"Elini tutarak, onun yanında duruyorken, seyrediyorum onu." ¹²

134 54 5
                                    

"Gidiyorum Jungkook."

Uzun süredir düşündüğüm bu şeyi ilk kez söyledim ona.

"Nereye gidiyorsun? Seni bırakmamı ister misin"

"Yurtdışına çıkacağım."

Keşke durdurabilseydim ellerimin titreyişini. Yada minik bir cesaret bulup bakabilseydim gözlerine.

Bileklerimi kibarca tutup"Ne zaman döneceksin?" dedi.

"Dönmeyeceğim."

Bu şey gibi hissettirmişti...
Çocukluk ve gençlik yıllarını, onca anıyı kaldırıp bir yere fırlatmak gibi, paramparça işte..

"Gidiyor musun beni bırakıp?"

Ah Jungkook bilsen şu kalbim nasıl acıyor. Bilsen bu yürek kırık hep, ve toparlanmıyor.

"Gidiyorum."

Ağlamıştı. Sürekli elleriyle gözlerini siliyordu ve sonunda sarılıp yaşlarını üzerime, kendinden bir iz gibi bıraktı.

"Senin gitmen, benimle olmaman, nasıl parçalar beni Jimin?"

"Kalbim bir şeyleri artık taşıyamıyor ki Jungkook. İstermiydim burda çocukluğumu, gençliğimi bırakayım."

Sarılmayı bıraktı ve gözlerime baktı.

"Çocukluğunda, gençliğinde ben değil miyim Jimin?"

Gitmemem için akıttığı o dostça yaşları kalbimi deldi geçti.

"Kendimden gidiyorum Jungkook, bilmiyorsun."

Heather × Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin