🧕
𝙎𝙀𝙇𝘼𝙈𝙈YENİ HİKAYEYE HOŞGELDİNİZ
LİL BROTHER'ı yazıp yazmamak için gerçekten çok düşündüm, eğer hikâyenin gidişatı ile alakalı rahatsız olduğunuz bi durum olursa yorumlardan bildirebilirsiniz.
Hikâyede +18 sahneler olucak rahatsız olacaklar o kısımları atlayabilir.
Yeni bölüm bildirimleri için takip edebilirsiniz.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın sizleri seviyorum mwwaah💋
Hadi başlayalım.
ᕦ🧕ᕤ......................................................................
Ablamın bana;
"Hadi ama Tae biraz acele etmelisin! "
Diye bağırması ile acele etmem gerektiğini, çünkü ablamın sevgilisi Jeon Jungkook'un bize yemeğe geleceğini hatırladım.
Hızlıca siyah ve bol gömleğimi üzerime geçirmemin ardından papatya kokulu parfümümü sıktım
ve çilek aromalı pembe lipbalm'ımı sürdüm, odamdaki aynanın karşısına geçip nasıl olmuşum diye bakarken bu hazırlıkların kimin için olduğunu düşündüm.'Jungkook için. Jeon Jungkook...'
Her ne kadar bunun yanlış olduğunu bilsemde elimde olmayan bir biçimde ablam Jisoo'nun sevgilisine sırılsıklam aşıktım.
Ablamı çok seviyordum.
O bu dünyada en sevdiğim ve asla üzülmesini istemeyeceğim sayılı insanlardan biriydi.
Aileme gay olduğumu açıkladığımda annem ve babam uzunca bi süre bana soğuk davrandılar, ama ablam her zaman benimleydi ve gay olduğumu öğrendiğinde bana sıkı sıkı sarıldı ve dediki;
"Meleğim benim, ne olursa olsun ben hep yanında olacağım, gay olman seni asla iğrenç yapmıyor, sakın yanlış düşüncelere kapılıp üzülmeye kalkma ben seni her halinle seviyorum."
Deyip yanağımı öptüğünde içimden geçirdim;
'Senin gibi bir ablaya sahip olduğum için dünyanın en şanslı insanıyım. Seni çok seviyorum abla.'
Hazırlıklarımı bitirip aşşağı inerken merdivende ablamla karşılaştım ve vicdan azabı olarak adlandırdığım ama vicdan azabından bin kat daha fazla acı veren o duyguyu tekrar iliklerime kadar hissettiğim sırada ablam konuşmaya başladı.
"Vaay Tae bey bugün ayrı bi yakışıklı olmuşsunuz. Yoksa yemekten sonra biriyle mi buluşacaksınız"
Sessizce kıkırdadım ve başımı olumsuz anlamda sağa-sola sallarken dedimki.
"Bugün başka bi planım yok abla"
"Her neyse aşşağı inip annemin masayı hazırlamasına yardım etsen iyi olur, Jungkook birazdan burda olur."
"Tamam abla... Bu arada çok güzel olmuşsun"
Deyip ufak bi gülümseme takındıktan sonra yavaşça aşşağıya indim ve annemin çatal ve kaşıkları yerleştirmesine yardım ettim.
Hemen ardından çalan kapı sesiyle irkildim. Annem bana kapıyı açmam gerektiğini çünkü Jungkook hyung'un gelmiş olabileceğini söylediğinde yavaş bir şekilde yürürken derin bir nefes alıp kapıyı açtığımda minik bi gülümseme takındım ve