Gryffindor: Onlar aydınlık sabahlar, altın damlayan yapraklar. Onlar iz bırakanlar, önlerindeki yoldan korkmayanlar. Onlar, karnın ağrıyana kadar gülmek ve nerede olursa olsun arkadaşlarının her zaman yanında olduğunu bilmek. Sevdiğin biriyle buz pateni yaparken korkudan onlara tutunmak. Onlar arayışlarla, ejderhalarla ve gökyüzüne doğrultulmuş kılıçlarla dolu oyunlar. Kızarmış yanaklar, kış rüzgarları ve üşümüş eller. Onlar, uçak kalktığında, hız treni en üste ulaştığında yaşanan adrenalin. Özgürlükle dolu, memnun çığlıklar, saçları uçuran rüzgârlar. Nefes nefese kalmak, yastık savaşlarında havaya fırlayan tüyler. Parmak boyaması, festivaller ve yanık gün batımları. Asla yakalanamayacak bir şeyin peşinden giderken ciğerlerde hissedilen o yanma.
Ravenclaw: Onlar deri kaplı kitaplar, fazla stoklanmış kütüphaneler. Gecenin üçünde aklında dönüp duran soruların cevabını bulmak için Google'ı açmak. İçine yazılanların yarısının üstü çizilmiş olan, karmakarışık yazılarla, kayıp sayfalarla ve mürekkep lekeleriyle dolu günlükler. Bütün gün kambur oturduktan sonra vücudunu esnetmek, yatağın en köşesine kaymak, yorganların altına tünemek. Onlar meşale ışığı, tutulmuş nefesler ve saygılı fısıldamalar. Onlar geceleyin bütün gökyüzü, ve gökyüzünün ötesindeki her şey, evrenin somut hali. Umutsuz araştırmalar, gizli kaleler ve ateşin yanında anlatılan hayalet hikayeleri. Onlar karanlık bir koridorun gizemi, bir kasırganın gücü. Keşfetmenin heyecanı, buruşmuş kağıdın hışırtısı. Uykuya dalmadan önceki son fısıltı.
Hufflepuff: Onlar bal, çiçek ve yumuşak sonbahar güneşi. Onlar örgü kazaklar, atkılar ve yumuşak botlar. Taze hava ve doğa, kuşların cıvıldaması. Onlar ilkbaharda bir tepecikten yuvarlanırken çimlerin dizleri kaşındırması, saçlardaki papatya taçlar. Kalabalık bir odada birine el sallamak, parlak gülümsemeler ve kahkalar. Onlar uzun bir günün ardından eve gelmek ve aileni görmek. Köpekle top oynamak, kedinin ayak bileklerine dokunması. Onlar kabarık çoraplar, kuş cıvıltıları ve elle çizilmiş desenlerle dolu kaplanmış defterler. Yatağı yastıklarla doldurmak, vahşi doğayla çevrili minik bir kulübe. Onlar ayağın altındaki zemin, solunan hava. Sabahları bir daha hiç göremeyeceğinizi düşündüğünüzde gördüğünüz o ışık.
Slytherin: Onlar sisli dağ etekleri ve resmedilmeye değecek kadar canlı manzaralar. Elle yazılmış aşk mektupları ve odanın köşesinden atılan ince bakışlar. Bütün düğmeleri tek tek bağlanmış siyah botlar, uzun paltolar. Nefes almak için başını geriye eğmek, ıssız bir yolda yürürken taşları tekmelemek. Yansımalı göller ve yüzeylerinin altındaki her şey. Doğru yapılan işte gelen özgüven, parmak uçlarında sihri hissetmek. Onlar, sualtında nefesini tutmak, yüzerken deniz kızı taklidi yapmak. Onlar, fırtına yaratmak istemeni sağlayacak şarkıyı bulmak. Esintilerdeki serinlik, gelgitlerdeki güç. Onlar büyülü ormanlar, ağırca ilerleyen bakışlar, uzun seyahatler. Onlar gök gürültüleri, şimşek ve aralarındaki her şey.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Slytherin Pride
FanfictionYa da belki Slytherin'de gerçek dostlar edinirsin, O kurnaz halk, amaçlarına ulaşmak için her yolu kullanır.