Okumaya müzikle başlayın o zaman daha etkili olur.Umarım beğenirsiniz düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim media Mete ^^iyi okumalar :**
Çok soğuk hemde çok. Bedenim adeta buzla dolu bir suya atılmış gibi.Kalbim sanki bir hançerle parçalanmış gibi.Duygularım sanki hiç doğmamış gibi ve ben sanki ölmüş ve tekrar dirilmiş gibiyim.Çok yorgunum bedenim yavaş yavaş huzura ulaşıyor o soğukluk kendini sanki bir sıcaklığa bırakıyor gözlerimin ucunda beliren çok parlak bir ışık var ve sanki ruhumu kendine doğru çekiyor...
Meriçin Ağızından:
Sahil arkamdan son bağırışı gibiydi sesi tükenmiş gibi çıkıyordu bir kaç adım daha attıktan sonra kalbime bir ok saplanmış gibi oldu sanki biri boynumdan tutup beni zorla Sahile döndürüyordu. Arkama dönüp baktığımda Sahilin yerde yattığını gördüm yavaş yavaş ona doğru ilerledim. Yanına gelince diz çöktüm gözleri kapalıydı nabzı çok farklıydı teni buz gibiydi.
''Sahil'' diye seslendim yavaşça hiç bir tepki vermemişti ellerimi omzuna koyup tekrar seslendim ''Sahil'' bu sefer sesim daha sertti korkmuştum çünkü onu bu hale ben getirmiştim. Yavaşça onu sarstım ama yine tepki vermemişti.
''Sahil! Aç gözlerini Sahiiil!'' diye bağırdım tüm sahil benim sesimle yankılanmıştı adeta. Şu anda ona kızmaktan başka bir şey yapamıyordum ne kucağıma alıp hastaneye götürebiliyordum nede birine haber verebiliyordum şu an tek yaptığım ona bağırmaktı adını haykırmaktı her saniye kalbimde onu hissetmekti onun bu güçsüz halini görünce benimde gücüm yok oluyor gibiydi korkuyu korkutan ben şimdi korkuyla bütünleşmiştim olabilidğince soğuk kanlı olan ben şimdi tüm sıcaklığımı dışa vuruyordum aşkı üç harften ibaret bilen ben şimdi aşkı yaşıyordum.Elimden gelen hiç bir şey yok gibiydi saniye saniye onun son nefeslerini izliyor gibiydim aslında yapmam gereken onu alıp götürmekti ama ne buna yeltenebiliyordum nede engelleyebiliyordum. Şu an tek yaptığım ondan bir tepki beklemekti ama yoktu o kadar bağırışıma karşı hiç bir tepki yoktu eskiden bir az sesim yükseldiğinde bana titreyen Sahil şimdi sessizce yatıyordu. Bir anda omuzlarından tuttuğum hayat ellerimden kayıp gitti. Başımı kaldırdığımda Emiri gördüm Sahili kucağına almış yürüyordu.
''Sahil'' diye seslendim ama yine bir tepki yoktu onun kucağından inmemişti gitmişti yavaş yavaş. Benimse yine tek yaptığım ona seslenmekti.
''Sahiiiiiil!'' diye tüm sahili yine inlettikten sonra kendimi serbest bıraktım nereye gideceğim hiç umrumda değildi ama umrumda olmak zorundaydı kendimi toplayıp Sahil arkasından gitmek zorundaydım zorda olsa bunu başarıp ayağa kalktım.Bir sarhoş misali yürüyordum ama zaten Sahil beni her an sarhoş ediyordu kokusu gözleri davranışları nefesi herşeyiyle. Adımlarımı hızlandırıp arabaya bindim ve hemen Emiri aradım.
''Hangi hastanedesiniz''
''Bunu şimdimi-''
''Lan sana bir soru sordum''
''Sahilin sonundaki hastanedeyiz'' cevabımı aldıktan sonra hemen gaza bastım o sırada bizimkilerede haber verdim.
''Sahil nerde''
''Yoğun bakımda aptal'' Emirin bu ses tonu ve seçtiği kelimeler tavan yapmış sinirimi iyice yükseltmeye sebep oldu daha fazla dayanamadım ve onun boğazına yapıştım
''Bak Sahilden uzak dur anladınmı! Bu olanlar benim suçum kabul ediyorum ama bunda seninde payın var şerefsiz! Onun tek amacı beni kıskandırmaktı ve başardıda şimdi oyun bittiğine göre DEFOL!'' diye bağırıp duvara iktirdim. Biraz yalpalayıp kendini topladı daha sonra bir kaç adım uzaklıkta ki koltuklara oturdu o sırada gelen Mete hemen beni tutup geri çekti.
''Sakin ol Meriç o iyi olucak Sahil o güçlü kız.'' dedi beni otutturmaya çalışarak. Oturunca Sahilin babasını aramak geldi aklıma hemen telefonu cebimden çıkarttım ve Erbil amcayı aradım
''Alo iyi geceler Erbil amca ben Meriç şimdi size bir şey söyliyeceğim ama sakin olun sakın buraya gelmeyin''
''Hayırdır evladım''
''Sa-Sahil bayıldı şu-şu anda yo-yoğun ba-bakımda''
''NASIL Pamir Sahil ha-hastanedeymiş'' çok donuk ve korku dolu bir sesle bağırdı Erbil amca o anda arkadan gellen annem ve babamın seslerinide duydum
''Lütfen telaş yapmayın ben onunlayım o bana emanet söz veriyorum iyi olacak'' diyip telefonu kapattım o anda koşarak yoğun bakıma giren doktorları ve hemşireleri gördüm bir şeyler ters gidiyordu emindim hemen ayağı kalkıp bende yoğun bakıma girdim ama hemşirler beni zorla dışarı çıkarttılar. Yine yanında olamıyordum ben bu değildim ki Meriç Demir SOYLU bu değildi. Doktorlar gülerek yoğun bakımdan çıkınca sinirlerim hoplamıştı hemen bir doktorun kolundan tuttum
''Neye gülüyosunuz lan kız içerde ca-''
''Sakin olun beyfendi Sahil hanım gözlerini açtı''
''İçeri girebilirmiyim''
''Üzgünüm yoğun bakımdan çıkmadan görüşemezsiniz''
''Ne zaman çıkar''
''Hemşireler şimdi çıkarır''
Biraz oturup bekledikten sonra Sahili yoğun bakımdan çıkarttılar ama gözleri kapalıydı hemen ona doğru yürüdüm.
''Sahil'' diyerek elinden tuttum ama tepki vermemişti nasıl gözlerini açmıştı ki bence onlar yanılıyorlardı Sahil hala kötüydü bir anda eli elimden kayıdı başımı çevirdiğimde hemşirenin sedyeyi odaya taşıdığını gördüm. Hemen arkasından gidip odaya girdim hemşire bir kaç şeye baktıktan sonra odadan çıktı bende hemen Sahilin baş ucunda duran koltuğa oturdum sıkıca elini tuttum.
''Eğer beni duyuyosan baştan söyle de Meriç ismini lekelemiyim inatçı ve eğer duyuyosan da duyduklarını unut duymuyosanda ne mutlu bana şimdi konuşmaya başlıyorum, Seni ilk gördüğüm anda kendimi sana bağlı gibi hissettim o inatçılığın benim gibi soğuk kanlılığın seni bana bağladı resmen o gözlerindeki mavilik mavilik değildi o gözlerindeki denizin mavisiydi o gözlerindeki gökyüzünün mavisiydi o kokun sanki ilk baharda açan çiçekler gibiydi herşeyinle başkaydın sen en çokta neyini sevdim biliyormusun asla kimseye bağlanmaz asla birine aşık olmaz dedikleri Meriç Demiri yani beni kendine bağladığın için beni sana aşık ettiğin için sevdim bunu asla söylemezdim kimseye duygularımı açmazdım sıcaklığımı kimseyle paylaşmazdım ta ki senin son nefesini aldığını düşünene kadar asla korkuyu tatmayan ben korkuyu tattım aşk sadece üç harften ibaret derken benim için beş harf oldu evet Sahil ben sana aşığım evet Sahil ben seni seviyorum ve hiç bir şeyini paylaşmayan ben kendimi seninle paylaşıyorum.'' gözümden eline düşen bir damla yaşdan sonra ayağa kalktım tam odadan çıkarken Sahilin sesini duydum
''Meriç''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GÜN
Teen FictionBir gün seç içinde mavi olsun ama öyle bir gün olsun ki sonsuzluğa uçalım ne beyaz nede siyah girsin aramıza saf bir mavi ile birlikte gökyüzüne uçalım seninle... Korkma saf kal ucuz olma güçlü ol Seni Seviyorum bir mavi kadar ancak son vakit ya bir...