5|i would come to you again

843 80 16
                                    

"tekrar sana gelirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"tekrar sana gelirdim."

➡ Alice Kim 🚀

"Burayı hatırlıyor musun?"

Dilimin yanmasını önemsemeden önümdeki kahveden koca bir yudum aldım karşımdaki mükemelliğe bakmamaya çalışarak."Hmm.."diye mırıldandım,bulunduğumuz kafeyi incelerken. Az uzağımızda oturan Felix ve Jaeun'a baktım göz ucuyla. İkisi de sakin ve hatta eğleniyormuş gibi görünüyorlardı. Mutlu görünüyorlardı ve bu da bir nebze şu an içinde bulunduğum durumu daha katlanılabilir yapıyordu.

Okulun hemen yanındaki 'o kafeye' gelmiştik. Christopher ile ilk tanıştığımız yer. Bu yüzden ona bakmamaya çalışıyordum. Çünkü biliyorum,ona bakarsam ağlamaya başlayacağım.

"İlk tanıştığımız yer."dedi,sanki ona bakmamı istermişcesine bana eğilerek. Bakışlarımı pencereden dışarıya çevirdim. Beyaz gömlek giymek zorunda mıydı? Tüm kaslarını görebiliyordum ve bu kontrolü kaybetmeme neden oluyordu. Dudak büzerek gülen Jaeun'a baktım. Sırf onun mutluluğu için bu zor duruma katlanıyordum. Tanrım..

"Bana bakmamak için yemin mi ettin Alice Kim?" Zor da olsa gözlerimi bana sorar bakışlar atan sarışın oğlana çevirdim. Bu kadar iyi gözükmemelisin Christopher. Ona çoktan alışmış olmam gerekirdi ama oysa ben sanki onu ilk kez görüyormuşcasına hareket ediyordum. Deja vu.

Chris'in hala sorar bakışlar attığını fark ettiğimde ortamın garipleştiğini fark ederek boğazımı temizledim ve yerimde hafifçe kıpırdandım."Sadece her şey bittikten sonra başladığımız yerde bulunmak..Garip." Sonlara doğru istemsizce gülmüştüm. Sinirlerim bozulmuştu. Chris ise yüzündeki hafif tebessüm ile beni izliyordu.

Dudağımı dilim ile nemlendirip parmaklarım ile masada ritim tutturdum."Seni ilk gördüğümde kim olduğunu bilmiyordum. Bana elindeki kahveyi uzattığında kim olduğumu bilmiyordun. Buralara geleceğimizi asla bilemezdik. Biz sadece iki yabancıydık." İstemsizce histerik bir kahkaha attım gözlerim dolarken."Komik, şu an da iki yabancıyız."

Chris bir şeyleri çözmek istercesine yüzümü incelemeye başlamıştı."Ne kadar garip..Yabancılardan arkadaşlara,arkadaşlardan aşıklara,aşıklardan anıları olan yabancılara." Sesimin titrememesine dikkat ederek göz yaşlarımı geri gönderdim.

Kafamı çevirip bizim aksimize eğlenen ikiliye baktım. Buraya geleli uzun zaman olsa da en ufak bir tartışmaya bile girmemişlerdi. Tebessüm ettim,en azından onlar mutluydı. "Pişman mısın?" İşittiğim kırgın sesle hızlıca Chris'e döndüm. Ağzım açık kalmıştı. Pişmanlık?

"Alice."dedi,yerinden doğrulup masaya eğilirken. Yüzü asık,gözleri direkt olarak gözlerime kenetlenmişti."2 Yıl önce o gün,seni bu kafede ve bu masada tek başına resim çizerken fark etmiştim." Alt dudağımı ısırdım. Hatırlıyor.

"Ne seni gördüğüm de ne de elimdeki kahve ile sana ilerlerken senin hakkında hiçbir fikrim yoktu. Tek düşündüğüm tatlı bir gülümsemeye sahip olan bir kız olduğundu. Seni tanıdıktan sonra da hiçbir şey değişmedi. Hiçbir zaman pişman olmadım." Asık suratına küçük bir tebessüm kondurdu. "Eğer neler yaşayacağımızı bilseydim ve geçmişe dönebilseydim, 2 yıl önceye gidip tekrar bu kafeye gelirdim,"önümdeki kahveyi biraz daha bana doğru ittirdi.

"Tekrar sana gelirdim."

Alice koşturarak Chris'in kollarına atıldı."Waow,bugün çok mutlusun babygirl!" Alice yüzündeki geniş sırıtma ile sevgilisine baktı."Harika bir gün geçirdim!"

Christopher kızın saçını okşarken dudaklarını yanağına bastırdı.

"Umarım her gün mutlu olursun. Her zaman!"

 Her zaman!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
last waltz | bang chan ff ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin