daily 1234 | minsung

0:15

oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin. 🥺
iyi okumalar <3

~

Minho sonunda bara gelmişti. Gözü sarı saçlı küçük bedeni arıyordu. Kalabalığın içinden zar zor geçti ve orta alana geldi. Karşılaşmayı beklediği şey ortalıkta ritime hafif hafif uyarak dans eden bir Jisung değildi. Onu izleyen kalabalığıda atlattıktan sonra ortada dans eden Jisung'u sert bir şekilde kenara çekti.

"Ahh, acıdı. Oh Minho hyung?"

Minho hala tuttuğu eli fark edince bıraktı.

"Hadi Jisung yürü gidiyoruz."

Nazlanarak söylendi,

"Hyung~ daha dans ediyordum ama."

"Aynen Jisung devam et dans etmeye de artık sabah kimin evinde uyanırsın bilemem. Yürü hadi gidiyoruz."

Jisung küçük bir kahkaha attı.

"Hyung~ Minho hyung~ Sen beni kıskandın mı?"

Sadece göz devirmişti. Çünkü buna verecek bir cevabı yoktu. Kıskanmıyorum mu deseydi? o zaman gece gece neden buraya geldi? Kıskanıyorum mu? desin sabah ki konuşmalarından sonra. Sessiz kaldı.

Jisung'un sanki kusacakmış gibi çıkan sesi düşüncelerinden ayırdı ve tuvalete doğru koşan Jisung'un peşinden koştu.

~

Minho dışarda, Jisung ise içerde işini hallediyordu. Gireli neredeyse 15 - 20 dakika olmuştu. Çıkmayınca kontrol etmeye gitti.

Tuvalete girdiğinde bir adamın Jisung'un belini kavramış ve duvara yasladığını gördü. Küçük bedeni adamdan kurtulmaya çalışırken ondan daha kaba olan adam yüzünden yaptığı bütün hareketler boşaydı.

Minho'nun o sahneyi gördüğü andan itibaren adamın suratına yumruk indirmesi bir olmuştu. Jisung'a göre kaba olan adam Minho'nun yanında hiçbir şeydi. Tek yumrukla yere serilen adamı tuvalette bırakıp Jisung'u kolundan çekip dışarı götürdü.

Mekandan çıktılar ve Jisung kendini duvarda buldu. Sırtını sert bir şekilde vurmuş olacaktı ki canının acıdığının belirtisi olarak inledi.
Minho büyük bir sinirle kendisiyle duvar arasına sıkıştırdığı Jisung'a konuştu,

"JİSUNG SANA HER YAKLAŞANA BU ŞEKİLDE TEPKİ Mİ VERECEKSİN??"

Jisung Minho'nun bağırmasıyla şok olacak ki ağızı bile açamamıştı. Her ne kadar kafası yerinde olmasada insanlar içince her zaman kötüyü hatırlarlardı. Jisung hatırlamıştı ki gözünden bir damla düştü.

"Ağlama Jisung"

Güçsüz çıkan sesiyle konuşmuştu, karşılık aldığı tek şey ağlamaklı bir şekilde Jisung'un devamlı özür dilemesiydi.

"Dileme Jisung, özür falan dileme artık"

"Minho, ben.. ben gerçekten iyi değilim. Lütfen bana bir şans daha ver. Lütfen"

Daha da şiddetlenmişti ağlaması. Minho, bebeğine dayanamazdı ki. Ağlamasına dayanamazdı ki. Eğilerek küçük olanın yanağından akan göz yaşının üzerinden öptü. Jisung şaşırmış olacaktı ki ilk den afalladı. Sonra gözlerine baktı Minho'nun uzun uzun...

Ardından Jisung iyice düzelip ellerini Minho'nun beline sardı ve ayaklarını kaldırarak Minho'nun dudağına bir öpücük kondurdu.

"Seni seviyorum sevgilim, seni çok seviyorum"

Minho çok özlemişti onu her şeyden çok hemde. Ellerini Jisung'un ince beline sarıp, dudaklarına kapandı. Dudakları birbirlerine o kadar çok uyumluydu ki, resmen bir ahenk içinde dans ediyorlardı. Minho aynı zamanda bir eliyle Jisung'un yanağını okşuyordu. En sonunda nefessiz kaldıklarında ayrıldılar. Nefes nefese sadece şu sözler çıktı Minho'nun ağızından,

"Sana güveniyorum Jisung, lütfen güvenimi boşa çıkartma"

Duyduğu cümle ile sıkı sıkı sarıldı sevgilisine. Şu an dünyası kollarının altındaydı. Daha başka bir şey istemiyordu.

~

fark ettim ki bölümlerin sonunda sürekli geç attığım için özür diliyormuşum WÇZLEŞXLĞEXLWPDŞĞELSĞS her neyse her neyse finale az kaldı kitabı geciktirdim bari finalı erken yapayım 🙂 okuduğunuz için teşekkür ederim 😽🥺💘