"Ya nasıl sakin olayım gerizekalı ! yavuz bişey yap"
"Sen öncelikle derin bir nefes al ve sakinleş.. bu kediyi bı şekilde imha etmemiz gerekiyor."
"Neee! Hayır. Ölmesin o daha çok küçük"
"O ölmezse biz ölücez !!" Ağlayarak koltuğa oturdum.
"Bağırma bana !" Yavuz yanıma gelerek ellerimi tuttu ve beni ayağa kaldırdı.
"Bana bak, yüzüme bak. Özür dilerim güzelim, ama şuan hiç sırası değil." Yavuz askılıkdaki montu alarak bana giydirdi, kırmızı şapkamı kafama gecirerek "çık dışarı."
"Ne ,hayır seni yanlız bırakmam."
"Bahar, lütfen !" Mecburen dışarı çıktım, camdan bana istaret ederek "uzaklaş ! Uzaklaş" ...
Bir kaç dakika sonra Feyzullah geldi.
"Yenge , çabuk uzaklaş burdan!"
Ağlamaklı bir sesle "yavuz...içerde"
"Korkma yenge.." Feyzullah eve girdi. Çok korkuyodum ve duvara yaslanarak çöktüm ağlamaya başladım..
"Ooffff hepsi benim yüzümden!" Lütfen Yavuz'a bişey olmasın lütfen Yavuz'a bişey olmasın....... Korku ve endişe ile bu cümleyi tekrarlarken kalın bir ses
"İyi misin" kafamı kaldırıp sesin sahibine baktım. Uzun boylu iri yarı bı adamdı siyaha yakın saçları, belirgin gamzeleri ile bana bakıyordu.
"Sence?"
"Ben fethi, memnun oldum."
"Bahar" Fethi yanıma çömerek
"Komutanımın sevgilisi oluyorsun sanırım"
"Yo ne münasebet?" Fethi ile bu sıkıcı konuşmadan dakikalar geçmeden yanımıza bir kaç asker geldi. Hafif kel ve sert bakışlı bir adam "komutanım nasıl ??"
Fethi "bilmiyoruz"
Hafif kel ve sert başlıklı adam " tamam ozaman ben dalıyom aga"
Sarı saçlı yavşak tipli adam "nereye dalıyon Keşanlı Allah için bi dur yerinde"
Başım çok kötü ağrımaya başlamıştı. Strese girdiğimde hep böyle oluyordu. Etraftaki gürültüleri bile duyamayacak hale gelmiştim. "Yenge! Yenge!" Kafamı zorla kaldırarak "Efendim.." hafif kel ve sert bakışlı adam "iyi misin?" Dedi. "Hayır"
Dakikalar sonra evin kapısı açıldı dışarıya elleri kanlı Feyzullah çıktı.
"Feyzullah! Noldu yavuz nerde ? İyi mi?" Lafımı tamamlamaya kalmadan "iyiyim hatunum" onu görür görmez boynuna sarıldım. Sanki yıllardır ayrı kalmışız da onu ilk defa görüyomuşum gibi..
"Dur kız boğulcam."
Miyav! Miyav!
Kedi sesi ????
"Y-yavuz bu kedi"
"Yavuz kediyi kucağına alarak, içindeki şeyi çıkardık..." Şuan o kadar mutluydum ki elim ayağım dolaşmıştı, baş ağrımı bile unutmuştum.
"Ama nasıl ?" Feyzullah ordan lafa atıldı.
"Eee yenge bizde biseyler biliyoruz" Elimdeki sarı kedime sarılarak "çok sağol Feyzullah sen olmasa-" lafımı bitirmeden yavuz
"İşi bu!.." aaa ne kızıyon be !? teşekkür ettik alt tarafı
"Rica ederim yenge, rica ederim" Yavuzun ters ters bakışlarına maruz kalan Feyzullah, az önce içinde bomba taşıyan sarı kedim ve arkada kahkahalarla gülen yavuzun askerleri.....
"Ahh minik şey! Çok korkuttun bizi"
Senin adın şans olsun.. şans
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.