Gene bir Güneşli sabahı gözlerimi açtım. Okula gitmek için gerekli ihtiyaçlarımı karşılayıp taştı yollara yola çıktım. Birkaç saat sonra sonunda okula varabilmistim. Şehirle köy arası epey bir zaman vardı. Günün güzel geçmesi dileğiyle sınıfa giriş yaptım. Yine bomboş bir sınıf... Yine bomboş bir sıra... Bu durum beni oldukça üzen bir konu açıkçası hangi Baba çocuğunu okutmak istemez ki. Köylerde genellikle olduğu gibi kız çocuklarını okutmaktansa evlendirmek onlara daha mantıklı geliyor. Oysaki ben o kız çocuklarının gözlerinden ne kadar çok okumak istediklerini anlayabiliyorum. Bugünki okula gelen öğrencilerle ders işlemeye başladım. Genellikle okula gelen öğrenci sayısı en fazla 10 oluyordu. Okula gel memelerinin sebebi ise genellikle hayvanları otlatmaya ve çiftlikte ailelerine yardım etmeye gidiyorlardı. Bende bu durum sebebiyle onlara özel ders verip geride kalmamallarını sağlıyorum. Günün sonunda eve vara bilmiştim. Bir an önce kız çocukları için aileleri ile konuşmam lazımdı. Büyük bir yorgunluk sonucu kendime uykuya bıraktım.
.
.
.Günün sorunsuz geçmesi dileğiyle yatağımdan kalktım. Bugün halletmem gereken bir sürü sorunum vardı. Bu yüzden bir an önce yola koyulsam iyi olurdu. Sonunda okula vara bilmiştim. Okula gelemeyen öğrencilerimi tespit ettikten sonra ders işlemeye başladım. Neyse ki öğrencilerimin hepsinde ki o ışığı gördüğümden dolayı derslerim çok iyi gidiyordu. Zamanın ne çabuk geçtiğini anlamadan son ders zili çalmıştı bile. Öğrencilerimle vedalaştıktan sonra yola çıktım. Yarım saat sonra öğrencinin evine varmıştım bile. Az ötede ailesine çiftlikte yardım ediyordu vakit kaybetmeden hemen yanına gittim. Beni gördüğünde çok şaşırmıştı az çok hangi konu yüzünden buraya geldiğimi anlamış olduğunu tahmin ediyorum. Öğrencimle ufak bir muhabbet ettikten sonra okula neden gelmek istemediğini sormuştum. O ise bana cevap vermek yerine susmayı tercih etmişti ama ben bu sorunun cevabını çok iyi biliyordum ZORLA EVLENDİRİLMEK. İstediğim cevabı alamayınca ailesinin yanına gittim. Ufak bir tanışma faslından sonra direkt konuya girmiştim. Açıkçası uzatılacak bir konu olduğunu düşünmüyordum. Onlar ise beni terslemeyi tercih etmişti. Beni ilgilendirmediğini açık açık yüzme vurmuştu. Oysaki bu konu beni çok alakadar ederdi. Ben ise daha fazla olay büyümesin diye öğrencimin başarısını gözündeki o ışıktan bahsettim sırf ailesi okula göndersin okusun diye. Sonunda ailesini büyük uğraşlar sonucu ikna edebilmiştim. Annesi kızını çok okumak istese de eşine sözünü geçiremiyordu. Benim bile ikna etmem epey bir zamanımı almıştı açıkçası. Bu mutlu haberi öğrencime vermek için hemen onun yanına gittim. İlk önce beni büyük bir umutsuzca dinledi ama tekrar okula gelebileceğini söylediğimde çok mutlu olmuştu. Okula gelebilecegi için en az bende onun kadar çok mutlu olmuştum açıkçası. Onun evlendirilecegini duyduğumda çok üzülmüştüm. Ama şuan en az onun kadar mutluyum. Bu sorunuda çözdüğüme göre rahat bir şekilde evde dinlenebilirdim artık...
-SON-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nisanur Udun 10/A 334
Teen FictionBir öğretmenin köye atanması sonucu öğrencisinin küçük yaşta evlendirilmesi.