kafam çok karışıktı. gün çok çabuk geçmişti, güneş neredeyse batmak üzereydi.
eve geldim çok şanslıydım ki eve geldiğim anda yağmur başladı. yağmurun yağması
içimi ürpertiyordu, çünkü mia yağışlı bir günde dünyaya veda ediyordu.uyuya kalmıştım beni uyandıran ses ise insanların çığlığıydı. hemen dışarıya çıktım, yağmur birikintileri kanla karışmış kırmızımsı bir birikintiye dönüşmüştü.
hemen aklıma irina gelmişti, koştum. üzerime birşey giymeyi düşünmemiştim bile. insanları görmüştüm biryerde toplanmışlardı. aralarına karıştım. yerde bir beden vardı.
onun irina olduğuna inanmadım ama kahverengi saçları görünce korktum, hemde hiç olmadığım kadar. nasıl ölmüştü ki? şimdi hatırladım, mia yüksek bir yerden atlıyordu.
irina gibi güzel bir insanı bu kadar az tanımak içimi acıttı. irina'nın kanında boğulmak istedim, belki bu kadar canımı acıtmazdı.
şimdi başlığı anlamıştım, "ölü hayaller". irina sadece kendisini öldürmemişti, hayallerinide öldürmüştü.
ölü bir portreye benziyordum ama artık beni öldüren şeyi anlamıştım.
beni öldüren şey irina gibi birisini kaybetmekti. irina benim hayallerimide öldürmüştü.
![](https://img.wattpad.com/cover/293265733-288-k976532.jpg)