Yazarın Ağzıdan~~Niall,Brody'i kapıdan gönderdikten sonra salona geçti ve düşünmeye başladı.Bu sırada Barbara'yı yukarıda sanıyordu.
Niall,Barbara'ya karşı bir takım duygular besliyor ama kendine aşık olmayı yediremiyordu.Ona göre aşk saçmalıktı,boşa zamandı,gereksizdi.Aşkı çoktan kalbinin derinliklerine gömmüştü çünkü 'aşık olmak insanı aptallaştırır.'sözüne katılıyordu ama bilmiyordu ki aşk onu bütün zorluklardan kurtaracak.
Ev uzun süredir sessizliğe büründüğü için huylanmaya başlayan Niall,Barbara'nın odasına doğru yöneldi kapıya vurup "Barbara"diye seslendi ama içeriden ses gelmedi.
"Barbara sana diyorum!"diye bağırınca yine sessizlik hakimiyetini koruyunca sinirlendi ve anahtari çevirip kapıyı açtığında camı açık boş bir odayla karşı karşıya kaldı.
"Seni öldüreceğim Barbara Palvin!"dedi ve bir hışımla evden çıktı.
Barbara'nın Ağzından.~~
Brody bana sıcak tebessümlerinden bir tane daha gönderdi ve elindeki kırmızı şarap olan bardağı kaldırdı.Benim bardağımla tokuşturup "Mutluluğa"dedi.Bende onu tekrarlayıp "Mutluluğa"dedim ve bardağımı çekip dudaklarımla buluşturdum.Şarabı yerine bırakıp tabağa döndüm.Önümdeki etleri bıçakla kestim ve ağzıma götürürken Brody'nin beni izlediğini fark ettim.
"Beni izlemeyi keser misin?"
Brody tam ağzını açmış konuşacakken restautantın kapısı sertçe açıldı.Kim olduğuna bakmak için vücudumu sağa yatırdığımda gördüğüm şahısla göz göze gelince tüm kanlarımın çekildiğini hissettim.Gözleri benimkilerle buluştuğunda kaşlarını daha da çattı ve işaret parmağıyla önce beni sonra boynunda elini sağdan sola yavaşca hareket ettirince sertçe yutkundum.
"Sen beni dinliyor musun?"
"Üzgünüm dalmışım.Ne demiştin?"dedim ve patatesi ketçeba batırıp ağzıma attım.Bir süre sonra Brody gülmeye başladı.
"Hey neden gülüyorsun?"dedim şaşırarak.
"Ketçabı dudağına bulaştırdın şapşal."dedi gülerek ve peçeteyi alıp dudağımın kenarını silmek için uzandı.Bir el onu sertçe sandalyeye oturttu ve yakalarından tutup ayağa kaldırdı.Kim olduğunu bildiğim için kafamı kaldırmamış oturduğum yerde ölüm fermanımı ve vasiyetnamemi yazmaya başladım.
1-Telefonumu kimseye vermem beni onunla gömün.
2-Yanıma bilgisayar koyun da öldüğümde de Tumblr'a girebiliyim.
3-...Ya ben ne saçmalıyorum diye kendimi silktiğimde Niall yumruğunu Brody'e geçiriyordu.Brody onun tumruğunu tutup ona yumruk attı.Ben olduğum yerde çakılı kalmış ne yapacağımı bilmiyordum.Niall yumruğunu tam geçirecekken koşarak yanına gittim ve kolundan çekmeye başladım.
"Niall bırak lütfen,eğer bırakırsan her istediğini yaparım."diye bağırmaya başladım.Niall bana kısa sürede dönüp.
"O zaman bu piçle bir daha görüşmeyeceksin!"diye bağırdı.
"Hayır!Sen istesende istemesende ben Brody'yle görüşeceğim!"diye söylediğimde Brody'nin bana bakıp gülümsediğini gördüm ama sonra acıyla suratını buruşturdu.
"Ne dedin sen!"
"Dedim ki Brody'le gö.rü.şe.ce.ğim!"diye üzerine basa basa söyledim.
Niall sinirden gözü dönmüş şekilde Brody'e ard arda yumruklarını geçirdi sonra ayağa kalktı ve ayağını karnına geçirdi.Brody acıyla inledi.Niall tanım gelip "yürü" dedi ve bileğimden tutup çekmeye başladı.