Final|| "Keşke o ben olsaydım, Jungkook"¹⁷

185 59 13
                                    

Jimin, Jungkook'un onca sözüne rağmen kendinden, çocukluğundan ve memleketinden gitti. Çocukken Jungkook'la oynadığı mahalleden beraber okudukları o anaokulunun önünden sonkez onunla geçti.

Havalimanına onu Jungkook bıraktı. İkisi içinde çok zordu. Yağmurlu soğuk bir gündü. Buna rağmen Jimin Jungkook'a duyduğu aşkı gün yüzüne çıkarmaktan çekinmedi. Tekrar dönmeme ihtimali yanıp tutuşturdu kalbinde ki aşkı.

Ya şimdi yada asla diyerek, ona duyduğu aşkı yazdığı defteri Jungkook'un ellerine verdi.

"Bunu eve gidince oku Jungkook."

Jungkook ağlamaktan Jimin'in yüzünü bile net göremiyordu artık. Defteri sıkıca tuttu Jimin'e yeniden sarıldı.

Kısacık bile olsa Jimin düşündü. "Gitmesem mi?" diye. Ama toparlanamayan kalbine acıdı. Jungkooklayken yıkılan kalbi Jungkook'suz nasıl olur diye hiç düşünmedi. Başka çaresi de yoktu.

"Jimin, keşke hepsinin bir rüya olduğunu söylesen."

Jimin ağlayarak onunla konuşan Jungkook'a son bakışlarını verdi içi gide gide.

"Başka çarem kalmadı ki Jungkook."

"Derdin neyse hallederiz Jimin. Anlatsana bana neyin var?"

Baktım yüzüne öylece. Bu kez anla gözlerimde ki kırıklığı Jungkook.

"5 aydır birbirimize soğuğuz Jimin. Sorun ben miyim? Seni mi üzdüm? Lütfen gitmeden söyle bana Jimin. Kalbini tanırım ben senin. Sen aniden apar topar her şeyimizden gitmezsin."

Söylemedi sorunun o olduğunu. 'Zaten şurada 2 saate öğrenecek. Ve benden nefret edip şuan döktüğü yaşlara pişman olacak.' Diye geçirdi içinden.

"Kendin söyledin Jungkook. 5 aydır büyük bir savaşın içindeyim ben. Ve kaybettim şimdi. Apar topar da gitmiyorum. Ben 5 aydır her şeyime, sana bile veda ettim Jungkook."

"Bu yüzden mi soğuktun her şeye? Bu yüzden mi koptuk biz Jimin. Ben sensiz nasıl yapacağım ki?"

Jimin'in ellerini tutarak söylediği bu son sözler kalbine dokunmamıştı ilk kez.

"Sevgilinle, şu zamana kadar benimle yaptığın her şeyi yapabilirsin Jungkook. O aratmaz ki beni." Diyerek Jungkook'un yaşlarını sildi.

Jungkook ellerini tutup öptü her bir kısımdan.

"Gitme Jimin. Sorun her neyse halledelim. Başına alıp gitmek çözüm olamaz."

Jimin biraz daha dursaydı vazgeçecekti kararından. Ama kalbi onca fark edilmeyen kırgınlığı tokat gibi çarpıyordu suratına hep.

Döndü arkasını ve bavuluyla beraber yürümeye başladı. Kalbi şimdi, Jungkook'u gözü yaşlı arkasında bırakınca daha da parçalanmıştı. Ama biliyordu ki son parçalanması da buydu.

Jungkook kıpırdayamadı bile. Biraz önce Jimin'in ellerini tuttuğu elleri havada kalmıştı. Göz yaşları yağmurla karışıp gidiyordu.

"Beni asla unutma Jimin, her şeyindim ben senin!"

Jimin'i kalbinden vurmuştu son bir kez daha.

Arkasına dönüp bağırdı.

"Bu kalp seni unutur mu Jungkook? Her şeyimsin sen benim!"

İkiside hıçkırıklarla ağlıyordu havalimanının önünde.

Jimin son kez baştan aşağı baktı sevdiğine ve gözlerini koluyla silip koşarak oradan uzaklaştı.

O an gitmeseydi oradan bir daha hiç gidemezdi. Bu yüzden koşarken bir kez olsun dönüp bakmadı arkasına.

Ve Jungkook ondan gözlerini hiç ayıramadı.

Heather × Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin