dokuz

1.7K 124 39
                                    

"Hey..." Jennie, Mirae'nin tek başına çizim yaptığı masanın kenarına oturmuş konuşmaya devam etmişti. "Görüşmeyeli nasılsın?"

Mirae kafasını kaldırmış, karşısında gördüğü Jennie ile şaşkınlıkla birkaç kere gözlerini kırpıştırmıştı. Çalıştığı masaya Jennie'nin gelmesini asla beklemiyordu. Jennie, suratına yapmacık bir şekilde gülümseyerek bakmış ve dikiş makinesinin yanındaki kumaşlara dokunmuştu. Mirae, bakışlarını Jennie'nin saten kumaşa dokunan elinde gezdirmiş sonrasında bakışlarını tekrardan yüzüne çıkarmıştı.

"İyiyim Jennie, sen nasılsın?" Mirae'nin gülümseyerek verdiği cevapla Jennie tekrardan yapay bir gülümseme sunmuş ve elini kumaştan çekerek ellerini önünde birleştirmişti.

"Çok iyiyim. Biliyorum uzun zamandır konuşmadık ama sana bir şey sormak için gelmiştim. Tabii iznin olursa." Mirae, çizim yaptığı kalemi defterinin üzerine bırakmış ve kollarını göğsünde bağlamıştı. "Sorabilirsin."

Mirae gelecek şeyleri biliyordu. Kim Jennie, saf görünen bir kadın gibi durabilirdi fakat asla öyle bir insan değildi.

"Biliyorsun, Bayan Young bir ödev verdi. Bir arkadaşımızı model olarak kullanacağız ve ona uygun bir elbise tasarlayacağız. Bende Prenses Diana'nın İntikam Elbisesi'nden ilham alarak tasarlamak istiyorum fakat hangi kumaşı seçmem gerektiğine karar veremedim." Mirae yutkunmuş ve gergin bir şekilde bacağını sallamaya başlamıştı. İşte konu tam da tahmin ettiği yere geliyordu.

Jennie arka cebindeki makası karşısındaki Mirae'nin gözlerine bakarak çıkarmış ve makasın arka tarafından tutmuştu. Makasın ucunu önce Mirae'nin tam önünde yer alan kadife kumaşa tutmuştu. "Kadife mi olsa..." Mirae makasın ucunun kadife kumaştan çok kendi üzerinde olması üzerine nefesini tutmuştu. Jennie, Mirae'nin korkusunu fark etmiş ve küçük bir kıpırtı bırakmıştı.

Makasın ucunu bu sefer dikiş makinesinin yanındaki saten kumaşa tutmuştu. "Yoksa saten mi? Karar veremiyorum. Umarım yardımcı olursun." Mirae cevap vermek için ağzını araladığında Jennie makaslı olan elini kaldırmış ve susmasını sağlamıştı.
"Bekle, hemen cevap verme. Sana neden arkadaşıma intikam elbisesini uygun bulduğumu anlatayım."

Elindeki makası ucu Mirae'ye bakacak şekilde aralarına yavaşça bırakmış ve ellerini masaya koyarak dudaklarını yalamıştı.

"Arkadaşımın 2 senedir devam eden çok güzel bir ilişkisi varmış. Sevgilisi ve arkadaşım çok mutlularmış. Daha sonra arkadaşımın çok yakın bir arkadaşı -bu ben oluyorum- aynı bölümde okuduğu ve yatay geçişle sonradan bu üniversiteye geldiği için hiç arkadaşı olmayan bir kızı..." kaşlarıyla karşısında oturan Mirae'yi işaret etmiş ve konuşmasına devam etmişti.

"Yakın arkadaşlarıyla tanıştırmak istemiş ve büyük bir hata yaparak tanıştırmış. Gruba dahil olduktan altı ay sonra arkadaşımın sevgilisine ona aşık olduğunu açıklamış. Daha sonrasında da anlaşılacağı gibi grup ona cephe almış, sonuçta devam eden bir ilişki varmış. Bu aptal kaltak da bunu kendine yediremeyerek bir oyun oynamaya karar vermiş ve başarılı olmuş."

Jennie, o gün Lisa'nın herkese nasıl kendisine inanması için yalvardığını ve gözyaşlarını hatırladığında sakinleşmek adına derin bir nefes almış, gözlerini kapatıp açarak sakinleşmeye çalışmıştı.

"Her yalan gibi bu yalanın da eninde sonunda ortaya çıkacağını ve herkesin arkadaşımdan özür dilemek için sıraya gireceğini bildiğimden dolayı intikam elbisesi tasarlamak istiyorum. Ayaklarına kapanıp ondan af dilerken tüm asaletiyle karşılarında dimdik bir şekilde durabilmesi için." demiş ve masaya doğru biraz daha eğilmişti. "Şimdi söyle Song Mirae, kadife mi yoksa saten mi?"

thin white lies / liskook - taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin