri bastırarak. Gerilerek
-E-evet, yani şey sanırım.
- Ay gerilme yine, normel bir soru sordum neyse, arkadaşım demişti de o yüzden yani yanlış anlama. Dedi
Cümleleri söylerken gerilmiştim ama son cümlede rahatladım - Hmm. dedim
Hoşuna gitmiş olucak ki hafifçe gülerek - Hmm dedi. Yine o tatlı ton vardı sesinde Bi an kendimi kaptırmak istemediğimden
- müzik odasını niye sormuştun? dedim
-elektro gitar çalışıyorum da kullandığım aparat kaybolduğu için elimle çaldım biraz acıdı o kadar. dedi
-Anladım, koro veya opera gibi herhangi bir müzik grubu varmı okulda? Diye sordum
-evet varr tabi, gösteri tarihimiz yaklaşıyor o yüzen çok sıkı çalışıyoruz, niye sordun ki?
(demek gösteri tarihi yaklaştı) dedim kısık bir tonla "evet" dedi benim gibi kısık bir tonla bu aslına hoşuma gitmişti ama belli etmedim - Şey, bende katılmak isterim o yüzden sordum.
- ne yapabilirsin? Dedi
- org veya piona çalabilirim diyerek anında cevap verdim
- Hmm dedi hoşuna gitmişcesine
-evet, müzik odasında piona varmı? Diyerek heyecanlı bi şekilde sordum
-profesyonel org olması lazım aslında ama. dedi Ders boş olduğu için bol bol konuştuk müzik hakkında hoş bir muhabbeti vardı ama diğer kızlar sanırım ondan pek hoşlanmıyordu. Zil çaldı ve sınıftan çıktık. Çok kalabalıktı ve herkes sanki harbe gider gibi koşuşturuyordu, (neden böyle koşuyorlarki ne aceleleri var Sanki nereye gidiyorlar acaba harbemi yoksa şafak operasyonunamı?) diyerek içimden geçirdim malesefki sesli düşünmüşüm  Mert güldü ve
-bence harbe diye gülerek devam etti  böyledir burası alışırsın dedi. Yanımda olduğunu farketmemiştim birisi aniden koştu ve bana çarptı az daha düşüyordum. Mert belimden tutarak beni korumuştu ilk defa utangaç bir şekilde  -P-pardon, yani şey sen düşücektin ve tutmak istedim, yani yanlışlıkla şey belinden tuttum dedi panikte yapmıştı sanki onun gibi gülerek
-hmm, öylemi dersinizz
Rahatsız olmadım o kadar panik yapmana gerek yok diye hafifçe güldüm
-ne panik olcam ya öyle bi anda şey oldu işte dedi. gülmemeye çalışırken bi anda ikimizde güldük ve gülmemize de güldük çok değişik bir durumdaydık galiba. Aşağı sağ-salim inmeyi başardık "ÇOK ŞÜKÜR" dedim kelimeleri bastırarak ve aşağıda Sevim'i gördüm yanında müzik odasının önündeyken arkamda duran ve Sevim'in aniden modunu düşüren o çocuk vardı, kavga eder gibilerdi Mert çocuğun yanına gitti ve bende Sevim'in yanına gittim ve peş-peşe
-iyimisin?, ne oldu?, kim di o? Diyerek sordum.
-Hiç kimse ya gerizekalının teki çok boş biri boşver dedi sinirliydi ama belli etmemeye çalışıyordu ve okuldan çıktık eve birlikte gittik hiç konuşmuyorduk. Okuldaki o tatlı samimiyeti olan Sevim'den eser yoktu, anlaşılıyorduki moreli bozuktu bi anda gözünden bir yaş düştüğünü farkettim Sevim'e sarıldım ve Sen söylemesende ben anlıyorum, birsey olmuş o çocuk ile kavga ettiniz değilmi dedim ve morel olsun diye ona sarıldım, bi anda hüngür hüngür ağlamaya başladı ve oda bana sarıldı aramızda bir bağ hissettim sanki o an. Banka oturduk ve omzuma yaslanarak kollarımın arasında en az yarım saat kadar ağladı biraz morel verdim ve eve geçtik. Evlerimiz yakındı ona kafaya takmamasını, birşey olursa bana yazabileceğini ve her zaman onun yanında olacağımı söyledim. Numaramı aldı ben de onun numarasını aldım, son kez sarıldık ve evlerimize gittik. Tüm günün ağırlığı vardı üstümde çok yorgundum, yatağa öylece kendimi attım ve uykuya dalmışım...

Hissetmek İstiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin