hyunjinin kapıdan içeri girmesiyle ona sırıtarak bakan gencin dudaklarına yapışması genci hafif şaşırtırken hyunjin bu dudakların tadına tanıştıklarından beri bakmak istiyordu zaten
jeongin tam hyunjinin seveceği tarzda bir adamdı okulda yüzü sayesinde popülerdi bu yüzden yalnızlık çekmezdi veya sevgili yapmak istese kabul edecek yüzlerce kişi vardı fakat jeongin başkaydı. tatlı yüzünün aksine hırçın bir kişiliği vardı ve hyunjin de bundan etkilenmişti zaten
jeonginin karşılık vermesiyle ikili ateşli bir öpüşmeye sürüklendi. nefesleri tükendiğinde hyunjin zaman kaybetmeden dudaklarını karşısında ona sunulmuş boyna yönlendirdi. köprücük kemiğine bıraktığı sert ısırıkla jeongin hafifçe inledi ve bu da hyunjinin dudaklarının kıvrılmasına yol açtı
'yatak odasına geçelim. burada olmaz'
jeonginin bacakları onu taşımayacak gibi hissettirdiğinde hyunjin onu kalçalarından kavrayıp kucağına aldı ve şaplak atmayı ihmal etmedi. minik vuruşla jeongin tekrar inlerken hyunjin bu güzelliğin karşısında daha fazla dayanamayarak kucağındaki bedeni şifonyerin üstüne oturttu ve üstündeki monttan ve kazaktan kurtuldu
jeongin karşısındakinin çıplak bedenini beğeniyle süzerken hyunjin sırıtmış ve jeonginin elini alıp soğuk vücuduna koydu.
'beğendiysen dokuna biliyorsun biliyorsun değil mi'^
jeongin arsızca hyunjinin vücuduna dokunurken hyunjin de pembe göğüs uçlarını parmakları arasına hapsederek jeonginden inlemeler kazanıyordu
'sikerim lan seni!'
dışarıdan gelen gürültüyle ikili önce birbirine bakmış ardından jeongin şifon yerden inerek çıkardığı kazağı üstüne geçirmişti
'hey nereye'
hyunjin jeonginin kolunu tuttuğunda jeongin elini hyunjinin omuzuna koydu ve pat patladı
' sonunda binamızda kavga çıktı bunu kaçıramam üzgünüm'
hyunjin şaşkınlıkla onu geride bakan gence bakıp üzerini giydi. o da merak etmişti ne olduğunu'
'ne oluyor burada amına koyayım '
dışarıda gördüğü toplulukla gözleri fal taşı gibi açıldı hyunjinin. minho sarı saçlı bir adamın saçından tutmuş ona bırakmasını söyleyen komşusu hana laf yetiştiriyordu
'bu da çakma işte kandırmış seni '
'bu yüzden mi adamın saçını yoluyorsun minho bırak adamı hemen'
minho elinin altındaki saçı daha sıkı kavrarken acıyla kıvranan bedene baktı hyunjin cidden acı çekiyor gibi görünüyordu
' saçı hakkında yalan söylüyorsa kim bilir başka ne için yalan söyler bu şerefsiz'
yukarı kattan gelen chan hızla aralarına girmiş ve elindeki kağıdı havaya kaldırmıştı
'binamızda kavga yasak hemen bırakın beyefendiyi minho bey'
' siksen bırakma-'
minho ya gösterilen ceza ücretiyle hızla tuttuğu saçı bırakmış ve elinde kalan saçları temizlemişti
'yani bırakırım da işte naz yapıyorum siz de biliyorsun. biz zaten kavga falan etmiyorduk değil mi çakma sarı ay yani beyefendi'
minho şirin olduğunu düşündüğü gülümsemeyle etrafına bakarken yerden kalkan adam minhonun yüzüne yumruk atınca ortamda farkında olmadan herkes birbirine vurmaya başlamıştı...
***
çok boş ve saçma oldu sanki ama kitabın okunduğunu görmek cidden çok mutluluk verici o yüzden yazayım dedim.
bu arada mama da yapılan haksızlıktan dolayı sinirli olanlar (benim gibi) umarım bölümü okuyunca biraz olsun neşelenir.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
