DOLUNAY|YARI TEXİNG

3.Bölüm

Selamm. Neșeli tatlı bir bölümle karșınızdayım uzun süre sonunda.
...

Șuan parka doğru yürüyordum. Hem hafta sonu olduğu için, hem de Miraç ile olan konușmamızdan sonra içime bir mutluluk dolmuștu.

Sanki Akay ile olabiliceğimize emin olmamı ister gibi konușmuștu. Bu kadar emin olmasının nedenini pek anlamasam da, bunu sonra düșünmeye karar verdim. Șuan artı olarak kızlara bu durumdan bahsetmek içinde heycanlanmıștım. Sakin ol be, ne abarttın sanırsın İngiltere prensi. Sen sus be Akay İngiltere prensine bin basar. O sırada İngiltere prensi:kurumuș boğazım... Düșüncelerimi sonlandırırken parka vardığımı farkettim.

Kızları her zaman ki çardakta cola, çekirdek ve olmazsa olmazımız limonlu kek üçlüsünü poșetten çıkardıklarını gördüm.Hızlıca yanlarına yürüdüm. Bir an önce anlatmak istiyordum.

Beni gören Dicle "Hiç gelmeseydin biz beklerdik burda sabaha kadar seni hiç sıkıntı yok yani canım." dedi. Ve o anda cola koyuyordu bardağına.

Hazan'da ona katılarak hemen "He valla nerdesin kızım sen? 15 dakika dedin 10 saat oldu" dedi sahte bir sinirle.

Ben de hemen oturdum "Ya napiyim yüriyim dedim biraz yolu uzattım hemde kafam doluydu yavaș yürümüșüm biraz." dedim.

Hazan ikna olmuș bir ses tonuyla "İyi bakalım șimdilik affedildin hanımefendi ama birdaha olursa valla gelir evi basarım." dedi.

Dicle'de onaylamıș mırıltılar çıkarırken aklına gelen șeyle durup bana baktı "Sen ne düșünüyodun? Neden kafan dolu senin bakıyim?" diye sordu.

Bende hemen hızla "Heh bende sizle bunu konușmak istiyordum zaten. İyi hatırlattın."

Hazanla Dicle dikkatlice bana baktı. Dicle önce davranıp anlat der gibi kafa salladı.

Ben direkt lafa girip "Miraç bana yardım etmek istiyor."dedim.

İkisi de bir anda "NE" diye bağırdı.

Hazan șokun etkisinden çıkıp "Nasıl yani?" dedi.

Ben hemen "Yani birnevi yardım etmek istiyor. Ben ona bu konunun aramızda kalmasını ve hiç yașanmamıș gibi hayatımıza devam edelim dedim.O da nedenini sordu. Bende birdaha bu cesareti alamıyıcağımı, alsam bile zaten hiçbirșey beceremiyorum kimliğimi asla gizli tutamam dedim. Oda bana moral verdi. Akay'ın onu seven birisini asla ama asla üzmeyeceğini söyledi.Hislerime karșılık veremese bile bunu düzgün bir dil ile seni kırmadan söyliyebiliceğini söyledi. Ve ben eğer Akay'a bu șekilde yazarsam doğal olarak, onu ișlettiğimi felan sanıp ciddiye almayacığını söyledi. Ama eğer ben ondan yardım alırsam o benim gerçekten Akay'ı sevdiğimi ona düșündürüceğini söyledi."dedim. Ve kendime cola doldurmaya bașladım.

Dicle hemen atlayıp"İyi de böyle birșeyi neden yapıyormuș? Eline ne geçicek yani sana yardım edince." dedi. Hemen mantığını konușturup.

Bende hemen" Bende sordum kendisinin de zamanında böyle bir duyguyu yașamıș ve itiraf edemediğini ve bunun çok kötü bir duygu olduğunu söyledi. "dedim.
Dicle anladım anlamında kafasını salladı." Ayy detaya girmeye çok üșendim, alın kendiniz okuyun mesjları uğraștırmayın benii. " dedim ve elimdeki telefonu onlara uzattım.

Dicle ile hemen yerinde kıpırdandı. Hazan hemen telefonu alıp açtı. Dicle'de hemen onun gibi telefona bakamaya bașladı. Dicle mesajları sanki bir dava dosyasıymıș gibi inceliyordu. Susarmısıncnm dicleașkım șuan bir mesaj inceliyor o akıllı senin gibi saf așık değil. Ay sanane be așıksam. Dert benim tasa benim sana noluyor Allah Allah.